Anasayfa / Birgül Karaboğa (sayfa 135)

Birgül Karaboğa

Tek Adam Rejimi Değil, Emekten Yana, Eşitlikçi, Özgürlükçü, Laik, Demokratik Bir Cumhuriyet!

Türkiye’de yaşayan farklı kimlik, kültür ve inançlara sahip halkların emperyalist işgale karşı omuz omuza verdikleri mücadelenin zaferle sonuçlanması sonrası 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet’in üzerinden 95 yıl geçti. 1921 anayasası ile çoğulcu toplumsal yapıyı temsil eden birinci Meclis’in fesih edilmesinin demokratik cumhuriyet sürecini tersine çevirmenin ilk adımı olmuştur. Bir asırlık geçmişe rağmen Cumhuriyet halen tam olarak demokratik bir yapıya kavuşturulamamışken, 16 yıllık AKP iktidarında daha da anti-demokratik bir yapıya bürünmüş, Tek Adam rejiminin kurumsallaşmasıyla parlamento işlevsiz hale getirilmiş, kutuplaştırma siyaseti derinleşmiş, dinci-milliyetçi sentezin uygulanması ile cumhuriyet gerek fiilen ortadan kaldırılmış; gerek de hukuksal kılıfı oluşturularak resmen cumhuriyet idealine de son ...

Devamı »

GAZETECİLİK SORU SORMAKTIR

Türkiye gazetecileri değişik dönemlerde değişik baskı biçimleriyle karşı karşıya kaldılar, ancak son dönemde yaşananlar askeri cunta dönemlerinde görülenleri bile geride bıraktı. Basına açık olan ve hatta katılımı için davetiye gönderilen bir toplantıdan FOX TV ekibinin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin talimatıyla çıkarılması basın tarihine geçecek bir skandaldır. Bu yaklaşım, iktidarın soru soranları değil yalnızca kendi söylediklerini tekrar edenleri gazeteci saydığının son örneğidir ve meslek tarihimizin utanç sayfasına yazılacaktır. Biz aşağıda imzası olan meslek örgütleri olarak, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye anımsatmak isteriz ki, soru sormak halkın haber alma hakkına adına gazetecinin temel görevidir. Söylenmesi istenenleri yazıp söylemek ise ...

Devamı »

Krize Karşı Emeğin Haklarını Savunmak İçin Omuz Omuza!

Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kâbusa çeviren kapsamlı bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. En yetkili ağızlar “kriz” sözcüğünü kullanmaktan özenle kaçınsalar da, bizler için krizin anlamı birbiri ardına kapanan dükkanlardır, marketlerde sürekli yapılan zamlardır, kabaran elektrik-su-doğalgaz faturalarıdır, ödenemeyen borçlardır, evlere gelen hacizlerdir, işsizliktir, iş cinayetleridir. Krizin anlamı, yaşamımızın giderek sürdürülemez hale gelmesidir. Geçen ay açıklanan 2019-2021 döneminin Yeni Ekonomi Programı’ndaki göstergeler de “kriz yok” söylemlerini boşa çıkarmaktadır. Enflasyon, büyüme, milli gelir, bütçe açığı, reel sektör borçları ve işsizlik göstergeleri, durumun vahametine işaret etmektedir. Aslında bugün temel mesele, bu büyük krizin faturasının kime ödetileceğidir.  İktidar çevreleri şimdiye ...

Devamı »

Türkiye’de Kamudan İhraç Edilenler İçin Etkin Çözüm Yok!

Uluslararası Af Örgütü oluşumunda Konfederasyonumuzun da ciddi katkısının olduğu ihraçlara ilişkin raporunu kamuoyuna açıkladı. Uluslararası Af Örgütü İstanbul Tophane’deki şubesinde yapılan toplantıda, ‘Dönüşü olmayan ihraçlar: Türkiye’de kamuda ihraç edilenler için çözüm yok’ adlı raporunu yayımladı. Raporda OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kararları ve ihraçlara karşı sunulan hukuk yolları ele alınırken, ihraç edilenlerin görüşlerine de yer verildi. Raporda ayrıca, ihraçların sürebileceği de belirtildi. Raporda “Hiçbir gerekçe olmadan insanlar keyfi bir şekilde ihraç edildi. Komisyon kararları bu ihraçların ne kadar keyfi olduğuna ilişkin açıklık getirdi. Dolayısıyla yeni bir çözüm gerekiyor.” dendi. Raporun Türkçe Versiyonu İçin Tıklayınız Raporun İngilizce Versiyonu İçin Tıklayınız

Devamı »

Karalama, İtibarsızlaştırma ve Çarpıtma İktidarın Yöntemidir!

KARALAMA, İTİBARSIZLAŞTIRMA VE ÇARPITMA İKTİDARIN YÖNTEMİDİR! Konfederasyonumuza yönelik uzun süredir devam eden, “politik mücadele” ya da “mücadeleye zorlama” ile alakası olmayan, aksine mücadeleden düşürme ve etkisizleştirmeyi amaçlayan provokasyona açık girişim konusunda acil toplantı kararı alan Genel Meclis toplantımız aynı grubun Konfederasyonumuzun kapısını tutması nedeniyle engellenmek istenmiştir. Konfederasyonumuzu bir yıldır işgal ederek çalışmalarını engelleyen grubun işgalinin sonlandırılması sonrasında yeniden işgal girişimlerinin engellenmek istenmesini “şiddet uygulanıyor” diyerek provokasyon ortamı yaratmak isteyen grup ısrarla tutumunu sürdürmektedir. Girişimlerini sosyal medya üzerinden “sendikalarımıza girmek istiyoruz” diyerek “demokratik bir tavır” gibi gösterme samimiyetsizliğinin sonlandırılması için yapılan görüşmelerden şu ana kadar sonuç alınamamıştır. Aksine “kapıyı kırarak da ...

Devamı »

2017 Yılında İmzalanan “Toplu Sözleşme” Hükmünü Yitirmiştir! Bakanlığı ve Konfederasyonları Yeni Toplu Sözleşme İçin Göreve Çağırıyoruz!

HABER-SEN 3 NOLU ŞUBEMİZİN AÇIKLAMASI AŞAĞIDADIR. Açıklamayı Şube Örgütlenme Sekreterimiz Sabri GÜNDÜZ okudu. 2017 Yılında İmzalanan “Toplu Sözleşme” Hükmünü Yitirmiştir! Bakanlığı ve Konfederasyonları Yeni Toplu Sözleşme İçin Göreve Çağırıyoruz! Uzun süredir alarm veren Türkiye ekonomisi her geçen gün daha fazla çıkmaza sürükleniyor. Türk Lirasında yaşanan aşırı değer kaybından, kronik hale gelen işsizlik ve enflasyona kadar bütün veriler ne kadar inkar edilirse edilsin ülkenin bir ekonomik krize sürüklendiğini fazlasıyla ispatlıyor. Buna rağmen hükümet ülkeyi krize sürükleyen yeni-liberal politikaları daha da ağırlaştıran programları, paketleri, içi boş kampanyaları çare olarak gösteriyor. Kimse kriz kelimesini dahi ağzına almasın. Hakkını, hukukunu aramasın isteniyor. Yıllardır yaşadıkları ...

Devamı »

2017 Yılında İmzalanan “Toplu Sözleşme” Hükmünü Yitirmiştir! Bakanlığı ve Konfederasyonları Yeni Toplu Sözleşme İçin Göreve Çağırıyoruz!

Uzun süredir alarm veren Türkiye ekonomisi her geçen gün daha fazla çıkmaza sürükleniyor. Türk Lirasında yaşanan aşırı değer kaybından, kronik hale gelen işsizlik ve enflasyona kadar bütün veriler ne kadar inkar edilirse edilsin ülkenin bir ekonomik krize sürüklendiğini fazlasıyla ispatlıyor. Buna rağmen hükümet ülkeyi krize sürükleyen yeni-liberal politikaları daha da ağırlaştıran programları, paketleri, içi boş kampanyaları çare olarak gösteriyor. Kimse kriz kelimesini dahi ağzına almasın. Hakkını, hukukunu aramasın isteniyor. Yıllardır yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini isteyen emeklilikte yaşa takılanlar, stokçularla- fırsatçılarla aynı kefeye konulup haklı talepleri yük olarak görülüyor. Kısacası hükümet hem ülkede bir ekonomik kriz yaşandığını inkar ediyor hem de inkar ettiği ...

Devamı »
Örnek Resim