Anasayfa / MANŞET / Savunmayı Etkisizleştirme, Bölme, Yandaş Kurumlara Yenilerin Ekleme Hevesinden Vazgeçilmelidir!

Savunmayı Etkisizleştirme, Bölme, Yandaş Kurumlara Yenilerin Ekleme Hevesinden Vazgeçilmelidir!

# Bölme

“Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi”nin hızla Meclise sevk edilmesi, öncesi ve sonrasında baroların etkinlilerinin yasaklanması, sosyal medyanın tümden kapatılması ya da engellenmesi girişimi, iktidar sözcülerinin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilineceği yönünde yaptığı açıklama gibi birbirini tamamlayan gelişmeler içinden geçtiğimiz siyasal atmosferin artık otoriterlikle tanımlanmasının çok ötesine geçildiğinin son örnekleri olmuştur.

İktidar her alanda tek tipleşmeyi dayatırken ve gerçekleştirirken, kontrollerine alamadıkları kurumları ise bölerek etkisizleştirmeyi, güdümünde yandaş kurumları öne çıkarmayı ve onlar üzerinden farklı toplumsal kesimleri kontrol altına almayı hedeflemektedir. Emek alanında yandaş konfederasyon ve sendikaların ibretlik durumu bu politikanın en somut örneğidir.

Bu kez de iktidarları boyunca tüm girişimlerine rağmen yandaş haline getiremedikleri baroları kanun teklifi ile bölmek, etkisizleştirmek, parçalanan barolar içinde de kimisini “sözde” kimisini “özde” baro ilan etmek istiyorlar.

Kanun teklifinin hızla Meclisten geçirilmesi için dışarıda alan etkinlikleri yasaklanıyor, Meclis’te ise komisyon görüşmelerine konunun asıl muhatabı olan baroların temsilcileri alınmıyor!

Ankara Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun 2 Temmuz 2020 tarihli kararıyla baroların mitinginin ve kentte 15 gün boyunca her türlü etkinliğin yasaklanması ise son yıllarda kesintisiz devam eden, iktidarın yasakçı ve baskıcı politikalarının devamı niteliğindedir. Pandeminin yasağa gerekçe yapılması ise ciddiyetten ve inandırıcılıktan uzak, minareye kılıf uydurma amaçlıdır. Hele de Türkiye’de covid vakalarının en çok arttığı ikinci il olması gerçekliği karşısında ne kadar gülünç duruma düştüklerini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Virüsü de kendileri gibi partizan hale getirdiler (!), muhalif kesimlerin etkinliklerinde yayılıyor ama her ne hikmetse binlerce emekçinin çalıştırıldığı işyerlerinde, yüzbinlerce gencimizin girdiği sınavlarda, AVM’lerde, piknik yerlerinde, mangal partilerinde vb. kimseye bulaşmıyor!..

Israrla ve saldırgan bir biçimde uyguladıkları neoliberal politikalara, baskıcı uygulamalara karşı toplumda tepki büyüdükçe baskı koyulaşıyor, iktidar artık rıza üretemiyor. Kutuplaştırarak, gererek, susturarak, muhalif kurumları hareket edemez hale getirerek ortaya çıkan tablo ve bölünmüşlük üzerinden iktidarlarını sürdürebileceklerini hesaplıyorlar.

Yanılıyorlar!

Bıçağın kemiğe dayandığı günlerden geçiyoruz. Antidemokratik uygulamalarla ile toplumu nefessiz bırakmanın artık sonuna gelindi. Kadınlar, gençler, emekçiler, avukatlar, LGBTİ+ bireyler, aleviler ve farklı dini inanç grupları insan onuruna yaraşır koşullarda yaşamak, nefes almak istiyor.

Baroları bölmeye yönelik antidemokratik kanun teklifine ve savunmanın kuşatma altına alınmasına karşı demokratik haklarını kullanan baroların ve avukatların gerçekleştirdikleri demokratik, meşru eylem ve etkinlikler anlamlıdır, tarihidir. Dayanışma duygularımızı, desteklediğimizi bir kez daha ifade ederken, anayasal hak olan mitinglerinin yasaklanmasını, Ankara Adliyesi’nde yapılacak suç duyurusu sırasında gazla saldırılmasını ve müdahale edilmesini kınıyoruz.

Savunmayı etkisizleştirme, bölme, yandaş kurumlara yenilerini ekleme hevesinden vazgeçilmeli, baroların demokratik, anayasal haklarını kullanarak seslerini duyurmak, düşüncelerini ifade etmek için gerçekleştirmek istedikleri mitingi yasaklayan Ankara Valiliğinin kararı kaldırılmalıdır.

KESK YÜRÜTME KURULU

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TRT BU HALİ İLE HALKIN DEĞİL, İKTİDARIN KANALIDIR.

KAMU HİZMETİ YAYINCILIĞI YAPMASI GEREKEN TRT YİNE BİLDİĞİNİZ GİBİ! TRT BU HALİ İLE HALKIN DEĞİL, ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

three × 3 =

Örnek Resim