Anasayfa / MANŞET / Kamu Emekçilerine Bilgilendirme Memur Sen’in Mektubuna Cevabımız

Kamu Emekçilerine Bilgilendirme Memur Sen’in Mektubuna Cevabımız

Memur Sen Başkanı Ali Yalçın imzasıyla 31 Mayıs 2021 tarihinde yazılan ve konfederasyonumuza gönderilerek sosyal medya kanalıyla da duyurulan mektuba ilişkin değerlendirmemizi kamu emekçileri ile paylaşmayı önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz.

1 Ağustos 2021’de başlayacak olan 6. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden önce kamu emekçilerinin hakları için konfederasyonların emekçilerin gerçek talepleri etrafında ortak bir mücadele yürütmesi kuşkusuz önemli ve gereklidir; hele ki bu çağrı her toplu sözleşme öncesi “masada fazlalıklar var” diyerek tek imza yetkisine sahip olanın masada tek başına olması gerektiğini iddia eden, 4688 sayılı yasanın bu yönde düzenlenmesini talep eden, yani özcesi “Kamu Sen ve KESK masada olmasın” diyen Memur Sen’den geliyorsa ayrıca bir dikkati hak ediyor sanırız.

5 dönemdir tek yetkili konfederasyon olarak Memur Sen’in imzaladığı toplu sözleşmelerde kamu emekçilerinin hiçbir sorunu maalesef çözülmedi; 3600 ek gösterge, vergi dilimi adaletsizliği, sözleşmeli, vekil, ücretli, taşeron gibi esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerinin yasaklanması, tüm kamu emekçilerine güvenceli iş, insanca yaşanacak ücret, istihdam, atama ve yükselmede liyakatin esas alınması, kreş hakkı, kamu kurumlarının ve kamusal hizmetlerin özelleştirilmesine son verilmesi, kadınlara yönelik şiddetin, taciz ve mobbingin engellenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gibi en temel taleplerinin görmezden gelindiği, üstüne üstlük kamu emekçilerinin enflasyona, hayat pahalılığına ezdirildiği yüzdelik cüzi artışların tarihi başarı olarak anlatıldığı 5 dönem geride bırakıldı.

Daha bundan bir iki ay önce “Kamu Sen ve KESK masaya gelmesin” diyen Sayın Ali Yalçın’ın fikrini ne değiştirdi de böyle bir çağrı yaptı bilemiyoruz. Tabii Covid-19 pandemisi ile birlikte derinleşen ekonomik kriz, kamu emekçilerinin alım gücünün iyice düşmesi, gerçek enflasyon karşısında ücretlerinin erimesi, uzaktan çalışma ile birçok ek ödemenin kesilmesi, sözleşmeli çalışmanın yaygınlaşması, torpilin, kayırmacılığın fevkalade artışı gibi devasa sorunlar karşımızda dururken bir dönem daha %3ler-4lerle bağıtlanacak bir sözleşmenin sorumluluğunu tek başına üstlenmeyi kimse istemez herhalde.

Mektubunda “kamu görevlilerinin emeklerine, alın terlerine, hak ve hukukuna dair verilen her mücadelenin gerekli ve değerli olduğuna” inanan Sayın Ali Yalçın, yöneticilerinin talebi üzerine KESK’e bağlı iş kollarında mücadele yürüten yöneticilerimizin sürgün kararlarının verildiğinden haberdar değildir muhakkak. Olsa mutlaka itiraz ederdi; tüm kamu çalışanlarının sendika seçme özgürlüğünü savunurdu; KESK üyeleri 2019 toplu sözleşmeleri başlarken polis saldırısına uğradığında muhakkak itiraz da ederdi demokratik hakların kullanılmasının engellenmesine. Herhalde kendisine bunların bilgisi verilmedi.

Yine de her şeye rağmen kamu emekçilerinin haklarının ancak birlikte mücadele ile kazanılabileceğine inanıyoruz. Her ne kadar mektubunda Sayın Yalçın, ortak mücadele zemini oluşturmaya değil, Memur Sen ile birlikte hareket etmeye çağırmış olsa da tüm kamu emekçilerinin sesi olma ilkemizden asla ödün vermeden yürüttüğümüz mücadelenin gereği olarak iş yerlerinde yapılacak çalışmalarla kamu emekçilerinin ortak taleplerinin oluşturulması, bu talepler etrafında bir mutabakat veya protokol yapılması, görüşmelere giderken bu talepler etrafında ortak mücadele kararlılığımızı ortaya koyacak uyarı grevi dahil olmak üzere en temel mücadele araçlarının kullanılması, taleplerimiz karşılanana kadar üretimden gelen gücümüzü kullanarak kazanım sağlanması için ortak bir mücadele yürütmek üzere hazır olduğumuzu da ifade etmek isteriz.

Nitekim mevcut toplu sözleşme düzeninde masanın üye çoğunluğu üzerinden sınırlandırıcı bir biçimde kurulmasını, imza yetkisinin üye çoğunluğuna sahip tek konfederasyona verilmesini, hakem heyeti düzenlemesiyle fiili grev yasağını aşarak, iktidar partisinin emir ve isteklerini, lütfunu beklemek zorunda kalmadan ayrımsız tüm kamu emekçilerinin sesini masaya taşımanın ve boş cüzdan göstererek değil, üretimden gelen gücümüzü kullanarak kazanmanın tek yolu ortak mücadeleden geçmektedir. ILO sözleşmeleri, uluslararası hukuk ve yargı kararlarına açıkça aykırı olarak grev hakkını yasaklayan yasa da ancak bu mücadele ile gerçek, demokratik, grevli toplu sözleşme yasasına dönüştürülebilir.

Memur Sen’in “bizimle hareket edin” çağrısını biraz daha genişletelim: Gelin, iş yerlerini birlikte ziyaret edelim, sandıklar kuralım. Ortak mücadelenin ilkelerini, taleplerini, programını kamu emekçileriyle birlikte ve onların da takip edebileceği şeffaf tartışmalarla birlikte oluşturalım. Bu talepleri kazanmak için üretimden gelen gücümüzü, grev hakkımızı da kullanarak mücadele edelim.

KESK olarak biz, geçmişten bugüne taşıdığımız mücadele geleneğimize uygun olarak, kamu emekçilerinin talepleri etrafında sonuna kadar mücadele etmeye hazırız.

Kamu emekçilerine saygı ile duyururuz.

KESK Yürütme Kurulu

 

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

CUMHURİYET’İN 101.YILINDA DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ!

Ülkemiz topraklarında yaşayan farklı sınıf, kimlik, kültür ve inançlara sahip halkların emperyalist işgale karşı birlikte ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × 5 =

Örnek Resim