Konfederasyonumuz, DİSK, TMMOB ve TTB öncülüğünde emek ve demokrasi güçlerinin katılımıyla “iş cinayetlerine, taşeron köleliğine, sefalet ücretine karşı 16 Mayıs’ta Soma’ya, yaşamı savunmaya” şiarıyla binler, 301 maden işçisinin iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdiği Soma’daydı.
Mitingde Soma faciasında yakınlarını kaybeden aileler adına Elmas annenin yaptığı konuşmanın ardından DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, TTB Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı birer konuşma gerçekleştirdi. Eş Genel Başkanımız Şaziye Köse’nin konuşması aşağıdadır.
ŞÇİ, EMEKÇİ KARDEŞLERİM,
KADINLAR, GENÇLER,
ACILARIN EN BÜYÜĞÜ İLE SINANAN İKİ KERE YOKSULLAŞTIRILIP YOKSUNLAŞTIRILAN EŞLERİNİ YİTİREN SOMA’LI KADINLAR!
ÖTEKİLEŞTİRİLENLER,
EZİLENLER,
KİMLİKLERİ YOK SAYILANLAR,
ZORLA MÜLKSÜZLEŞTİRİLEREK GEÇİM KAYNAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILANLAR,
VE EVLATLARI SOMA KARA DELİKLERİNDE KÖMÜRLEŞTİRİLEN SOMALI ANNELER, BABALAR!
SELAM, SELAM, SELAM BİN SELAM HEPİNİZE!
Konfederasyonum KESK adına hepinizi saygıyla selamlarım.
Mayamız, acılarımız, çilekeşliğimiz aynı.
Ekmek kaygımız, telaş ve korkularımız, yaşam gailemiz aynı
Azgın sömürü çarklarında dünyada milyonlarcasını SOMA kara deliklerinde 301 tanesini, Ermenek’te, inşaatlarda, tersanelerde onlarcasını daha fazla kar uğruna yitirdiğimiz ve yitirmeye devam ettiğimiz sınıf kardeşlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyorum.
Eyy Sermaye!
Eyy AKP!
Doymak bilmeyen ihtirasınız ve açgözlülüğünüzle her yerde her şeye saldırıyorsunuz ve talan ediyorsunuz.
BİZİ yerin altında ve üstünde bir lokma ekmek için ölüme razı etmeye çalışıyorsunuz.
BİZDEN, bu ülkenin bir avuç muktediri bir avuç efendisi için ölümüne çalışma koşullarına razı olmamızı istiyorsunuz.
Maden patronlarının, inşaat vurguncularının, gemicik zenginlerinin daha fazla karı için ölüyoruz,
Sermayenin açgözlülüğü ve doymak bilmeyen ihtirası için ölüyoruz,
Daha fazla iktidarınız, ihtişamınız ve refahınız için canımız KAÇ PARA EDER? KAÇ HİSSE SENEDİ? KAÇ TON KÖMÜR? KAÇ REZİDANS? KAÇ AKSARAY? Eder bizim canımız?
ÖNEMLİ OLAN “ONLARIN CEPLERİNİ BOL PARAYLA DOLDURMASI”
BİZİM İSE KADERİMİZE, KADERİMİZDE OLAN ÖLÜME, YOKSULLUK VE AÇLIĞA RAZI OLMAMIZ!
RAZI DEĞİLİZ. İTİRAZ EDİYORUZ.
YOKSULLUK, AÇLIK, SEFALET, ÖLÜM BİZİM KADERİMİZ OLAMAZ!
EYY AKP!
Her gün TV kanallarında “BİZ YAPARIZ”, “BİZ YAPTIK” reklamları çakıyorsun gözümüze.
Evet “SİZ YAPTINIZ”
13 yıllık iktidarınız boyunca sermayenin damarlarında akan “KAR, DAHA FAZLA KAR, HEP KAR” isteyen kanını beslediniz bizim canlarımız, geleceğimiz ve yaşamımız pahasına.
*Zorla mülksüzleştirerek işçileri, dünün köylülerini ve dünün küçük esnafını madenlerde en cani en acımasız çalışma koşullarına razı ettiniz.
*Toprağımızı, suyumuzu, ağaçlarımızı, kıyılarımızı neyimiz varsa geçim kaynağımız hepsini sermayeye peşkeş çektiniz.
BİZİ yoksullaştırıp yoksunlaştırarak sürdünüz yerimizden köyümüzden büyük kentlerin kıyılarına. Yerin altında ve üstünde acımasız vahşi güvencesiz merdiven altı çalışma koşullarına.
*Bu yaptıklarınızı desteklemek ve özendirmek, sermayedarları güvence altına almak için onlarca yasa çıkardınız, onlarca kurum oluşturdunuz.
Bizim için mi çıktı:
AFET VE ACELE KAMULAŞTIRMA YASALARI
Bizim için mi çıktı:
ÇED MUAFİYETLERİ
Bizim için mi çıktı:
BÜTÜNŞEHİR YASASI
Bizim için mi çıktı:
YEREL YÖNETİMLERİN TÜM YETKİLERİNİN BUDANIP, YEREL KAYNAKLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI İLE ENERJİ VE TABİ KAYNAKLAR BAKANLIKLARINA AKTARILMASI,
Bizim için miydi:
Eğitimin ticarileştirilmesi, sermayenin parsacılığına açılması,
Bizim için miydi:
Genç kuşakların BİATÇI İŞGÜCÜ OLARAK yoğrulmasını dayattığınız eğitim programları,
Bizim için miydi,
Sağlıktaki özelleştirmeler ve dönüşüm politikalarınız
Bizim için mi:
Kentleri talan etmeniz, bizi kentlerin dışına sürmeniz
Bizim için mi:
Mersin Akkuyu ve Sinop nükleer santralleri
Siz attığınız o santral temellerinin altına bizim çocuklarımızın geleceğini gömdünüz.
EVET YAPTINIZ
13 yıllık icraatlarınızla taşeron işçi sayısını 5 katına çıkardınız.
13 yıllık iktidarınıza Tuzla tersaneleri, Davutpaşa, Ostim, Soma, Kozlu, Karadon, Ermenek, Esenyurt, Torunlar gibi yüzlerce iş cinayetini sığdırdınız. 91 yılın rekorunu kırdınız.
EVET YAPTINIZ
13 yıllık iktidarınızda yüzlerce kadın cinayeti-çocuk cinayeti yaşandı.
Sadece bu yıl kadın cinayetleri % 1400 arttı.
EVET YAPTINIZ
Kamu maden işletmelerini, rödövans, taşeron, hizmet alımı vb. yöntemlerle özelleştirdiniz.
Güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırdınız.
Esnekliği çalışma hayatında kural haline getirmeye çalıştınız.
AMA YETMEDİ ÇÜNKÜ DAHA YAPACAKLARINIZ VAR BUNUN İÇİN OY İSTİYORSUNUZ
İşçi İstihdam büroları var bizi daha da köleleştirmek, alınır satılır mal haline dönüştürmek, vahşi sömürü çarklarında öğütmek için yasalaştırdığınız ve 2016 da uygulayacağınız.
Kıdem tazminatlarımız var birikmiş elinizin altında hiç edeceğiniz.
Bir yudum ekmek uğruna süreceksiniz ki bizi oradan oraya daha ucuz işgücü olalım, siz daha fazla kar edin. Tır kasalarında ve çürük teknelerde okyanusların diplerine göndereceksiniz bizi.
Çünkü bu bizim kaderimiz, fıtratta var değil mi?
EVET YAPTINIZ
UĞURSUZ BİR DEVLET SERMAYE İTTİFAKI KURDUNUZ.
BU UĞURSUZ İTTİFAK SOMA’DA ORGANİZE BİR SUÇ İŞLEMİŞTİR.
BU UĞURSUZ İTTİFAK SOMA KATLİAMININ SORUMLUSUDUR.
SORUMLULAR YERİNDE DURUYOR, İSTİFA ETMİYOR, YARGILANMIYOR.
EYY AKP!
O yaptık dediklerinin bini, yıktıklarının birini tamir etmiyor.
Flmi geriye saralım ve hatırlayalım
Bu katliamın gerçekleştiği gün,
Bütün Türkiye ayağa kalktı, gözyaşları sel oldu, toplum olarak ortak acımızın altında ezildik.
Birinci derecede siyasal sorumlu olan AKP hükümetinin enerji bakanının yüzünü hatırlayalım. Buz gibi bir surat, ifadesiz hiçbir üzüntü belirtisi olmayan camdan gözler gelir gözümüzün önüne,
Çalışma bakanının kaçışı gelir,
Kayıpların gizlenmesi, doğru bilgi vermeme gelir.
Erdoğan’ın güvenliklerinin acıya gark olmuş halka muamelesi gelir, tekmeler, yumruklar gelir.
Ve en önemlisi “ÖZÜR” yerine Allaha havale etmek.
“Maden sektöründe risk yüksektir. Oraya girmişseniz ölüm riskini göze almışsınız demektir.”gibi
Kadercilik ve fıtrat açıklamaları gelir. O günün başbakanı bu günün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından.
Her iş cinayetinde olduğu gibi.
Tıpkı Ermenek’te, Torunlar inşaatta olduğu gibi.
Ve gözümüzün önüne uğursuz ittifağın kontrol altına aldığı sendika gelir. Katliamın ardından o sendikanın şube başkanının Genel Merkez üyeliği ile nasıl ödüllendirildiği gelir. Fıtrata inanmışlar ki işçileri ve ailelerini yatıştırmakla meşguller. Ne bir itiraz ne bir protesto.
EYY AKP,
Sen inancı ve mukadderatı sermayenin emrine koşamazsın.
Bu münafıklıktır, bu bezirganlıktır.
ÇARPILIRSINIZ, ÇARPILACAKSINIZ
BİZ ADALET İSTİYORUZ!
BU DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
BU DAVANIN TARAFIYIZ, SÖZCÜSÜYÜZ
Çünkü;
Bu dava Türkiye işçi sınıfının DAVASIDIR.
Dar anlamda “SOMA” ve bu katliam somutunda bütün sorumluların, şirketin, sermaye sahiplerinin hak ettikleri cezalara çarptırılmasını, siyasi sorumluların ve AKP hükümetinin işçilerden ve halktan özür dilemesini, ilgili bakanların siyaset sahnesini terk etmesini talep ettik etmeye devam ediyoruz.
AMA BİZ ADALET TALEBİMİZİ BUNUNLA SINIRLAYAMAYIZ
Binlerce madenci kardeşimiz şu anda var olan mevcut çalışma ve iş güvenliği koşulları altında aynı akıbetle yüz yüzedir.
Aynı güvencesizlik aynı vahşi sömürü bütün madenler için geçerlidir.
SOMA’da yitirdiklerimizin şahsında bütün maden işçileri açısından tecelli edecek ADALET bütün maden sektörünün çalışma koşulları, işçi sağlığı ve güvenliği, çalışma saatleri, sendikal örgütlenme vb. açısından mercek altına alınmasını gerektirmektedir.
Daha dün Eynez’de madende çıkan yangın bizi yeniden bir katliamla yüz yüze bırakabilirdi.
İş cinayetlerinin önlenmesi ve işyerlerinin denetlenmesi devletin görevidir. Bu görevden kaçamazsınız. Bu görevi devredemezsiniz.
Kağıt üzerine attığınız imzalar kağıt üzerinde kalamaz, görünmez hale getirilemez.
İşveren tüzel kişilik olarak sorumlu. Bu sorumluluk alt
düzeydeki teknisyenlere, mühendislere, işveren vekillerine yıkılamaz.
Asıl sorumlu şirketin tepe yönetimidir.
SUÇ UĞURSUZ İTTİFAK TARAFINDAN ORGANİZE ŞEKİLDE İŞLENMİŞTİR.
EVET, ADALET İSTİYORUZ! SOLUĞUMUZ HEP ENSENİZDE OLACAK. KAÇAMAYACAKSINIZ!
Hak, adalet, özgürlük taleplerimizin karşısına dikiliyorsunuz bütün ceberutluğunuzla,
Kardeşlerimiz adına bu davaya müdahil olmamızı engelliyorsunuz.
SOMA daki sınıf kardeşleri için iş bırakan kamu emekçilerini yargılıyorsunuz cezalar yağdırıyorsunuz.
NE YAPARSANIZ YAPIN!
İÇ GÜVENLİK YASALARI ÇIKARIN
GAZ, JOP, GÖZALTILARINIZLA GELİN
NE YAPARSANIZ YAPIN
İHTİŞAM, DEBDEBE, SALTANAT, OTORİTERLİK ÇAKIN GÖZÜMÜZE,
DİKİN KARŞIMIZA İKTİDAR BESLEMESİ SENDİKALARINIZI,
BİZİM HAK, ÖZGÜRLÜK, İNSANCA ÇALIŞMA VE YAŞAM TALEPLERİMİZİN ÖNÜNÜ KESEMEYECEKSİNİZ
Bize diyorsunuz ki, SUSUN ve BİZE BİAT EDİN! ÖNÜMÜZDE DİZ ÇÖKÜN!
SİZDEN KORKMUYORUZ!
BU MÜCADELE, İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN, BÜTÜN İNSANLIĞIN;
BARBARLIĞINIZA, KAR HIRSINIZ İÇİN DOĞAYI, YAŞAMI, UYGARLIĞI YOK EDİŞİNİZE, ÖLÜMÜ KUTSAMANIZA KARŞI VERDİĞİMİZ YAŞAM MÜCADELESİDİR.
BU MÜCADELE BÜYÜYECEK
Doğayı tahrip ederek “iş alanları açma-iş verme” masallarıyla kime alan açtığınızı, kimlere kar sağladığınızı biliyoruz.
Yaşamımızı yok ettiğin yerde bize ne işi veriyorsunuz.
AKP-sermaye ikilisi olarak kendinizle birlikte sona sürüklüyorsunuz bizi.
ARTIK YETER!
Topyekün dikileceğiz karşınıza.
Doğa talanına dur demek için bedenlerini zeytin ağaçlarına saranlarla, beyaz yakalı plaza işçileri birleşecek, Yırca muhtarı Mustafa’nın gözyaşları ile Ermenek maden ağzında “oğlum yüzme bilmezdi” diyen annenin gözyaşları buluşacak. Batman’da taşeron şirkete ve güvencesizliğe karşı direnen TPİC işçileri ile RENO işçilerinin mücadelesi ortaklaşacak. Nükleere karşı mücadele veren Akkuyu ve Sinop halkı ile mevsimlik tarım işçileri bir araya gelecek. Sermayenin karı için taşeron çalışmaya-ölüme mahkum edilenlerle, güvencesizlerle, işsizlerle birlikte örgütleneceğiz, bütün örgütsüzleştirme hamlelerinize ortak örgütlenmelerle cevap vereceğiz.
Ortak hafızamızı yok ettiğinizi sanıyorsunuz. Ama yanıldığınızı göreceksiniz an be an.
KORKUN!
Bizim KANIMIZ ve YAŞAMIMIZ üstünden kendinize bir saltanat KURAMAYACAKSINIZ.
EVET KORKUYORSUNUZ!
Kapitalist vahşiliğiniz ve keyfiliğiniz her yerde.
Bizim ürettiğimiz ama sizin el koyduğunuz ekmeğin bir lokması için ölmeye razı edemeyeceksiniz bizi.
RAZI DEĞİLİZ, İTİRAZ EDİYORUZ.
KUTSADIĞINIZ İKTİDARINIZ, İHTİŞAMINIZ BAKİ DEĞİL.
TARİH BUNUN ÖRNEKLERİYLE DOLU.
GEÇMİŞİMİZE VE ŞİMDİ OLMAKTA OLANA YASLANIYORUZ
SANDIĞINIZ KADAR KOLAY DEĞİL BİZİ RAZI ETMEK