Anasayfa / MANŞET /                           ULUSLARARASI SENDİKALIRIN GÖRÜŞME TOPLANTISI

                          ULUSLARARASI SENDİKALIRIN GÖRÜŞME TOPLANTISI

ULUSLARARASI SENDİKALIRIN GÖRÜŞME TOPLANTISI

18.01.2024 tarihinde, 14 ülkeden, 17 sendika ve konfederasyon temsilcilerinin olduğu uluslararası heyet sendikamız Haber-Sen Genel Merkezinde, Genel Kadın Sekreterimiz Gülseren GÜNGÖRDÜ tarafından uluslararası heyetin ziyareti kabul edildi.

Katılımcılar;

Mark Beacon – UNISON

Claes-Mikael Stahl – ETUC

Helen Deborde – CFDT

Paola Panzeri – EPSU

Beatrice Lestic – CFDT

Güven Bengihan – KTAMS

Petra Bolster – FNV

Merdan Yağmur – FNV

Ane Zelaia – ELA

Cristina Fabian Lacorte – CCOO

Jesus Gallego Garcia – UGT

Nicoletta Grieco – CGIL

Davide Dorino-UIL

Christos Tombazos – PEO

Larry Flanagan – ETUCE

Karin Brunzell – ST

Yolanda Gil – CCOO-ETUC

Asa Törnlund – LO

Mireille Stavila – CGT Sante Action Soscial

Francoise Geng – CGT Sante Action Soscial-EPSU

Stephen Russel – TUC

Genel Kadın Sekreterimiz Gülseren GÜNGÖRDÜ, heyet ile görüşmesinde, ülkemizde yaşanan siyasal süreç üzerine değerlendirmelerde bulunarak; Emperyalist devletlerin çıkar çatışması üzerine Ortadoğu başta olmak üzere birçok ülkede savaşlar yaşanmaktadır. Bundan kaynaklı Türkiye, yoğun bir mülteci ve göçmen akınına uğramıştır. Ana akım medya tarafından ekonomik krizin sebebini savaştan kaynaklı ülkelerini terk etmek zorunda kalan göçmen ve mültecilere yüklenerek, ülkede ırkçılığın artmasına ve etnik kimlikler arası krize yol açtığı gözlenmektedir.  Başta Kürt siyasetçiler, kadınlar, özgür basın emekçileri olmak üzere muhalif tüm kesimlere yönelik haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltı, tutuklama uygulamaları rutin hale gelmiş, ifade özgürlüğü ülkede askıya alınmıştır. Ekolojik yıkımlar had safhaya ulaşmış ormanlar, dereler, tarihi alanlar, sermaye sahiplerine peşkeş çekilmiş, güvenlikçi politikalar için kullanıma açılmıştır.

İktidar, ülke içerisinde yürüttüğü güvenlikçi politikalarla yetinmeyip sınır komşusu ülkelerde Kürt düşmanlığı üzerinden Kuzey Irak Kürdistanı’nda ve Rojava’da da savaşı tırmandırmaktadır. Hasta garantili şehir hastanelerine, yap işlet devret projelerine aktarılan bütçenin yanı sıra özelleştirmelerle sermaye ve yandaşlara peşkeş çekilen kamu kaynakları ile ülke büyük bir ekonomik krize sürüklenmiştir.  AKP- MHP iktidarının, yönetememe krizinden kaynaklı yaşanan bu ekonomik krizin faturasını başta kamu emekçileri olmak üzere yoksul halkalara, vergi ve zam olarak yansımaktadır.

Türkiye’de 22 yıllık AKP-MHP iktidarı, başta Kürt halkı olmak üzere farklı etnik kimliklere, emekçilere, kadınlara, LGBTİ+ bireylere, gençlere ve muhalif tüm kesimlere uyguladığı milliyetçi, cinsiyetçi, siyasal İslamcı, güvenlikçi ve savaş politikaları gün geçtikçe hızını arttırarak devam etmektedir.  Yargının bağımsızlığını yitirdiği, Anayasa Mahkemesinin kararını uygulamayan, ülkenin bağlı olduğu uluslararası sözleşmeleri tanımayan, keyfi uygulamaların tırmandığı bir süreç yaşanmaktadır. Kısacası hukukun askıya alındığı bir dönemden geçmekteyiz.

Gülseren GÜNGÖRDÜ, Sendikamız Haber-Sen’in örgütlü olduğu iş kollarımız PTT, TRT, RTÜK, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı hakkında emekçilerin mali ve özlük hakları ile çalışma koşulları ve yaşanan sorunlar hakkında bilgilendirme yapmıştır.

PTT’nin  2013’te A.Ş. olma süreci ile beraber aynı işi yapmalarına rağmen farklı özlük ve mali haklara sahip 399 KHK’ya tabi personel, İHS’li personel ve taşeron firma personeli adı altında 3 farklı statüde personelleri sınıflandırmıştır. Bu da kurumda iş barışını bozmaktadır.

184 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan PTT kurumu liyakatsiz yöneticiler tarafından yönetilmektedir. Varlık Fonu’na devredilen kurum, sahip olduğu birçok gayrimenkuller yandaşlara peşkeş çekilmiştir. En son 2018’de personel alımı yapılan PTT’de, emekli olan, kurumdan ayrılan ve vefat eden personel yerine personel alımına gidilmemiştir. Bunun yanı sıra ülkeye akın eden göçmen ve mülteciler ile ülke nüfusu hızla artmaktadır.  Ülke nüfusu artmış ancak kadrolu personel sayısı azalmıştır. 5 kişinin yapacağı işi 1 kişiye yüklenmiştir. Bu da çalışan PTT emekçileri üzerine angarya iş yükü olarak baskı ve mobbinge dönüşmektedir.

PTT yönetimi haftanın 5 günü çalıştırmak yerine cumartesi günleri mesai adı altında 6. gün çalışmasını rutin hale getirerek, çoğu zaman resmî tatillerde ve pazar günü bile çalışma dayatmasına gitmektedir. Artan ekonomik kriz nedeni ile temel besin maddesine ulaşamayan, ev kirasını ödeyemeyen personel, fazla mesai ücreti alabilmek için nerdeyse 7 -24 saat çalışmaya razı edilecek hale getirilmiştir. Adeta ‘’ GÖNÜLLÜ KÖLELİK ‘’ kültürü yaratılarak tüm bu insanlık dışı çalışma koşulları olağanlaştırılmıştır. Bu uygulamaya itiraz eden personele ise yer değiştirme suretiyle sürgün ve farklı soruşturmalar açarak baskı politikaları uygulamaktadır.

Görevde yükselme de liyakat ilkesinin değil yandaşlık ve itaat kültürünün hâkim olduğu bir anlayış mevcuttur. Elbette bu sorunlarınla birlikte kadın arkadaşlar toplumun ve kurumun erkek egemen bir zihniyete sahip olmasından kaynaklı cinsiyete dayalı ayrımcı birçok zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. PTT kurumunda yaşanan haksız hukuksuz uygulamalara, yolsuzluklara, anti demokratik uygulamalara karşı, tüm engellemelere ve sendikal ayrımcılığa rağmen sendikamız Haber-Sen, fili meşru mücadeleyi, hukuki alanda, iş yerlerinde, alanlarda yürütmeye devam etmektedir.

TRT ülkenin resmi yayın organı olması sebebi ile tarafsız, laik, demokratik ve halka objektif yayın yapması gereken bir kurum iken maalesef AKP –MHP iktidarının yandaş medyası haline gelmiştir. Halkın yayın organı olmaktan uzaklaşmıştır. Laik, bilimsel, anadilinde tarafsız yayın yapması yerine iktidarın borazanlığını yapan, bilimden uzak, siyasal İslam’ın tahakkümünde, halkı kutuplaştırıcı yayınlar yapmaktadır. Birçok tarikat, vakıf ve yandaş grupların dışardan ihale yolu ile program, dizi, film projelerine devasa kaynak aktarımı yaparak TRT’deki nitelikli birçok personeli saf dışı bırakılmaktadır. Yine yönetime iktidar yanlısı yönetimlerin atanmasıyla, taşeronun başka bir versiyonu olan ÖHT’li personel alımı yaparak liyakatten uzak biat eden liyakatsiz kadrolar ile doldurulmuştur.

TRT’nin birçok tarihi binaları depreme dayanaklı hale getirilecek denilerek boşaltılmış, yıllardır tek bir çivi bile çakılmayarak çürümeye terk edilmiş, yandaşlara peşkeş çekilmek üzere alt yapı hazırlanmaktadır.  Sendikamız Haber-Sen tüm bu uygulamalara karşı halkın ve emekçinin hakkını korumak için sendikal alanda fili meşru mücadele yöntemi ile çalışmalarını yürütmeye devam etmektedir.

Örgütlü olduğumuz RTÜK’te ise ülkedeki yayın organları üzerinde denetleme ve yaptırımı olan bir kurumdur. İktidar tarafından çoğunluğun olduğu bir yönetim kadrosu oluştuğundan asli görevi dışına çıkmıştır. Tek işi muhalif yayın yapan basın kuruluşlarına ceza ve sansür uygulamak olmuştur.  Muhalif yayın yapan radyo, televizyon, gazete ve dergilere yönelik yürüttüğü ceza politikaları ve yaptırımlar ile halkın haber alma özgürlüğüne de engel olmaktadır. Tek seslilik hâkim kılınmak isteniyor.  Sendikamız RTÜK’te çalışan personelin sorunlarını çözmek adına mücadele vermektedir. Bunun yanında kurumun asli işini tarafsız bir şekilde yürütmesi için mücadele yürütmektedir.

GÜNGÖRDÜ, uluslararası sendikal dayanışmayı örmek ve güçlendirmek adına sendikamızı ziyaret eden uluslararası delegasyona Haber-Sen Merkez Yürütme Kurulu ve üyelerimiz adına emek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinde birlikte mücadele ve dayanışma vurgusu yaparak, teşekkürlerimizi iletmiştir.

Konuklarımız sendikamız Haber-Sen’i yakından takip ettiklerini ve mücadelemizin onlar için örnek teşkil ettiğini ifade etmiş; emek, demokrasi ve barış mücadelesinde uluslararası dayanışma vurgusu yaparak toplantı sonlandırılmıştır.

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

CUMARTESİ ÇALIŞTIRILMASI İSTEĞE BAĞLI OLMALIDIR!

VAN Cumartesi günü zorla çalıştırmaya son verilmesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Şube Başkanı ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 + 8 =

Örnek Resim