Fransız sendikaları Charlie Hebdo saldırısının 1. Yılında (7 Ocak 2016) Paris, Tunus ve Ankara katliamında kaybedilenleri andı. Paris’teki etkinliklere Konfederasyonumuz ve DİSK de katıldı.
Fransa’da bulunan 5 sendika konfederasyonu (CGT, CFDT, FO, UNSA ve CFTC) tarafından düzenlenen etkinliğe Uluslar arası Sendikalara Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreter vekili Jaap Wienan ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Luca Visentini’nin yanısıra Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko da konuşmacı olarak katıldı.
7 Ocak 2015 tarihinde IŞİD’in Fransız mizah dergisine yönelik düzenlediği silahlı saldırı sonucu 12 kişi hayatını kaybetmişti.
Katliamın yıldönümünde sendikalar “birlikte çalışmak, birlikte yaşamak” başlıkla bir etkinlik düzenleyerek hem işçilerin sosyal haklarını ele aldı hem de Paris, Tunus ve Ankara’da katliamlar sonucunda hayatını kaybedenleri andı.
IŞİD, Suriye Savaşı, mültecilerin durumu, Avrupa’da yükselen yabancı düşmanlığı, ifade ve basın özgürlüğünün üzerindeki baskılar, Türkiye ve Tunus’un durumu gibi konular gündeme geldi.
Paris Sendikalar Evi’nde gerçekleştirilen panelde, Eş Genel Başkanımız Şaziye Köse,
“Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu illerinde 250’den fazla yerleşim yerinde sıkıyönetim uygulamalarını da aşan, uluslararası hukukta insanlık suçu olarak kabul edilen şekliyle günlere varan sokağa çıkma yasakları başladı. Cizre, Silvan, Lice, Varto, Nusaybin, Silopi, Yüksekova, Hakkari ve daha birçok yerin dünya ile bağı kesildi, tanklar şehirlere indi, evler bombalandı.Keskin nişancılar kadınları, çocukları ve yaşlıları hedef haline getirdi. Çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Barış çığlığını büyütmek için düzenlediğimiz “10 Ekim Mitingi”nde bir katliamla yüz yüze kaldık. 32’si Konfederasyonumuz KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) üyesi olmak üzere 101 insanımız yaşamını kaybetti. 431 kişi yaralandı. Öğretmenler süresiz olarak evlerine gönderildi. 40 bin öğrencinin eğitim hakkı ortadan kaldırıldı. Sağlık emekçileri hiçbir yaşam güvenliği olmaksızın 1 haftaya varan nöbetlerle hastanelere hapsedildi. Okullar ve hastaneler askeri karargah haline getirildi. Kamu hizmetleri ortadan kaldırıldı. Üyemiz olan sağlık emekçileri tehdit ve darp edildi, bir ambulans şoförü Şeyhmus Duran, sağlık emekçisi Eyüp Ergen(erkek hemşire) ve en son Sağlık Emekçileri Sendikamız Cizre temsilcisi olan yöneticimiz Aziz Yural yaralı bir kadına yardım ederken keskin nişancıların hedefi oldu ve yaşamını kaybetti. Yönetici ve üyelerimiz hiçbir çatışma olmaksızın keskin nişancıların (güvenlik güçlerinin) direk hedef alarak açtıkları ateş sonucu yaşamlarını yitiriyor. Çatışmalar ve şiddet; başta yaşama ve sağlık hakkı olmak üzere barınma ve beslenme gibi en temel hakları ortadan kaldırdı.
Sendikal faaliyetlerimiz her yerde şiddetle bastırılıyor, yasaklanıyor. Üye ve yöneticilerimiz gözaltına alınıyor. Tutuklanıyor.” dedi. ITUC ve ETUC’tan:
- Acil olarak yönetici ve üyelerimizin durumu ile ilgili incelemelerde bulunmak ve vahim durumu yerinde görmek üzere Türkiye’ye ITUC ve ETUC bünyesinde oluşturulacak bir heyetin gönderilmesini,
- Suruç-Ankara-Paris katliamları aynı eller tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu katliamlara karşı ortak ve bütünlüklü bir mücadelenin örgütlenmesi, eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmesini,
Talep etti.
İki talebimiz ITUC ve ETUC tarafından kabul gördü. ITUC Genel Sekreter Vekili Jaap Wienan, ITUC’un işçi hakları ve insan hakları ihlallerini gözlemlemek üzere Türkiye’ye bir heyet göndereceğini aktardı. ETUC Genel Sekreteri Luca Visentini yapılacak ilk yönetim kurulu toplantısında bu taleplerin görüşülüp karara dönüştürüleceğini beyan etti.
Paris Sendikalar Evi’nde gerçekleşen etkinliğe İngiltere, Belçika, Almanya, İspanya, Portekiz, Danimarka, Norveç ve İtalya gibi ülkelerden konfederasyon başkanları katıldı. Konuşmacılar Ankara ve Suruç katliamında ölenlere başsağlığı ve dayanışma dileklerini ilettiler.
Katılımcılar daha sonra Republique Meydanı’nda gerçekleşen anma törenine katıldı. Anıta bırakılan çiçeklerin ve mumların ardından şehirde devam eden yasağa rağmen bir yürüyüş gerçekleştirildi. 13 Kasım 2015 tarihinde 100’den fazla kişinin öldürüldüğü Bataclan Tiyatrosu’na ve Charlie Hebdo bürosuna yürünerek anma törenleri düzenlendi. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen yürüyüşe Fransa’da yaşayan Türkiyeli işçiler de katıldı.