Anasayfa / Basın Açıklamaları / AÇIĞA ALMALAR İHRAÇLAR TUTUKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ

AÇIĞA ALMALAR İHRAÇLAR TUTUKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ

Bugün açığa alınan ve ihraç edilen üyelerimizle genel bir toplantı düzenlenmiştir.

dsc_0728

Toplantı Genel Başkanımız Cemallettin Yüksel’ in bilgilendirme açılış konuşması ile başladı.

dsc_0741            dsc_0770

Açılış konuşmasından sonra sendikamız Avukatı Meltem Salman ve Eğitim Sen Avukatı Zuhal Çolak tarafından yaşanan gelişmelerin hukuksal boyutu ve önümüzdeki süreç de yapılacaklar hakkında bilgi verildi.

Toplantı sonrasında saat:12.30 da açığa alınan tüm üyelerimizle birlikte, mücadele ve dayanışma içerisinde olduğumuzu kamuoyuna duyurmak ve bilgilendirmek üzere basın toplantısı yapıldı.dsc_0732

Basın toplantımıza eski Genel Başkanımız Esin Yelekçi ve HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul katılım sağlamıştır.

Basın Toplantısı metni aşağıdadır.

BASINA VE KAMUOYUNA
AÇIĞA ALMALAR İHRAÇLAR TUTUKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ

15 Temmuz’daki darbe girişiminin engellenmesi sonrasında kamu kurumlarında yürütülen “açığa alma” dalgası  örgütlü olduğumuz TRT den sonra artık PTT ve BYEGM  Müdürlüğüne de ulaştı.

4’ü TRT’den 1’i Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden olmak üzere toplam 5 üyemiz ihraç edildi. PTT Genel Müdürlüğünde çalışan 2’si Merkez Yönetim Kurulu üyesi, 5 şube yönetim kurulu üyesi olmak üzere toplam 33 kişi açığa alındı.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamuda başlatılan kapsamlı ihraçlar ve açığa alma uygulamaları süreç içinde darbe girişimi ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlara doğru genişletilmeye başlamıştır. Darbelerin, OHAL ya da sıkıyönetim uygulamalarının başlıca hedefi olan işçi ve emekçiler, sendikal örgütlülük, kazanılmış demokratik haklar  ve özgürlükler tek tek budanarak iptal edilmektedir.

Bugün örgütlü olduğumuz TRT – PTT – BYEGM Müdürlüğündeki açığa alma ve ihraçlara bakılırsa çalışanların hak ve çıkarlarını savunmak adına yapılan sendikal faaliyetlerimiz  darbe girişimi fırsatçıları tarafından bir gerekçe olarak kullanılmaktadır.

Bu saldırılarla,  kamu emekçilerini kendisine biat eden “kapı kullarına”  dönüştürmeyi hedefleyenler onların hükümlerine boyun eğmeyen gerçekleri söylemekte ısrar eden sendikaların yönetici ve üyelerini  açığa alarak sindirme ve yıldırma politikalarını uygulamaktadırlar. Haber-Sen  her türlü baskıya, engellemeye rağmen herkese güvenceli iş güvenli gelecek talebinden taviz vermeyen kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. Haber-Sen kurulduğu günden bugüne adaleti, hukukun üstünlüğünü, barışı, emek ve demokrasi mücadelesini savunmaktan vazgeçmedi asla vazgeçmeyecektir.

Açığa alınan yönetici ve üyelerimize imzalatılan “2016/4 sayılı Başbakanlık Genelgesini istinaden, terör örgütleri ile bağlantısı veya ilişkisi oldukları şüphesiyle görevi başında bulunmasında sakınca görülen personelin hakkında disiplin soruşturması yürütülmesi ve soruşturmanın selameti açısından 399 Sayılı KHK nin 51 ve 52 maddeleri gereğince görevden uzaklaştırılmasına makam oluru ile uygun görülmüştür” denilmektedir.

Böyle gerekçeleri asla kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz.
PTT  yönetimini hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz.
Ön soruşturma dahi yürütülmeden doğrudan açığa alınan kamu emekçilerinin hukuksuzca işten atılarak cezalandırma yoluna gidildiği görülmektedir.

Darbe girişimi;  hukuk-yargı yolunun kapatılması ile kamu emekçilerinin iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırılmasının dayanağı haline getirilmek istenmektedir.
On binlerce kişinin hiçbir hukuki gerekçe ileri sürülmeden, hukukun en temel ilkeleri yok sayılarak bir anda açığa alınması kabul edilemez!

Hükümetin son saldırı politikalarına baktığımızda;

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı’nın gözaltına alınması, iktidarın seçim yoluyla yönetimine gelmeyi başaramadığı belediyelere kayyum atama politikasının geldiği son noktadır.

Suriye ve Irak üzerinden bir savaşa girmenin acı sonuçları hakkında öngörüde bulunan ve böyle bir savaşa girmenin risklerine hemen her kesimin dikkat çekmesine rağmen hükümet, “Terörizmle Mücadele” adı altında savaşa girmekte ısrar ediyor. Hükümetin, Ortadoğu ve Musul’a müdahale planlarıyla ilgili olarak, Türkiye ve dünya kamuoyu nezdinde sunduğu gerekçe, IŞİD ve terörizmle mücadeledir. Bu sadece bir aldatmacadır.

Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik başlatılan “operasyon” 15 Temmuz darbesinin fırsata çevrilmesinin son örneğidir. Darbeyi arkalarına alarak tekçi bir rejim inşa etmeye yönelen hükümet, yeni darbe girişimiyle ifade ve basın özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırarak gerçeklerin karartılmasına çalışmaktadır.

Çıkarttıkları KHK Kararnamelerle ajanslarla sosyalist teori ve kültür dergileri kapatılırken, son hedefin Cumhuriyet Gazetesi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.

Amaçlanan, düşünceyi ifade ve yayma özgürlüğünü ortadan kaldırıp, yazılı ve görsel basın-yayın alanının bütünüyle “yandaşlaştırılması” ve tüm muhalif seslerin susturulmasıdır. Bu, özellikle MHP destekli anayasa değişikliği ile başkanlık sistemini onaylayacak olan referandum öncesi, hışımla basın özgürlüğü tamamıyla yok edilmeye çalışılmaktadır.
Başta hükümet olmak üzere TBMM’deki siyasi partileri, darbe girişimine karşı yürütülen sürecin siyasi bir cadı avına dönmesinin engellenmesini, herkesin temel hak ve hukukunun korunmasını ve soruşturmaların evrensel hukuk ilkeleri içerisinde kalınarak yürütülmesini sağlamaya çağırıyoruz.

Haber-Sen ve Konfederasyonumuz KESK, mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti-demokratik uygulamaların hedefi olmuştur.

OHAL adı altında ülkeye giydirilmek istenen deli gömleğini parçalamak, tek adam diktasına dayalı yeni rejimine karşı durmak, hukukun, adaletin, barışın hakim olduğu, laik, demokratik bir ülkeyi yaratmak için emek, barış ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi dışında başka bir yol görülmemektedir.

Bizler buradan bir kere daha ilan ediyoruz ki, hukuku, adaleti, barışı, laikliği, demokrasiyi kazanmak için sokak sokak, meydan meydan, işyeri işyeri kol kola, omuz omuza demokratik mücadele hakkımızı kullanacağız.
Konfederasyonumuza ve Konfederasyonumuza bağlı sendikalara yapılan baskılar tekrar şunu göstermiştir ki, 15 Temmuz 2016 ‘da Türkiye’nin darbeler tarihine bir yenisinin eklenmesi girişimine karşı açık bir tutum almıştır.

Hukuku askıya alan, kamudaki yüz binlerce emekçiyi fiilen cezalandıran, kendisi gibi düşünmeyen herkesi “hain” ya da “terörist” ilan ederek kendi suçlarının üstünü örtmeye çalışan darbeci zihniyete karşı tüm emekçileri birlikte hareket etmeye ve birleşik mücadeleyi örgütlemeye çağırıyoruz.
Biz, eşit, özgür, demokratik ve barış içinde bir Türkiye için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Sivil ya da askeri darbeler çözüm değil!
Çözüm emek, barış ve demokrasi güçlerinin ellerinde, halkların ortak geleceğindedir!

Baskılar bizi yıldıramaz!    02.11.2016         

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

one × 5 =

Örnek Resim