BASINA VE KAMUOYUNA
Her geçen gün kurumumuzda iş yükü artmakta ancak güvenceli personel alımına gidilmediği için bütün yük çalışan emekçilerin üzerine yıkılmaya çalışılmaktadır.
Gün geçmiyor ki, PTT tarafından yeni bir talimatla gönderi sayıları artırılıyor ve hepsinin dağıtılması isteniyor. Bu dayatmalar yetmiyormuş gibi bu kadar fazla dağıtımı yapamayacağını söyleyen PTT emekçisi iş akdinin feshedilmesiyle tehdit ediliyor. PTT emekçisine kaldıramayacağı bir iş yükü dayatılarak posta emekçileri adeta köle gibi çalıştırılmak isteniyor. Sanki 21. yüzyılda değil de ilkel çağlarda yaşıyoruz. Posta dağıtıcıları, haftada 6 gün çalışıyor, resmi ve dini bayramlarda doğru düzgün tatil yapamıyor, yasal hakları olan yıllık izinlerini bile kullanamıyorlar. PTT personelinin iş yükünü azaltacak ve PTT’nin verdiği hizmetin kalitesini artıracak tek çözüm, kadrolu personel istihdamını artırmak ve bir an önce personel alımı yapmaktan geçmektedir.
Resmi tatillerde bile çalıştırılan Posta emekçisine yapabileceği işten fazlasını yükleyemezsiniz. Böyle bir dayatma kanunlara aykırıdır. 19 Mart 1981 tarih ve 17284 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2429 sayılı Ulusal Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanunun 3. Maddesinde; “Hafta tatili Pazar günüdür. Bu tatil 35 saatten az olmamak üzere Cumartesi günü en geç saat 13.00’ten itibaren başlar.” denilmektedir. Anayasanın 50. maddesinde ise “Dinlenmek çalışanların hakkıdır.” hükmü bulunmaktadır.
Gönderilerin süresinde teslim edilmesi, hizmet kalitesinin artması gerekçesi ile günlük dağıtımı yapılacak kayıtlı gönderi sayısı ile ilgili zaman zaman Başmüdürlükler tarafından yazılar yazılmakta, kendi iş yüklerine göre, hiçbir standarttı olmayan, mevzuata dayanmayan rakamlar belirlenmektedir. Dağıtıcılardan belirlenen sayıdaki kayıtlı evrakı dağıtıma çıkarması istenmektedir. Birçok ilde her dağıtıcı personelin en az 100-120 adet kayıtlı gönderi ile dağıtma çıkarılması günlük ortalama en az 100 adet kayıtlı gönderinin altında kalmaması” belirtilerek ve bu sayının altında kalan personele yaptırım uygulanacağı tehditlerinde bulunulmaktadır.
Günlük yapılabilecek dağıtım sayısı her cihetin, her bölgenin coğrafi konumu, bina sayısının fazlalığı gibi unsurlara bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca dağıtıcılar Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebliğ işlemi yapmakla yükümlüdür.
Artan iş yüküne uygun sayıda personel çalıştırılması gerektiği, bu konuda sorumluluğun idarelerde olduğu açık iken emekçiler iş yükü altında ezilmekte, disiplin cezası verileceği yönünde uyarılarla baskıya maruz kalmaktadır.
1982 Anayasa’sının “II. Zorla çalıştırma yasağı” başlıklı 18. maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir: “Madde 18. – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır”
Anayasa’nın 18. maddesinde zorla çalıştırma yasağıyla birlikte angaryanın da yasak olduğu belirtilmiştir. Hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı, angaryanın yasak olduğu, çalışma veya sağlanan hizmetin karşılığının mutlak surette ödenmesi gerektiği Anayasa’nın amir hükmüdür.
Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesinin 31 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; “…her çalışanın kendi sağlığı, emniyeti ve onuruna saygı gösteren çalışma koşullarından yararlanma hakkına sahip olduğu” düzenlemesine yer verilmiştir.
Gerek dağıtıma çıkarılması gereken tebligat sayısının artırılması gerekse adrese teslim edilmesi gereken kargonun ağırlığının iki katına çıkarılması hukuka aykırı olduğu gibi insan onuruna da aykırıdır.
Bir an önce bu uygulamalardan vazgeçilmesi, insan onuruna saygılı bir çalışma düzeni oluşturulması, Başmüdürlüklerin uygulamalarının denetlenmesi gerekmektedir.
Her ne olursa olsun, biz haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan tüm PTT emekçilerinin yanında olacağız. Şu unutulmamalıdır ki; hiç bir yönetim keyfi hukuksuz bir biçimde baskı kurarak başarılı olmamıştır ve olamaz.
Demokratik özgür bir düzenin kurulabilmesi için aidiyet duygularının eski yıllarda olduğu gibi artacağı, baskıcı, cezacı bir zihniyetten ziyade sevgi ve saygının ön planda olduğu bir kurum oluşturma mücadelemiz her daim sürecektir. 18.04.2022
HABER-SEN
MERKEZ YÜRÜTME KURULU