KESK Başkanı Sami Evren 11 Haziran 2009 tarihinde yapılan ILO toplantısına katıldı.
11 Haziran 2009’da yapılan ILO toplantısında Genel Başkanımız KESK’e yönelik baskı ve operasyonlara ilişkinbildirilerimizi delegesyonla paylaştı.Çok sayıda delegasyon üyesi EVREN’e dayanışma ve destek duygularını iletti. 12:35’de Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’in kürsüye çıkmasıyla birlikte salonu terkederek siyasi iktidara yönelik tepkimizi uluslararası bir zeminde ortaya koydu. Sami EVREN, basın mensuplarına ILO’nun aldığı kararları da değerlendirdi:
İLO 2009 Haziran Konferansında Türkiye hakkında alınan karar ülkemiz açısından çalışma yaşamının demokratikleşmesi açısından önemli bir uyarı niteliğindedir. Komite ayrıca, Hükümetten, sendikacıların toplanma ve ifade özgürlüğü konusunda, ILO Üst Düzey İkili Heyetini kabul etmesini istemiştir. Komite, polisin emek örgütlerinin toplantı ve gösterilerinde uyguladığı şiddeti kınamıştır. Bütün bu kararlar AKP iktidarının emekçilere yönelik düşmanca tutumunun uluslararası zeminde tescil edilmesidir.
Komite kararında, KESK’e yönelik baskıların ve tutuklanan arkadaşlarımızın maruz kaldığı uygulamadan duyulan endişe dile getirilmiş ve arkadaşlarımızın salıverilmesi için gerekli girişimlerin yapılması konusunda hükümet uyarılmıştır.
Hükümetin ILO Konferansında sunduğu ve baştan aşağı savunma ve bahane niteliğindeki görüşler Komiteyi ikna etmemiştir. Siyasi iktidarın gerçekdışı açıklamalarla dolu savunması bir kez daha çalışma yaşamına dair en üst zemin olan ILO’da çürütülmüştür. Türkiye’de emek örgütleri üzerindeki baskılar sürmektedir, 1 Mayıs hâlâ özgürce kutlanamamaktadır, AİHM Kararlarına rağmen kamu emekçilerinin Grev ve Toplu Sözleşme hakkı gasp edilmektedir; emek örgütlerine yönelik cunta uygulamalarını aratmayan, jandarma tarafından yapılan sabaha karşı gözaltılar, aramalar, keyfi tutuklamalar güncel gerçeklerimizdir.
Hükümet ILO’da Türkiye’yi emek ve çalışma standartları en kötü ülkeler listesinde görmektedir.
Bizler yurttaşlık onurumuzu zedeleyen bu durum karşısında bir kez daha isyanımızı dile getiriyoruz. Bu utançtan kurtulmak için daha fazla mücadele edeceğiz, AK Parti’nin ülkemizi kara listelere sokması karşısında sessiz kalmayacağız. Demokrasi mücadelemizi evrensel haklarla bütünleştirene kadar geliştereceğiz.