Bugün 6 Mayıs. Demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren, Deniz Gezmiş’in, Yusuf Aslan’ın Hüseyin İnan’ın idamının 52. Yıl dönümü. Dün ise adı hep Denizlerle anılan, onların avukatı, abisi Halit Çelenk’in aramızdan ayrılışının 13. Yıl dönümüydü.
6 Mayıs 1972 tarihi, Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Deniz’ler insanlığın en büyük özlemleri arasında yer alan özgürlük, kardeşlik, bağımsızlık ve demokrasi için mücadele ettikleri için insanlık düşmanları tarafından katledilmişlerdir. Denizleri idam ederek onların savunduğu değerleri yok edeceklerini sananlar büyük bir yanılgı içine düşmüşlerdir.
Dün Denizleri idam ederek gençliğin yükselen mücadelesinin önüne geçeceklerini sananlar, yıllardır savundukları ve uyguladıkları politikalarla bugün gençliği işsizliğe, eğitimsizliğe ve geleceksizliğe itiyor. Emekçilere, yoksullaştırdıkları halklara daha fazla sefalet ve güvencesizlik dayatıyor.
Tüm bunlara rağmen Denizler, 52 yıldır giderek artan bir yaygınlıkla Türkiye’nin işçileri, kamu emekçileri, köylüleri, kadınları, gençleri ve geniş halk kesimleri tarafından saygıyla ve özlemle anılıyor.
Çünkü Denizler, Türkiye’de emekçilerin yükselen özgürlük ve demokrasi mücadelesinde bayrak olmaya ve her eylemde, her direnişte bir kez daha yeşermeye devam ediyor.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam sehpasında söyledikleri son sözler, savundukları değerler bugün de onların izinde mücadeleyi sürdürenlere rehberlik ediyor. Emperyalizme karşı, halkların kardeşliğini temel alan, halkın mutluluğu ve bağımsızlığı için sürdürülen mücadele dün olduğu gibi bugün de yakıcılığını koruyor.
Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i ve onların hem abiliğini hem de avukatlığını yapan Halit Çelenk’i saygıyla anarken mücadelelerini ilerletme sözümüzü tekrar ediyoruz.
3 fidanımızı ve çınarımızı emek ve demokrasi mücadelemizde yaşatacağız!
Yürütme Kurulu