Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kadın MYK üyeleri ile İzmir ve Manisa Şubelerimizden kadın üye ve yöneticilerimiz, Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde meydana gelen ve 15 tarım işçisinin hayatını kaybettiği iş cinayetiyle ilgili Eğitim Sen Salihli Şube binası önünde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına Konfederasyonumuz Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Elif Çuhadar, Tüm Bel Sen Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu Çalı, Tüm Bel SEN Kadın Sekreteri Meliha Beysülen katıldı. Açıklamanın ardından hayatını kaybeden ailelere taziye ziyaretinde bulunuldu. Ziyarette ailelerle dayanışma içinde olacağımız belirtilerek hukuki mücadele konusunda da destek içinde olacağımız ve sorumlular cezalandırılıncaya kadar mücadelenin devam edeceği vurgulandı.
Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy’un basın metni aşağıdadır.
Sevgili Kadınlar,
Bugün burada olmamızın nedeni olan mevsimlik tarım işçileri, kamuoyunun, daha da vahimi yetkililerin gündemine toplu ölümlerle geliyorlar. Yetkili ağızlar bu katliamların hemen akabinde kamuoyuna verdikleri demeçlerde üzüntü kelimeleriyle başsağlığı ve taziye dileklerinde bulunuyor, sorumluluktan kaçmak amacıyla ”bu işin fıtratında var” diyerek iş cinayetlerini sıradanlaştırma telaşına giriyorlar. Ancak bizler ”kaza süsü verilmiş” iş cinayetlerinde katledilen insanlarımızı unutmayacağız, unutturulmasına da asla izin vermeyeceğiz.
Bildiğiniz gibi her yıl yüzlerce toplu ölüme neden olan mevsimlik tarım işçiliğinin nedeni tarımda uygulanan neoliberal politikalardır. Devlet-sermaye işbirliğiyle uygulanan politikalar tarımsal üretimle ev geçimini olanaksız hale getirmiştir. Mülksüzleştirilen, yoksullaştırılan ve işsiz bırakılan köylülerin ucuz emek gücü haline getirilmesiyle pek çoğu kentlere göç ederek güvencesiz, ucuz işlerde karın tokluğuna çalışmaya mahkum edilmiş, mevsimlik tarım işçiliği için gittikleri yerlerde kaderlerine terk edilmişlerdir.
Mevsimlik tarım işçiliği, sağlık, barınma, ulaşım, eğitim ve sosyal güvencenin olmadığı; buna karşılık düşük ücretli, güvencesiz, kayıt dışı çalışmanın, kölelik koşullarının, cinsiyet eşitsizliğinin en çok olduğu ve iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı alandır. Bu sömürü sisteminin içinde ise en çok mağdur edilen yine kadınlar olmaktadır.
Mevsimlik tarım işçiliği, günlük 30-40 TL yevmiye ile çalışılan, üstelik dayıbaşılık denilen sistem nedeniyle bu paranın en az 5-10 TL’sinin aracılara verildiği, insanların denetimsiz, güvenliksiz taşımalarla ölüme gönderildiği vahşi bir sömürü sisteminin adıdır. Kadınlar çifte iş yükü ile baş etmeye çalışırken bir taraftan da erkeklerden daha az ücret almaktadır. Ücret pazarlığında söz hakları olmadığı gibi çoğu kez aldıkları ücretlere erkekler tarafından el konulmaktadır. Mevsimlik tarım işçisi kadınlar göç yollarında ve gittikleri bölgelerde taciz, tecavüz ve şiddete maruz kalmaktadır.
Geçen yıl Yalvaç’ta elma toplamaya giderken 26 kişilik minibüse 44 kişinin bindirilmesi sonucu hayattan koparılan 17 kadın işçinin acısı hafızamızdayken, Manisa’da, sahur vaktinde, kamyonet kasasında ve balık istifi gibi dizilerek kilosunu 1.5tl’ye asma yaprağını toplamaya giderken katledilen kadınlarımızın acı haberini aldık.
Ne Soma’da, ne Ermenek’te ne Şırnak’taki maden kazasında, ne de Adıyaman’da, Ceyhan’da, Yalvaç’ta ve bugün Manisa Gölmarmara’da tarlaya giderken kaybettiğimiz 15’i kadın olmak üzere 17 işçi kardeşimizin ölüm nedeni kaza değildir. Bu ölümlerin baş sorumlusu geçtiğimiz 13 yıl boyunca hem iş cinayetlerinde, hem de kadın cinayetlerinde gerekli yasal önlemleri almayan, ölümlerin kat be kat artmasını sağlayan uygulamaları ve politikaları derinleştiren AKP hükümetidir.
Bizler bugün bir kez daha kadınlar ve tüm emekçiler için çalışma yaşamının tamamında, insana yaraşır çalışma koşulları, güvenli iş ve ücret güvencesi talebimizi ifade ederken, taleplerimizin biran önce yaşama geçmesi için ısrarla diyoruz ki;
- Mevsimlik tarım işçilerinin temel haklardan yararlanmasını sağlayacak yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.
- Kadın mevsimlik tarım işçilerinin üzerlerindeki bakım yükünü kaldıracak çözümler üretilmelidir, sağlık sorunlarının çözümü için politikalar üretilmelidir.
- Kadın işçiler ile erkek işçiler arasındaki ücret adaletsizliği giderilmelidir.
- Çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılmasının önüne geçilmelidir.
- Tarım alanındaki taşeronluğun adı olan dayıbaşılık sistemi kaldırılmalıdır.
Biz KESK’li KADINLAR, emek alanında yaşanan her ölümün değerlerimizi bizden almak için erkek, devlet ve sermaye işbirliğinde gerçekleştiğini biliyoruz. Erkek egemen kapitalist sömürü düzeni sonucu can vermiş tüm işçilerin ailesine başsağlığı, yaralı olan işçi kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Herkesi yaşanan katliama karşı sesini ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz!!!