Güvercin: Barışın simgesi.
Kutsal kitaplarda yer alan efsaneye göre, büyük tufan sonrasında geminin penceresinden bir güvercin salınır; güvercin ağzında bir zeytin yaprağıyla geri döndüğünde, tufanın sona erdiği, yeryüzünde yaşamın devam ettiği anlaşılır. O günden beridir, ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, ümidin, barışın simgesi kabul edilir.
Yalnızca barışın simgesi değil, iyiliğin, güzelliğin, saflığın, temizliğin en yalın halidir; çağlar boyunca şiirlere, romanlara konu olmuş yeryüzünde ki en güzel canlılardan biridir güvercin…
Güvercin, uzak mesafeler arasında haberleşme aracı olarak da katkıda bulunmuş insanlık tarihine…
Günümüzden yaklaşık 3200 yıl öncesine ilişkin buluntular, güvercinlerin haberleşme amacıyla kullanıldığını gösteriyor; ilk kullananlar Mısırlılar… Milattan Önce 300 yıllarında ise Çin’de, güvercinlerin kullanıldığı ve bütün ülkeyi kapsayan bir haberleşme ağı kurulduğu biliniyor… Yine Cengiz Han’ın, askeri harekâtlar sırasında, ayak ve gagaları özel bir şifre ile işaretlenmiş güvercinler kullandığı da tarihi kayıtlar da yer alıyor…
Güvercinler, I. Ve II. Dünya Savaşlarında da haberleşme amacıyla kullanılmış…
Bilim insanları, çok uzun mesafelere uçarak geri dönebilen güvercinlerin yönlerini nasıl bulabildiklerini merak etmiş ve araştırmış. Yakın bir geçmişte sonuçlandırılan çalışmalar sonrasında, güvercinlerin, gagalarında bulunan bir manyetik algılama sistemi sayesinde yönlerini şaşırmadan bulabildikleri saptanmış…
Tarih boyunca insanlığa hizmet eden, yaşama güzellik ve renk katan bu güzel canlının posta emekçilerinin de simgesi olduğunu biliyor muydunuz?
İletişim teknolojisinin hızlı gelişimi ile varlıkları göz ardı edilen, unutulmak, unutturulmak istenilen posta emekçileri…
“Bak postacı geliyor selam veriyor…” şarkısıyla henüz ilkokul sıralarındayken belleğimize yerleştirdiğimiz, yaşamımızın ayrılmaz, vazgeçilmez bir unsuru olan posta emekçileri…
Tarih boyunca her türlü ulaşım aracından yararlanmış, fakat temel olarak yaya hizmet veren; kar, kış, yağmur, çamur, sıcak, soğuk demeden, fark etmesek bile bizi birbirimize yaklaştırmak, güldürmek, ağlatmak, sevindirmek, bilgilendirmek için aramızda mekik dokuyan postacılar…
Bir güvercin hassasiyetiyle, kimin nerede oturduğunu bilen, dahası, kimin oğlu askerde, kimin kızı gurbette; kim beklediği birkaç kuruşluk havale ile hayatını sürdürmeye çalışıyor bilen; bu insani durumlara göre üzülen, sevinen, sadece bedeni, ayakları değil, gönlü yorulan postacılar…
Ve bütün bu özverili çalışmaya rağmen haksızlığa uğrayan emekçiler…
2017 yılının bu ilk günlerinde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kapsamında, yasal gerekçe gösterilmeden ihraç edilen ve açığa alınan arkadaşlarımız halen görevlerine dönebilmiş değil.
Darbeye ve darbecilere karşı özgürlüğü, demokrasiyi en kutsal değer ilan edenler, gerçek anlamda özgürlüğü ve demokrasiyi sadece kendi çıkarları için istediklerini en kısa sürede gösterdiler ve göstermeye devam ediyorlar.
Ekonomik ve Demokratik talepleri için sendikal faaliyet yürüten, çalışanların haklarını savunmak, geliştirmek için en doğal haklarını kullanan üyelerimizin hakları gasp edilmeye devam ediliyor.
Çalışanları işinden, aşından eden ve etmeye devam eden sorumlulara, bütün olup bitenleri bir film gibi seyredenlere; işten atılmış komşusuyla karşılaşmamak için yolunu değiştirenlere; görmeyip, duymayıp, konuşmayıp üç maymunu oynayanlara, bir güvercin hassasiyetiyle seslenmek istiyorum:
Yeni bir yıl da;
Önünüze hep Barış, emek, demokrasi diyen insanlar çıksın;
Çocuğunuzun ‘Anne/baba bugün niye işe gitmedin?’ sorusuyla karşılaşıp içiniz ezilmesin, gözünüz dolmasın;
‘Geleceğim ne olacak?’, ‘İşime geri dönebilecek miyim?’ sorusu hiç olmasın hayatınızda,
Aklınıza gelmesin, ‘kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak elbette’ demek;
Gözünüzün için de olmasın çalanlar, çırpanlar, yalana tapanlar;
Gece başınızı koyduğunuz da yastığa, kaçarsa uykunuz öfkelenmeyin, yetsin size koyunları saymak;
Namustan, imandan, gururdan söz edenlerin, aslını astarını, cibilliyetini görüp de öfkelenmeyin;
Çocuğunuza öğretmek zorunda kalmayın ‘ Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları, tanı da büyü ‘ demeyi;
Yeni Bir Yıl da;
Çıkmasın aklınızdan, öfkesi, hırsı, inancı, onuru olanlarla aynı havayı soluduğunuz;
Yaşamayın bir güvercin tedirginliğinde, yolunuz hep barışa, kardeşliğe çıksın;
Bir defa olsun hatırlayın, hukukun, adaletin, barışın egemen olduğu, laik, demokratik bir ülkede yaşamanın herkesin hakkı olduğunu,
Ve unutmayın, güvercinlerin yolculuklarında güneşi bir pusula gibi kullandıklarını…
Korhan RÜZGAR
Haber-Sen MYK Üyesi