HABER-SEN İnternet Sayfamıza Hoş Geldiniz
Özel Sektörün finanse ettiği ve çoğunluğu uluslararası şirket temsilcilerinden oluşan 10. Ulaştırma Şurası 27 Eylül 1 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbulda yapıldı. Ulaştırma Bakanlığına bağlı kurumların özeleştirilmesinin önünü açmaya yönelik yapılan şuraya daha çok yabancı şirket temsilcilerinin katılması dikkat çekti. Şuraya Sendikaların davet edilmemesi Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın emekçileri yok sayan tavrını bir kez daha ortaya koydu. Şura devam ederken PTT’nin Anonim şirket yapılacağı yönünde haberlerin basında yer alması üzerine sendikamız yazılı bir basın açıklaması yapmıştır.
Sendikamızın konu hakkında yaptığı basın açıklaması aşağıdadır.
BASINA VE KAMUOYUNA
10. Ulaştırma Şurası’nda posta sektörünün 2023 yılı hedefleri arasında PTT Genel Müdürlüğü’nün Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi serbest piyasa şartlarında faaliyet gösteren bir anonim şirkete dönüştürülmesine yönelik hedefler belirlenmiştir.
Şura süresince basına yansıyan bilgilerde kamuoyu PTT’nin özelleştirilmesine hazırlanmak istenmektedir. Özel sektörün finanse ettiği ve uluslararası şirket temsilcilerinin katıldığı ulaştırma şurasında PTT’nin Anonim şirket yapılması bir hedef olarak lanse edilse de PTT Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde gizlice hazırlanan ve herkesten saklanan yasa taslağı mevcut bulunmaktadır. Hükümetin amacı PTT’yi kamu kaynaklarıyla yapılandırıp yandaşlarına altın tepside sunmaktır. 10. Ulaştırma Şurası’nı AKP’nin PTT’yi özelleştirme amacına hizmet etmenin dışında bir tartışma ve fikir üretme yeri olarak görmüyoruz. Şura’ya emekçileri temsilen Sendikaların davet edilmemesi de Ulaştırma Bakanının ve bürokratlarının emekçiyi yok sayan antidemokratik tavrının göstergesidir. PTT emekçilerinin beklentilerini dikkate almayan bu hedefler gerçeklikten uzaktır.
Şura’da posta sektörüne yönelik olarak belirlenen hedefler gerçekçi olmadığı gibi göz boyamaya yöneliktir ve kamuoyunu aldatma amaçlıdır. Mevcut hedefler arasında AKP’nin samimi ve istekli olduğu tek konu anonim şirket yapılarak PTT’nin özelleştirilmesidir. Binali Yıldırım 2004 yılından bu yana PTT’de yapılan tüm yatırım ve harcamaları PTT emekçilerinin parası olan Kefalet Sandığı’nın paralarından karşılamıştır. Peki, soruyoruz Kefalet Yardım Sandığındaki paralar bittiğine göre bu hedefleri gerçekleştirmek için 2010 yılında PTT’ye yatırım için ayrılmış bir kaynak var mıdır? Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bakanlığı döneminde bırakın PTT’ye kaynak ayırmayı, PTT emekçilerinin parasını gasp etmiştir.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım üst perdeden konuşmayı bırakıp basına da yansıdığı üzere Kemal Kılıçdaroğlu’nun bayram kartının akıbetini açıklasın. Bu kartın nasıl oluyor da alıcısına ulaşmadan medyada yer aldığı açıklandığı gün belirlenen hedefler anlaşılır olacaktır. Vatandaşın mektup olarak bildiği gönderiler veya öğrencinin sınav kağıdı vb PTT tarafından kayıt altına alınmadığı için akıbetleri tespit edilememektedir. Vatandaş mektubunu PTT’de kayıt altına almak için ekstradan ücret vermek zorundadır. Oysa PTT haberleşme hakkının sürdürücüsü olarak vatandaşın her türlü gönderisini kayıt altına almalı ve adresine ulaştırma görevini yerine getirmelidir. Maalesef PTT mevcut haliyle bu durumdan çok uzaktır.
Birçok il ve ilçede postacılar kendi ceplerinden taksi tutarak kargo veya tebligat dağıtmak zorunda kalmaktadır. Ulaştırma Bakanlığı öncelikle bu ayıptan kurtulmalıdır. PTT’ de cok fazla personel açığı bulunmaktadır. Bu açıkların kısa zaman içinde kapatılması gerekmektedir. PTT’nin iyi bir hizmet vermesinin tek koşulu budur.
AKP hükümeti döneminde PTT, kamu hizmeti anlayışıyla vatandaşa hizmet etme görevini bırakarak tamamen ticari bir kuruluş gibi çalışmaktadır.
AKP hükümeti döneminde PTT asli görevi olan mektup dağıtma işini bırakarak tahsilât yapma, telefon ve bilet satma işlerine girmiştir. Kargo işini yapacağım diye de evden eve nakliyat işini yapar olmuştur. Bu alanlara yapılan yatırımları da Posta hizmetlerinden elde ettiği kardan karşılamaktadır. 02.10.2009
Kamuoyuna duyurulur.
HABER-SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU
