Anasayfa / MANŞET (sayfa 118)

MANŞET

HABER-SEN ESKİŞEHİR DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU.

Grev uluslararası sözleşmelerle ve Mahkeme kararları ile bir hak olarak tanınmasına rağmen hazırladığı soruşturma raporu ile üyemizin disiplin cezası almasına ve tamamen gerçek dışı değerlendirmeler yaparak üyemizin ikaz edilmesine neden olan Kontrolör hakkında 11.03.2016 tarihinde suç duyurusunda bulunduk. Uluslararası anlaşmalar ve Anayasamızdan aldığımız yasallıkla gerçekleştirilen “greve katılım” eylemini disiplin suçu diye yorumlayarak bu şekilde bir yazı ile özlük dosyasını da doğru olmayan ifadeler kullanarak ifşa etmek, KESK Haber-Sen üyesi ve il temsilcisi olarak üyemize ve üye olsun olmasın tüm çalışanlara mobbing uygulamak suçunu teşkil eder. Üyemizi yasal dayanağı olmayan suçlamalar ve ithamlarla korkutmak ve baskı altına almaya çalışmak Türk Ceza ...

Devamı »

GREV HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ…

Eskişehir PTT de çalışan Haber-Sen üyelerine yönelik yapılan baskılara karşı Genel Başkanımız Cemalettin YÜKSEL, Basın Yayın Sekreterimiz Korhan RÜZHAR, Hukuk Sekreterimiz Ufuk BEYTEKİN ve Haber-Sen 5 Nolu Şube Basın Yayın Sekreterimiz Turan KAYIK’ın ve üyelerimizin  katılımı ile Başmüdürlük önünde basın açıklaması gerçekleştirilmiştir. Emek en yüce değerdir ilkesiyle yol çıkan Haber-Sen olarak sadece kendimiz için değil tüm emekçiler için hakkımız olan iyi ücret, sağlıklı çalışma ortamı ve kaliteli yaşam koşullarını istiyoruz. Bunları gerçekleştirmek içinde zaman zaman “GREV” yapıyoruz. 10 Ekim Katliamıyla ilgili yaptığımız grev sonrasında kontrolörün kasıtlı ve taraflı raporuna dayanılarak Eskişehir İl Temsilcimize ceza verilmiştir. Eskişehir PTT Başmüdürlüğü önünde gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması Genel ...

Devamı »

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, işçi ve emekçi kadınların sömürüye, baskıya, ikinci sınıf konumuna karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesine atıldıkları bir kavga günüdür. 19. Yüzyılın ortalarında kapitalizm kar hırsı ile işçi sınıfını vahşice sömürdü. Ucuz emek gücü olan kapitalist üretime çekilen kadın ve çocuk işçiler uzun sürelere rağmen, düşük ücretle, ağır koşullarda çalıştırıldı. Bu gittikçe daha çok kadını kapitalist sömürüye karşı başkaldırmaya itti. 8 Mart 1857’de, Amerika’nın New York kentinde bu ağır sömürü ve insanlık dışı çalışma koşullarına başkaldıran 40. 000 dokuma işçisi kadının talebi “10 saatlik iş günü”dür. Bu grevin ardından ...

Devamı »

BASKI VE SÜRGÜNLERE BOYUN EĞMİYORUZ…

Genelgelerle, yönetmeliklerle ya da sözlü talimatlarla tüm muhalif kesimler üzerinde bir baskı oluşturulmaktadır. Bu uygulamalara karşı direnç gösteren İskenderun PTT çalışanı üyelerimiz de sürgün edilmiştir. Başbakanlık genelgesi gereği PTT Genel Müdürü kendini yargı yerine koyarak kendine görev biçmiştir. Üyelerimizin sürgününü gerektirecek hiç bir neden olmadığı (İkaz, Uyarı) gibi işyeri çalışma barışını sağlayan, işlerini aksatmadan yapan PTT personelidir. İskenderun PTT Başmüdürlüğünde çalışan üyelerimize yönelik baskılar ve sürgünlere karşı Genel Başkanımız Cemalettin Yüksel ve Genel Mali Sekreterimiz Musa Özdemir’ in katılımı ile İskenderun PTT merkez müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılmıştır. BASINA VE KAMUOYUNA Genelge Muhalif Tüm Kesimlere Yönelik Topyekûn Saldırının Bir Parçasıdır! Başbakanlık Genelgesi ...

Devamı »

KAYYUM YOLUYLA MEDYA SUSTURULMAK İSTENİYOR

İstanbul 6. Sulh ceza hakimliğinin kararıyla Zaman gazetesine kayyum atanması yani yönetimine el konulması gazeteciliğe, basın ve ifade özgürlüğüne  iktidarın açık müdahalesidir. Demokrasilerde asla kabul edilemeyecek bir eylemdir. Bunun anlamı, iktidarın muhalif gördüğü bir gazeteyi daha yok etme girişimidir. Benzer olay, kısa süre önce İpek Medya grubundaki basın kurulaşlarına uygulanmış, Kayyuma devredilen gazete ve televizyonlar kapatılmış, 500 dolayında çalışan da işten atılmıştır. İktidar yayın politikasını beğenmediği basın kuruluşlarına “ya benim olursunuz, ya sizi yok ederim” anlayışını sürdürüyor. Şimdi bulunan ve uygulanan yöntem, kayyum yoluyla medyayı susturma operasyonudur. İktidar bir yandan kendisine muhalif gördüğü gazetecileri, yazarları zorlama gerekçelerle cezaevine doldurmakta, tutuklayamadıklarını ...

Devamı »

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Kuruldu!

Katilleri Tanıyoruz! Unutturmayacağız! 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları, Konfederasyonumuz, DİSK, TMMOB, TTB ve birçok demokratik kitle örgütü ile siyasi partiden oluşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Kurucular Kurulu  “10 Ekim Barış Ve Dayanışma Derneği”nin kuruluşunu bugün (4 Mart) Barış ve Demokrasi Meydanı’nda ilan etti. Katledilenler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Gar önünde katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı ve üzerinde “Katilleri Tanıyoruz, Unutturmayacağız” yazılı pankart açıldı. Çığlığımızı Herkese Duyuracağız! 10 Ekim Barış Ve Dayanışma Derneği Kurucular Kurulu adına basın açıklamasını okuyan katliamda yaşamını yitiren sendikamız BTS avukatı Uygar Coşgun’un eşi Mehtap Sakinci Coşgun, “artık bizler Ankara katliamı aileleri olarak, adalet mücadelemizde ortak ...

Devamı »

7 Ağustos 2015 – 7 Şubat 2016 Dönemi Sendikal Hak İhlalleri Raporumuzu Açıkladık!

Cumhurbaşkanının hukuku tanınmadığını ilan ettiği, AKP sivil darbesinin diğer temel hak ve özgürlükler gibi sendikal hak ve özgürlükleri askıya aldığı bir dönemde (7 Ağustos 2015 – 7 Şubat 2016 dönemi) Altı Aylık Hak İhlalleri Raporumuzu 1 Mart 2016 Salı günü (bugün) Konfederasyonumuz Merkezinde, Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın MYK üyelerinin katılımıyla açıkladık. Basın açıklamasını Hukuk-TİS ve Uluslarararası İlişkiler Sekreterimiz Fatma Çetintaş okudu. Basın açıklaması metni aşağıdadır. Rapor için tıklayın. Tablo için tıklayınız. 7 Ağustos 2015 – 7 Şubat 2016 Dönemi Sendikal Hak İhlalleri Basın Açıklaması Bundan önceki 6 aylık hak ihlalleri raporumuzu 7 Ağustos 2015 tarihinde AKP ve Saray’ın ilan ettiği çatışmaların sonuçlarının ortaya çıkmaya başladığı ...

Devamı »

İMC TV SUSTURULAMAZ, EKRANLARI KARARTAMAZSINIZ!

İMC TV, 155 polis ihbar hattına yapılan bir şikâyetle başlatılan bir soruşturma kapsamında karartıldı. Cumhuriyet Savcısı, 155’e yapılan ihbardan yola çıkarak TÜRKSAT’ı örtülü bir şekilde tehdit etti ve İMC TV’ye yapılan tahsisi yeniden değerlendirmesini istedi. İktidarın kontrolündeki TÜRKSAT yönetimi de bu yazıyı emir telakki ederek gereğini yaptı ve İMC TV’nin frekansını iptal etti. Elbette İMC TV ilk değil ve son da olmayacak. Daha birkaç ay önce yedi televizyon kanalı uydudan çıkarıldı ve fiilen karartıldı. Yıllardır yayın yapan, yayınları milyonlarca izleyiciye ulaşan İMC TV’nin 155’e gelen bir ihbarla susturulması birkaç yıl önce yaşanan “isimsiz” ihbar mektuplarını “gizli”  tanık ifadelerin anımsatıyor. İsimsiz ...

Devamı »

8 Mart Programımızı ve Taleplerimizi Açıkladık!

Bugün (26 Şubat), “8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” dolayısıyla taleplerimiz ile eylem ve etkinlik programımız Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kadın MYK üyelerinin katılımıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Basın açıklamasını Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy okudu. Basın açıklaması metni aşağıdadır. AKP ve Saray faşizminin halklara, kadınlara, emekçilere ve doğaya yönelik saldırılarını hız kesmeden devam ettirdiği bir süreçte “Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” 8 Mart’ı kadınların direniş gücüyle karşılıyoruz. Muhalif kesimlerin tümüne yönelik cadı avlarının başlatıldığı, darbe hukukunu aratmayan uygulamalara her gün bir yenisinin eklendiği, barış kelimesini ağzına alanlara yönelik linç kampanyalarının başlatıldığı böylesi bir süreçte savaş politikalarında ısrar eden ...

Devamı »

2016 Bütçesi Eşitsizlikleri Artıran Cinsiyetçi Bir Bütçedir!

Bütçeler ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasal iktidarın gelirleri kimden toplayacağına ve bu gelirlerin kimlere veya hangi toplumsal kesimlere nasıl paylaştırılacağına dair yaklaşımını ortaya koyan ekonomik, politik belgelerdir. Bu sebeple hükümetlerin bütçeye yaklaşımı aynı zamanda yönetim anlayışını da ortaya koymaktadır. Bu anlamda AKP’nin politik yaklaşımını ortaya koyan 2016 bütçesi, daha önceki yıllarda olduğu gibi, sermayeyi gözeten, savaş, rant ve yoksulluk bütçesi olup özü itibariyle de cinsiyetçi bir bütçedir. Öncelikle AKP hükümeti bütçeyi demokratik katılımcılıktan uzak bir biçimde toplumun geniş kesimlerinin müzakere ve onay süreçlerini işletmeden oluşturmuştur. Bilindiği üzere merkezi bütçeler toplumsal eşitliğin sağlanması için kullanılabilecek en etkili yöntemlerden biridir. Ancak ...

Devamı »
Örnek Resim