BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli basın emekçileri
Dünyada savaş ve ekonomik kriz ile işçi ve emekçiler yoksulluğa mahkûm etmektedir. Sermaye dünyayı her geçen gün yaşanmaz hale getirmektedir. Kendi karlarını maksimize etmek için: insanlığı 3.dünya savaşına sürüklenmekte; işçi, emekçi ve yoksul halkları yerinde yurdunda ederek mülteci göçmen yapmaktadır. Bu koşullarda göçmen ve mülteciler sermayeye ucuz iş gücü yapılmaktadır. Rusya’nın şartsız koşulsuz Ukrayna’dan derhal geri çekilmelidir. Özelleştirmeler yıllarca halktan toplanan vergiler ile kurulan kitler, ulusal ve uluslararası sermaye haraç mezat peşkeş çekilmiştir. Başta Türk Telekom, TÜPRAŞ, PETKİM, Türkiye Elektrik Kurumu, Sümer Bank, Eti Bank, Et ve Süt Kurumu, Yem Fabrikaları, Şeker Fabrikaları ve SEKA gibi direk kamusal alan mal ve hizmet üreten kitler “babalar gibi satarım, gerekirse pijamayla gece gider satarım” anlayışıyla kurumlar tarumar edilmiştir. Özelleştirmeler işçi ve emekçilere yoksul halka yüksek elektrik faturası, yüksek internet ve telefon ücretleri olarak yansıtılmıştır. Halkın %50’si bu hizmetlere hiç ulaşamamakta ya da çok zor şartlarda ulaşmaktadır. Özelleştirmeler; İşçi ve emekçilere taşeron çalıştırma, esnek çalışma, düşük ücret ve güvencesiz çalıştırma olarak reva görülmüştür. PTT, A.Ş. ye dönüştürülerek sermayeye peşkeş çekilmek istenmektedir. Çalışma hayatı parçalanarak işçi ve emekçiler kendi aralarında 399 KHK, İHS ve taşeron olarak bölünmüştür. Aynı işi yapıp farklı ücret almaktadırlar. Özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalar kamusal alanların sermayeye devridir. Taşeronlaştırmalar ile firmalar emekçilerin alın teri ve emeğinin en yalın halden sömürülerek sermaye birikim yaratma biçimi olmuştur. Taşeronlaştırma 18 yy daki çalışma koşulları olarak işçi ve emekçilere dayatılmaktadır. PTT yönetimi emekçilere 100 ve üzeri günlük kayıtlı posta gönderisi dağıtılmasını dayatmaktadır. Başta Anayasanın 18. maddesinde hiçbir kişi zorla çalıştırılmaz. Angarya yasaktır. Anayasa mahkemesi 26.10.1988 tarih 19/33 sayılı kanunda sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısından korunması, Avrupa sosyal şartı ve İLO’ nun 181 ve 151 maddelerinde belirtiği üzere herkesin çalışma hakkı ve iş edinme hakkını güvenceye alındığı; belirtiği üzere hiç kimse işten çıkarılmakla tehdit edilemez. Bu hem suç hem de mobbing ve insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilmektedir. Başta sendika Genel Merkez yöneticilerimiz, şube yöneticilerimiz, iş yeri temsilcilerimiz ve üyelerimiz kendi istekleri dışında birilerinin talimatları ile sürgün edilmektedir. Son olarak 2 No.lu şube yöneticimiz Halit Onur ERDOĞAN hiçbir gerekçe gösterilmeden kargo işleme müdürlüğünden Altındağ Posta Dağıtım Merkezine bağlı Çinçin şubesine sürülmüştür. 4688 sayılı sendikalar kanunun 18 maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Sendika yöneticileri, iş yeri temsilcileri kendi istekleri dışında iş yeri değiştirilemez. PTT yönetimi hukuk tanımaz bu tutumunu kınıyoruz. Yapılan hukuksuz işlemlerden derhal vazgeçilmelidir. Yöneticimiz eski işyerine derhal iade edilmelidir.
-Mobbing, sürgün ve baskılara son verilmelidir.
-Gönderi sayısı dayatmalarına ve angarya çalışmalara son verilmelidir.
-PTT varlık fonunda çıkarılmalıdır.
-Özeleştirmelere, yağmalamalara, talanlara son verilmeli özelleştirilen kurumlar kamulaştırılmalıdır.
-Taşeron ve İhs’li çalışmaya son verilmeli performans kaldırılmalıdır.
Ayrım gözetmeden bütün emekçilere kadro hakkı verilmelidir.
Ayrım gözetmeden bütün emekçilere 3600 ek gösterge hakkı tanımalıdır.
PTT de çalışsan bütün emekçiler güvenli bir gelecek güvenli iş hakkı verilmelidir.
PTT de bütün emekçilere Eşit işe eşit ücret verilmelidir.17.03.2022
Kurumda yaşanan angaryaya son!
PTT emekçileri köle değildir!
Sürgünlere, keyfi cezalara geçit vermeyeceğiz…!!!!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ, YAŞASIN KESK, YAŞASIN HABER-SEN
HABER-SEN
2 NOLU ŞUBE YÖNETİM KURULU