Basına ve Kamuoyuna çekilen faks metni
BASINA VE KAMUOYUNA
TRT Yönetimi Yayıncılık Etiğini Hiçe Sayıyor!
Radyo-1 Futbol Dinleyicilerini Aldatıyor!
Yayıncılık konusunda hiçbir birikimi olmayan kişileri “yönetici” yapan Genel Müdür İbrahim Şahin, bu yöneticiler sayesinde radyo yayıncılık tarihine geçecek “cinlik”lerin de altına imza atıyor. Peki ya yayıncılık etiği?
Konu, TRT Radyo-1’den canlı olarak yayınlanan Süper Lig maçları.
Birkaç hafta önce yüklü bir bedel ödeyerek Süper Lig maçlarının radyodan naklen yayın hakkını satın alan TRT, maçların oynandığı stadyuma ekip göndermeksizin bu maçları “canlı” yayınlama başarısını gösteriyor!
Nasıl mı?
Fazla değil birkaç yıl önce TÜBİTAK’tan transfer ettiği Arif Koyuncu’nun “cin” buluşları sayesinde. Genel Müdür İbrahim Şahin’in Radyo Dairesi Başkanlığına “Başkan” olarak atadığı, bu da yetmezmiş gibi bir de Ankara Radyosu yönetimini teslim ettiği bu “mucit” yönetici, yıllardır hiçbir yayıncının aklına gelmeyeni yaptı:
Önce radyo stüdyolarının içine yerleştirmek için resim monitörü, sonra da onbinlerce dolar ödenerek profesyonel (şifre çözebilen) uydu alıcısı satın alındı ve sisteme bağlandı. Stadyumda maçı anlatması gereken spor spikeri, bu stüdyoya oturtulup canlı Lig TV görüntülerini monitörden izleyerek maçı anlatması sağlandı. Ankara radyo stüdyosundaki koordinatör spikerin “şimdi de Sivasspor-Kayserispor maçına bağlanıyoruz” anonsu üzerine, yan stüdyoda bulunan malum spiker, sanki Sivas 4 Eylül Stadyumu’ndaymış gibi maçı anlatmaya başladı. Dinleyiciler durumu fark etmesin diye, Lig TV yayınının ikinci ses kanalındaki stadyum ortamının doğal sesi (efekt sesi olarak adlandırılan tezahürat, hakem düdüğü vb sesler) de yayına verilerek, spikerin maçı Sivas’tan anlattığı izlenimi yaratıldı. Yani radyo dinleyicileri aldatıldı. Yani yayıncılık etiği hiçe sayıldı!
Lig TV’nin yayın sesi (efekt kanalı) aynı anda Radyo-1 canlı yayınında kullanıldı!
Lig TV, özet görüntüleri yayınlama hakkı olan TRT’ye “sadece maçları kaydetmesi ve özet hazırlaması” için kendi uydu şifrelerini veriyordu. Ama TRT yöneticileri, bu şifreleri kullanarak çözdükleri maç yayınlarının efekt seslerini, canlı olarak Radyo-1 yayınında kullandı. Yani TRT, bir başka yayıncı kuruluşun canlı yayın sesini, kendi canlı yayınında kullandı.
Ekip göndermeksizin naklen yayın yapıldı!
Tespitlerimize göre bu yöntem, Süper Lig’in 13. haftasında oynanan;
23 Kasım 2012 Cuma, Mersin İdmanyurdu-KDÇ Karabükspor (Tevfik Sırrı Gür Stadyumu),
24 Kasım 2012 Cumartesi, Bursaspor-MP Antalyaspor (Bursa Atatürk Stadyumu),
25 Kasım 2012 Pazar, Sivasspor-Kayserispor (Sivas 4 Eylül Stadyumu)
maçlarında fiilen uygulandı.
TRT’nin spor spikeri, ne Mersin’e ne Bursa’ya ne de Sivas’a gönderildi. Merkezdeki radyo stüdyosundan, ama sanki o şehirdeymiş gibi maçları anlattı.
Olay, Ankara Radyosu Müdürlüğü’nü adeta nazi kampına çeviren (bkz önceki basın açıklamalarımız) Arif Koyuncu’nun son uygulamalarını yerinde incelemeye giden Merkez Yönetim Kurulu üyemizin, radyo ana kumanda birimini ziyaret etmesi esnasında tüm bunlara bizzat şahit olmasıyla ortaya çıktı. Nazi kamplarına taş çıkartırcasına su sebillerini yasaklayan ve idari personelin yanı sıra 24 saat süreyle görev yapan yayın personelini de susuz bırakan bu “mucit” yöneticiyi, geliştirdiği yeni teknikler nedeniyle yayıncılar camiasının takdirlerine sunuyoruz.
Ne diyelim, TRT’nin bu buluşu, yayıncılık etiğine hayırlı uğurlu olsun!
26 Kasım 2012
HABER-SEN Merkez Yönetim Kurulu
NOT: TRT yönetimi, gözlerimizin önünde gerçekleşen bu olayların aksini iddia ediyorsa, yukarıda belirttiğimiz illerdeki (Mersin, Bursa ve Sivas) maçlara hangi spiker ve teknisyenleri görevlendirdiğini, il dışı resmi görevlendirme belgelerini de ortaya koyarak açıklamalıdır. Ya da bu illere ekip göndermeksizin söz konusu canlı yayınları nasıl gerçekleştirdiğine açıklık getirmelidir.