Anasayfa / MANŞET / BASINA VE KAMUOYUNA!

BASINA VE KAMUOYUNA!

 

PTT emekçileri olarak ülkenin dört bir yanında ağır baskı ve mobbing altında çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Erzurum da bir PTT emekçisinin yaşadığı şiddet sosyal medyaya yansımıştı. Yine geçtiğimiz gün Şanlıurfa da bir vatandaşın PTT emekçilerine yönelik saldırısı sosyal medyaya yansıdı. Cuma günü ise şubemize bağlı Muş ilinde işyeri temsilcimiz amirinin küfürlerine maruz kalmıştır. 2018 yılından beri personel almayan PTT yönetimi bir emekçiden iki kişilik, üç kişilik iş istemektedir. Sayı dayatması ile emekçilere cezalar yağdırmaktadır. PTT emekçileri geçici görevlerde, zor şartlar altında hem idarenin hem de vatandaşların saldırısı tehdidi ile hizmet üretmeye çalışmaktadır.

13 Ağustos Salı günü Van Beşyol PTT Müdürlüğü emekçisi ve aynı zamanda Haber-Sen 7 No’lu şube yöneticisi Nesrullah COŞKUN müdür ve şefinin fiziki saldırısına uğramış, bu fiziki darp sonucu parmağı çatlamıştır. Olay akşamı Nesrullah COŞKUN idareciler tarafından aranmış, görev yerinin geçici değiştiği söylenmiş, çalıştığı Adliye PTT Şube yerine merkezde çalışması gerektiğini söylemişlerdir. Şube yöneticimiz sabah müdür vekili Aydın ÇILGIN’ın odasına girerek konuşmak istemiştir. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu gereği, sendika temsilci ve yöneticileri, idare ile görüşmeler yapar ve fikir alış verişinde bulunur. Bu kanuni hakkı kullanan şube yöneticimiz Nesrullah COŞKUN’a karşı müdür vekili, bir idareciye yakışmayan üslup ile kendisini tersleye çalışmış ve odasından çıkarmak istemiştir.  Yöneticimiz emekçilerin sürekli görev yerlerinin değiştirilmesinin olumsuz etkilerini anlatmak ve bu konuda görüşmek istese de, müdür vekili açıkça kanuni bir hakkını kullanan şube yöneticimize kabul edilemez davranmıştır. “ Elinde ki torbada ne var senin?” diyerek içinde kahvaltılık simit olan poşetini soracak kadar da, nefret dolu yaklaşmıştır. Tartışmanın müdür vekili tarafından çirkinleştirilmesi ve kamu yöneticisi adabı dışına çıkması sebebiyle şube yöneticimiz seviyesini koruyarak görev yerine dönmüştür.  Şube yöneticimiz, gerekli tanımlamalar yapması ve ekran şifrelerini vermesi için şef görevlisi Fatih Yaşar’ın yanına gitmiştir. Şef görevlisi Fatih Yaşar, tartışmayı bu kez burada açmıştır. Şube yöneticimize bu kez de Şef görevlisi baskı yapmaya başlamıştır. Kraldan fazla kralcılığı, yalakalığı, üstlerine şirin görünmeyi bir yaşam biçimi haline getiren, ömrü hayatı boyunca bir kere bile alın terini savunmamış bu anlayıştan başka ne beklenir? Kendisinin üstlerine gösterdiği ezikliği, şube yöneticimizden de bekleyen, dik durduğu, kanuni haklarını sorguladığı için şube yöneticimizin bu tavrına karşı çıkan şef görevlisi, müdür vekili Aydın Çılgın’ın verdiği kabul edilemez tepkilerin benzerini kendisi vermeye başlamıştır.

Şifresini öğrenerek gişesine gidip çalışmaya başlayan Şube yöneticimize karşı Müdür Vekili ve Şef görevlisi tarafından bir kamu görevlisine yakışmayacak küfürler savrulmuş, en sonunda hıncını, öfkesini alamayan bu iki gözü dönmüş kişi şube yöneticimize karşı fiziki şiddete başvurmuş ve parmağının çatlamasına neden olmuşlardır.

Soruyoruz;

Şube Yöneticimiz bu Vandal davranışı hak edecek ne yapmıştır? Bu nobran, şiddet yanlısı kişilerin kızdığı asıl şey nedir?

Soruyoruz, PTT’nin idarecileri bu gücü nereden almaktadır? Emri altında çalışan emekçilere küfürler edecek, mobbing uygulayacak bu cesareti nereden almaktadırlar?

Elbette ki daha üstlerinin kanun tanımaz emirlerinden.

PTT’nin Daire Başkanları, Başmüdürleri müdür ve başdağıtıcılara, şeflere firma personellerine hukuksuz emirler verip kanunları yok sayarlar ise olacağı budur elbette.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu’na rağmen kurumda halen firma personelleri tebligat dağıtmaktadır. Eğer el altından, sözlü emir verilmese şefler, müdürler, başdağıtıcılar buna nasıl cesaret edebilir?

Usulsüz SLA cezalarını emekçilerden el altından kesme emri yukarıdan verilmiyor ise müdürler, şefler emekçilerden hukuksuz para kesintisi yapabilir mi?

Her gün durmadan artan sayılarda teslim yapılması istenen emekçilere görev tanımında yazmayan bir dayatma yukarıdan gelen talimatlar sonucu olmuyor ise , görev tanımı dışında dayatma sadece şefler, müdürler ve başdağıtıcıların keyfiyeti olabilir mi?

Yandaş ve yetkilendirilmiş sendikanın kadrolaşma ile atadığı liyakatsiz yöneticiler ne kanun tanıyor, ne hukuk biliyor. Yukarıdan başlayan bir silsile yoluyla aşağılara kadar kanunsuzluk, hukuksuzluk, usulsüzlük bir yönetim biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gibi istenmeyen sonuçlar olarak dışa vuruyor.

Kurumda ne huzur kaldı, ne iş barışı. Emekçilerin sağlığını bozan bu çalışma ortamında verimlilikten, insanca çalışma ortamından bahsedilebilinir mi?

Kendini hukuktan üstün görenler şunu iyi bilmelidir ki, sendikamızın her bir üyesi, ferdi, her yöneticisi bugüne kadar hiçbir baskıya, tehdide boyun eğmemiştir! Bundan sonra da eğmeyecektir.

Şube yöneticimiz Nesrullah COŞKUN yalnız değildir. Ona kamu personeli adabına ve insanlığa sığmayacak şekilde küfürler ederek, gözü dönmüş bir öfke ile şiddet uygulayanlardan yargı önünde hesap soracağız!

Şube yöneticimize yapılan bu saldırıyı kendimize, hepimize yapılmış sayıyoruz. Bu barbar davranış, kendini külhanbeyi zanneden emekçilere saldıran bu kişiler gereken cezaları alana kadar sendikamız konunun takipçisi olacaktır.

Şube yöneticimiz zaten darp raporu almıştır, hem idari hem de hukuki yargılama talep eden yöneticimizin talebinin savunucusuyuz!

PTT emekçilerine  karşı şiddet uygulayan her kim olursa olsun,  sendikamız bu şiddeti kendisine yapılmış sayarak, bu şiddetin cezalandırılması için mücadele edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!

Nesrullah COŞKUN yalnız değildir!

Yaşasın örgütlü mücadelemiz

Yaşasın KESK!

Yaşasın Haber-Sen!

7 No’lu Şube Yönetim Kurulu

 

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

-PTT’DE İŞ ÇOK, PERSONEL YOK DEDİK!

Haber-Sen İstanbul Şubelerince Avcılar PTT PDM’de düzenlenen basın açıklamasında “Emekçinin dayanacak gücü kalmadı” dedik. Açıklamaya; ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × 2 =

Örnek Resim