DANIŞTAY TRT DAVALARINA HANGİ YÜZLE / GÖZLE BAKACAK?

Basın Açıklması Metni

BASINA VE KAMUOYUNA

SORUYORUZ; DANIŞTAY TRT DAVALARINA HANGİ YÜZLE / GÖZLE BAKACAK?

·         Danıştay’ın hizmet binasının açılışında bir skandal yaşandı. Sözkonusu açılışta TRT tarafından hazırlanan Danıştay belgeseli gösterildi.

·         Bu, en hafif deyimiyle bir şikedir, TRT aleyhine açılan davaları etkilemeye yönelik bir rüşvettir.

·         Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlediği bir ülkede bu olayın tarafları derhal istifa ederdi.

SORUYORUZ;

TRT, DANIŞTAY’IN REKLAM AJANSI MI?

TRT, kamu hizmeti yayıncısı olarak anayasada ve kendi yasasında yazdığı gibi özerk ve tarafsız olmak zorundadır.

Yargı organları da ‘YASALAR KARŞISINDA HERKES EŞİTTİR’ ilkesi gereği tüm kurumlara ve kişilere karşı eşit davranmak zorundadır.

Ancak dün izlediğimiz görüntüler, ne yazık ki, bunun tam tersini göstermektedir.

Danıştay, yeni hizmet binasının açılışında kullanmak üzere görsel bir malzemeye ihtiyaç duyuyorsa bunu piyasada yüzlercesi bulunan yapım şirketlerinden temin edebilirdi.

Çünkü Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ne Danıştay’ın reklam ajansıdır ne de Genel Müdür İbrahim Şahin Danıştay’ın Halkla İlişkiler Müdürü…

Bu yapılan, Danıştay’da görülen ve görülecek olan davaları etkilemeye yönelik bir girişimdir.

Çünkü Danıştay idari yargının son noktasıdır. TRT aleyhine açılan tüm idari davalar nihai olarak Danıştay’da görülmektedir.  TRT ile Danıştay arasındaki ilişkiler tarafsız olmak zorundadır.

İdare mahkemelerinde ve Danıştay’da görülmekte olan TRT aleyhine açılmış yüzlerce davanın sonucu, TRT’nin hazırladığı Danıştay Belgeseli ile dün açıklanmış sayılmalıdır.

DANIŞTAY BAŞKANI ZATEN TARAFSIZ DEĞİLDİ,

BUGÜNDEN SONRA DA TARAFSIZ OLMAYACAKTIR.

Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu göreve başladığı günlerde yargı muhabirleri ile yaptığı bir sohbette “İdare, siyasi iktidardır. Bizim derdimiz idareyle sürtüşme yaratmak değil. Ben burada idareyi yargılamıyorum” diyerek en baştan tarafını açıklamıştır. Hüseyin Karakullukçu’nun idari yargının kendini inkâr anlamına gelen bu açıklamasından sonra çıkan kararların büyük çoğunluğu da bu yaklaşımın bir göstergesidir.

TRT GENEL MÜDÜRÜ İBRAHİM ŞAHİN İSE BUNU HEP YAPMAKTADIR.

TRT’de geçmiş dönemlerde de bu ve benzeri etik olmayan girişimler yaşandı.

TRT ve TRT yöneticileri aleyhine açılan davalara bakan mahkemelerin üyelerinin çocukları, yakınları birer ikişer işe alındı.

Bu ‘sihirli’ formülü keşfeden TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de aynı yolu izledi.

Danıştay’da TRT aleyhine açılmış çok sayıda dava varken, 2009 yılında Danıştay Genel Sekreterliği makamında bulunan Taci Bayhan’ın elişi öğretmeni olan ve emeklilik hazırlıkları yapan eşi Hayrünnisa Bayhan, TRT’ye araştırmacı olarak atandı.

Yine aynı yıl Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın oğlunun düğününe TRT tarafından sanatçı servis edildi. 23 Ekim 2009’da, oğul Şirvan Kılıç’ın düğününde TRT’nin kadrolu halk müziği ve sanat müziği sanatçıları sahne aldı.

Oysa aynı tarihlerde, TRT yasasında yapılan değişikliğin iptali için CHP tarafından açılan dava henüz sonuçlanmamıştı.

Nitekim Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi’nin gündemini belirleme yetkisini açıkça kötüye kullanarak TRT davasını Mahkeme üyelerinin değişmesinden sonra gündeme aldı. Ve umulan oldu; dava TRT yasasında Anayasa aykırı olarak yapılan düzenlemelerin iptali isteminin reddedilmesi ile sonuçlandı.

SONUÇ OLARAK

Danıştay’ın hizmet binasının açılışında gösterilen belgeselin TRT tarafından hazırlanması en hafif deyimiyle etik değildir.

Bu bir şikedir, bu TRT aleyhine açılan davaları etkilemeye yönelik bir rüşvettir.

Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlediği bir ülkede bu olayın tarafları derhal istifa ederdi.

Bu ülkede maalesef sorumluların istifa etmesi gibi bir gelenek olmadığından takdiri kamuoyuna bırakıyoruz.          06.04.2012

 HABER-SEN

                                                             MERKEZ YÖNETİM KURULU