“Emek ve İfade Özgürdür, Susturulamaz! Susmayız!”
TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Fatih SÜRENKÖK ve SES İşyeri Temsilcisi Mahmut BAKAY’ın açığa alınması Tepecik Hastanesinde 31 Mart 2016 Perşembe günü kitlesel bir basın açıklaması ile protesto edildi.
SES ve TTB’nin çağrısıyla Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanan sağlık emekçileri, sağlık ve demokratik kitle örgütü temsilcileri Dr. Fatih SÜRENKÖK ve Mahmut BAKAY’ın görevine iade edilmesini istedi. Basın açıklamasına Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, SES Eş Genel Başkanı İbrahim KARA, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden ŞENER, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. İsmail BULCA ve Dr. Şeyhmus GÖKALP ile emek ve demokrasi güçleri ve hasta yakınları katıldı.
Yoğun ilgi ve katılımın olduğu eylemde, ‘Emek ve İfade Özgürdür, Susmayacağız, Susmuyoruz” “SES ve KESK Susmaz”, “ Baskılar Bizi Yıldıramaz “, “ Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek “ sloganları atıldı. ‘Emek, Demokrasi ve Barış Taleplerine Sahip Çıkıyoruz, Susmuyoruz, Susmayacağız’, ‘Değerlerimize, İfade Özgürlüğümüze, Sağlık ve İnsan Haklarına Sahip Çıkıyoruz’ yazılı pankartlar açıldı. “ Biz Çocuklarımıza Onurlu Bir Gelecek Bırakacağız Ya Siz”, ‘Emek ve İfade Özgürdür, Susmayacağız’, “ Çocuklarımız Ne Olacak” “ Hekimime Dokunma” “Dr Fatih İyi İnsan İyi Hekim “ yazılı afişler taşındı.
Basın açıklaması öncesinde Dr. Fatih Sürenkök ve Mahmut Bakay birer konuşma yaptı. Öncelikle İzmir Valisi’ne teşekkür eden Sürenkök, “Bu sayede ben sevenlerimle bir araya gelmiş oldum. Bana verdikleri destek dolayısıyla çok mutlu oldum. Ama diğer yandan çok üzgünüm. Hastalarım, çocuklar var. O çocukların bana ihtiyacı var. Hastalarıma ne olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Uygulamanın haksız olduğunu ve hukuki yoldan mücadele edeceğini belirten Sürenkök, bütün destek verenlere teşekkür etti. Mahmut Bakay “bize destek veren herkese, sendikama, arkadaşlarıma, sendika, oda, parti ve dernek temsilcilerine teşekkür ederim. Sağ olun var olun” diyerek dayanışma ve destekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
SES İzmir Şubesi Eş başkanı Rukiye Çakır tarafından yapılan basın açıklamasında ise Dr. Fatih Sürenkök ve Mahmut Bakay ile ilgili kararların hukuki dayanaktan yoksun olduğu, bu işlemlerin yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava süreci başlattıklarını, Sürenkök ve Bakay’ın en kısa süre içinde görevlerine geri dönmelerini beklediklerini söyledi.
Çakır, “Bu anti demokratik ve hukuk dışı kararlar barış, demokrasi ve emek mücadelesini bastırmaya, etkisizleştirmeye, korku salarak sindirmeye yöneliktir. Bu sendikal mücadeleye yönelik bir saldırıdır. TTB nezdinde dile getirilen sağlık ve insan hakkı değerlerine saldırıdır. Bugün buradan hep birlikte haykırıyoruz. Emek ve İfade Özgürdür. SES ve TTB susmaz , susmayacağız ve susmuyoruz. Bu antidemokratik faşizan sindirme girişimlerini protesto ediyoruz. SES ve TTB ye yönelik saldırılara kitlesel demokratik tepkimiz ile yanıt veriyoruz veremeye de devam edeceğiz. Sağlık emekçileri burada, İzmir’in emek ve demokrasi güçleri, emek ve meslek örgütleri temsilcileri burada, İzmir’in aydınlık yüzleri burada. Bizler değerlerimize, ifade özgürlüğüne, sağlık hakkı, insan hakları, emek, demokrasi ve barış talebimize sahip çıkmak için buradayız. Çocuklarımıza onurlu ve güvenli bir gelecek için buradayız. Biz çocuklarımıza pişmanlıklarımızı, keşkelerimizi anlatmak istemiyoruz.
İfade özgürlüğüne, barış talebine, sağlık ilke ve değerlerine yönelik yapılan bu saldırı karşısında siz sağlık emekçilerini, emek, demokrasi ve barış güçlerini yanımızda görmek bizim mücadele gücümüze güç katıyor. Desteğiniz için sağ olun var olun. Sesimiz sizinle daha gür ve çoskulu çıkıyor. Hep birlikte AKP’nin baskı ve sindirme girişimlerine boyun eğmeyeceğimizi, onurumuza ve değerlerimize sahip çıkacağımızı gösterdik. Göstermeye de devam edeceğiz.” dedi.
TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener de, Fatih Sürenkök’ün Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle halkın sağlık hizmetine erişiminin kısıtlanmış olmasını, doktorların ve sağlık çalışanlarının can güvenliğinin olmamasını vurgulayan ve bunların düzeltilmesini talep eden bir konuşma yaptığını, bu açıklamanın TTB tarafından pek çok kez yapıldığını vurguladı. TTB’ye yasayla verilen görevlerden birinin halkın sağlık hakkını korumak ve geliştirmek olduğunu kaydeden Şener, bu çerçevede Van Depremi’nde, Artvin Cerattepe’de, Sivas Bakırtepe’de, Soma Katliamı’nda da, Gezi olaylarında halka gazla saldırılmasında TTB’nin halkın sağlığını korumak üzere uyarılarda bulunmuş olduğunu hatırlattı. Şener, “Ama bugün Fatih Sürenkök’e karşı haksız, antidemokratik ve hukuksuz bir saldırıda bulunulmuştur” diye konuştu. Bunun nedenini tahmin edebildiklerini belirten Şener, Fatih Sürenkök’ün İzmir Tabip Odası Başkanlığı, TTB Yüksek Onur Kurulu üyeliği, TTB Merkez Konseyi üyeliği görevlerinde bulunmuş, meslektaşları ve hastaları tarafından sevilen ve sayılan bir isim olduğunu, iyi hekim olarak tanındığını ve bilindiğini, ona yönelik bu saldırının yaklaşan İzmir Tabip Odası seçim sürecine müdahale gayesi taşıdığını kaydetti.
Şener, sözlerini “Elbette biz TTB olarak bu haksız, antidemokratik hukuksuz eyleme karşı ve buna benzer eylemlere karşı meslek örgütümüzü iktidarın baskılarından korumak için hukuk kuralları içerisinde kalarak demokratik vicdani ve ahlaki yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek tamamladı.
Konfederasyonumuz Eş Genel Başkanı Şaziye Köse de SES İşyeri Temsilcimiz Mahmut Bakay ve Dr. Fatih Sürenkök’e yönelik tutumun hukuksuz olduğunu söyledi. İktidarın kendi gibi düşünmeyen, farklı söz söyleyen, eleştiren sendika ve meslek örgütlerini baskı altına almak için bu yollara başvurduğunu belirten Köse, “Türkiye olağanüstü bir baskı döneminken geçiyor, her gün insanlar ölüyor, barış ve demokrasi talepleri gayri insanı ve hukuki yollarla bastırılmaya çalışılıyor, bu kabul edilemez. Etmiyoruz da. Emek , barış ve demokrasi talepleri AKP hükümeti tarafından faşizan uygulamalarla bastırılmak isteniyor. Bizleri sindirmeye, korku salarak etkisizleştirmeye çalışıyorlar. Arkadaşlarımıza yapılan da budur. Arkadaşlarımız üzerinden bizlere örgütlerimize, değerlerimize ayar vermek istiyorlar, KESK ve SES bunu kabul etmez edemez. Bizim mücadele tarihimiz ve ilkelerimiz buna izin vermez. Bizi susturamazlar, ayar çekemezler, izin vermeyiz.
Her geçen gün bu hukuksuz ve anti demokratik uygulamalara yenileri ekleniyor, bu düzen pisliği ve kokuşmuşluğunu bizlere saldırarak örtmeye çalışıyor. Battıkça saldırının dozu artıyor. Biz bu saldırılar karşısında emeğin hakkını savunmaya devam edeceğiz, barış talebini yükselteceğiz, demokrasi ve özgürlükler için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Arkadaşlarımızla ilgili işlemlerin iptal edilmesini istiyoruz. Bu hukuksuzluğu yapanlardan hesap soracağız. Olayın takipçisi olacağız. “ şeklinde konuştu.
Sağlık ile emek ve demokratik güçlerinin temsilcilerinden oluşan kalabalık bir heyet, basın açıklamasının ardından otobüslerle İzmir Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği’ne giderek, Genel Sekreter Ahmet Emin Erbaycu ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, Sürenkök’ün hasta bakmaya devam etmesinin soruşturmaya nasıl bir etkisinin olabileceği , Mahmut Bakay’ın işinin soruşturmaya nasıl engel olduğu soruldu. Sürenkök’ün bu açıklamayı TTB Merkez Konseyi sıfatıyla yapmış olduğuna dikkat çekilerek, 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’na göre bir soruşturma yapılmasının mümkün olmadığı ifade edilerek, hem Sürenkök hem de Bakay için görevden alma işleminin düzeltilmesini talep edildi. Gerek Konfederasyonumuzun gerekse SES ve TTB’nin bu sürecin takipçisi olacağı belirtildi.