SARI SENDİKACI GAZİANTEP PTT BAŞMÜDÜRÜ MOBBİNG, BASKI VE SENDİKAL AYRIMCILIK YAPIYOR.

PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BU DURUMU GÖRMEZDEN GELİYOR

PTT, 1840 yılından günümüze; savaşta, depremde, doğal afetlerde pandemi döneminde ve her türlü olumsuz koşul altında bu ülke halklarına hizmet götürmüş köklü bir geçmişe sahiptir.

Bu köklü geçmişi yaratan ise kurulduğu günden beri, tüm zorluklara rağmen alın teriyle hizmet veren, fedakâr ve liyakat sahibi PTT emekçileridir. Her türlü koşul altında ülke halklarına hizmet etmeyi görevi olarak benimsemiş PTT emekçileri 2013 yılında çıkarılan bir kanunla güvencesiz bir şekilde çalışmaya mahkûm edilmiştir. Bu tarihten itibaren kurum içi liyakat rafa kaldırılmış, yerini itaat ve sadakate bırakmıştır. Yapılan atamaların hukuksuzluğu ya da etik ilkelere aykırı olarak yapıldığı, PTT yönetimlerince de bilinmektedir.

Yalanı, adaletsizliği, kayırmacılığı, bize kabul ettirmeye ve sıradanlaştırmaya çalışan bu sistemin ve bu şekilde atanan yöneticilerin karşısındayız. Biz, doğruları söylemeye bıkmadan usanmadan devam edeceğiz.

Son yapılan atamalara her ne kadar kılıf uydurmaya çalışsalar da, bir sendika yönetiminde bulunan kişi veya kişilerin vekaleten müdür olarak atanmaları ahlaki değildir. Gaziantep PTT Başmüdürlüğü bünyesinde vekaleten atanan bütün müdürler, sarı sendikaların ya yöneticisi ya da üyeleri olan kişilerdir.

Sarı sendikacı Başmüdür hızını alamamış, kendi sendikasından olan sendika il başkanını EYS müdürü olarak atamıştır. Daha önce kamuoyuna da düşen whatsapp yazışmalarından kendine görev isteyen birine bu görevin verilmesi tesadüf değildir. Görevde yükselme sınavında başarılı olamayanların işlerini torpilci sendika ile yapması, hem şahıs için hem de o sendika için utanç vesikasıdır.

Kargo İşleme Merkezine vekaleten atanan şahıs ise, uzun bir zaman sendikasız kalmış, ne zaman ki vekaletten müdürlük görevi verileceğini, yani ödülünü duyunca jet hızı ile sarı sendikaya üye olarak, emekçiler üzerinde mobbing ve baskı kuran bir kişi olmuştur. Sendika temsilcimize yapacağı baskı ve mobbing karşılığında bu görevi devam ettirmektedir. Çalışanların tuvalette gitme sürelerini bile sorgulayan bu vekaletçiler idareci değildir.

Daha önce belirtmiştik, yine tekrarlıyoruz; Gaziantep PTT Başmüdürünün atanmasına daha önce de itiraz ettiğimiz gibi bugün de itirazımızı tekrarlıyoruz.

Toplu İş Sözleşmesinden 3 gün önce Birlik Haber-Sen Genel Başkan Yardımcılığından istifa ederek, Gaziantep’e Başmüdür olarak atamasının yapılması, ilkesel olarak yanlıştır. Posta emekçilerini masada makam ve mevki için satanlar, posta emekçilerine amirlik yapamaz.

Bu başmüdür ve müdürler Gaziantep PTT Başmüdürlüğünde hiçbir sorunu çözme gibi bir dertleri yoktur. Kamu hizmeti yapmaları gerekirken, kamu hizmetini önemsemeyip, vatandaşı müşteri, emekçiyi eleman olarak vasıflayan, kendilerini ise her türlü keyfiliği yapabilecek şirket CEO’su olduklarını zanneden zihniyettedirler. Gaziantep PTT Başmüdürlüğüne bağlı şubelerin hemen hemen hepsinde memurlar tek çalışmaktadır. Ayrıca bu şubelerde güvenlik görevlisi de bulunmamaktadır. Bu durum insani olmamakla birlikte, şubelerin ve emekçilerin güvenliği açısından sakıncalıdır.

Ayrıca Türkiye’nin nüfusu seksenaltı milyon iken güvencesiz çalışan emekçiler ile birlikte toplam posta çalışanı otusdokuz bin dir. Ülkemiz ile nüfusu, coğrafik durumu ve yerleşim yerleri açısından aşağı yukarı aynı şartlarda bulunan Almanya’da beşyüzaltmışbeş bin, Fransa’da ikiyüzseksenaltı bin olan çalışan sayısı ile karşılaştırıldığında, ülkemiz de PTT emekçilerinin çektiği çile ortaya çıkmaktadır.

PTT Genel Müdürlüğü, sorunları çözmek yerine, Başmüdürlüklerin ve bazı merkez müdürlerinin keyfi uygulamalarına göz yummakta, dayatmacı ve baskıcı politikalarla, PTT emekçilerinin hayatını zindana çevirmiştir. PTT emekçileri, yönetimin belirlediği işlem hedefine ulaşmak için daha fazla çalışmakta ve kendi sağlığını riske atmaktadır. Oysa bu işlemlerin kurallara uygun yapılması halinde PTT yönetiminin belirlediği hedefin üçte birini bile yapmak mümkün değildir. PTT yönetiminin insanlık dışı uygulamalarına karşı bütün posta emekçilerinin birleşerek bu zulme dur deme zamanı gelmiştir.

Mücadelemiz tüm emekçiler içindir…

Emeğimizi yok sayan, güvencesiz çalışma koşullarını dayatan, iş barışını bozan, baskı mobbing ve ayrımcılığa karşı tüm emekçileri KESK Haber-Sen de mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Yaşasın KESK

Yaşasın HABER-SEN…

HABER-SEN

MERKEZ YÖNETİM KURULU