Anasayfa / Basın Açıklamaları / SENDİKAMIZ PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE YÜRÜDÜ…

SENDİKAMIZ PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE YÜRÜDÜ…

PTT A.Ş. TASARISI GERİ ÇEKİLSİN…

abdiipekci

PTT A.Ş. Yasa Tasarının geri çekilmesi için Türkiye genelinden katılan Şube Başkanlarımız, Şube ve İl Temsilcilerimiz, KESK MYK üyeleri, KESK’ bağlı sendika üye ve yöneticileri, TÜMTİS Temsilcileri ve CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ’ ün de katılımı ile 12.30’da Abdi İpekçi parkında toplandı.

ulus-yuruyus-1

“PTT HALKINDIR SATILAMAZ” pankartı arkasında PTT emekçileri “PTT halkındır satılamaz”, “Direne direne kazanacağız”, “AKP yasanı al başına çal”, “Özelleştirmeler hayır”, “sözleşmeli köle olmayacağız” sloganları ile PTT Genel Müdürlüğüne yürüdü.

aciklama

Basın Açıklamasını Genel Başkanımız Ufuk BEYTEKİN okudu.

dscn1287

KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da bu tasarının anlamının emekçilerle dalga geçmek ve  “maaşa zam işinize son” politikası olduğunu söyledi. Tombul, KESK olarak emekçilerin aleyhine çıkarılan yasalara karşı mücadelelerini büyüteceklerini söyledi. Tombul ayrıca diğer sendikalara da örgütlü emekçilere de birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Basın Açıklaması Metni Aşağıdadır.

BASINA VE KAMUOYUNA

5.Mart.2013 tarihi itibariyle PTT’nin A.Ş’ e dönüştürülerek özelleştirilmesi için ilk adım atıldı. Meclise sunulan kanun tasarısı ile kapitalizmin para kazanmadığı için gitmediği ülkemizin en ücra köşelerinde ve tüm ülke genelinde halka hizmet sunan PTT, posta dağıtımını kaliteli ve sürekli yapmak bahanesiyle bankacılık ve diğer hizmetleri ile birlikte şirketleştirilip özelleştirilmek isteniyor. Bu adım, kamuya hizmet etmek yerine sermayeye kulluk edenlerin adımıdır. Bu adım, emekçi halkımıza ait olan en köklü kuruluşun “yağmalanması” adımıdır. Bu adım, ülkeyi sata sata bitiremeyenlerin, rantçılar ve vurguncular için attığı bir adımdır.
PTT emekçilerinin kefalet sandığındaki birikimlerinin yandaş sendika vasıtasıyla gasp edilmesi ile başlayan süreçte alt yapı yatırımları ve yıllardır yetersiz personel ile hizmet verdirilerek psikolojik hazırlıkları oluşturulan kurumumuz, posta sektörünün serbestleştirilerek tüm kullanıcılar için karşılanabilir bir ücretle faydalanabileceği bir A.Ş yapılıyor. Bununla beraber mevcut personeli ise 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmaksızın idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edilmek isteniyor. Bu iki cümleden de anlaşılacağı üzere bu kanun tasarısının amacı halkın parası kadar itibar görüp hizmet almasını sağlarken mevcut personelinde iş güvencelerinin ellerinden alınarak onların ve halkın çocuklarının bu şirketlerde hiçbir yasaya tabi olmaksızın köle gibi çalıştırılmasını sağlamaktır.
BU YASA TASARISINI HAZIRLAYANLARA SESLENİYORUZ:
Biz sizi tanıyoruz; Tüpraş’tan, Petkim’den, Telekom’dan, Tekel’den tanıyoruz. Gözünü kâr hırsı bürümüş yağmacılara nasıl hizmet ettiğinizi “Ölmek var, dönmek yok!” diye haykıran Tekel emekçilerine nasıl saldırdığınızı ve iş güvencelerini nasıl gasp ettiğinizi iyi biliyoruz. Unutmadık, unutturmayacağız. Sizden çıksa çıksa sermayeye kulluk, emekçiye düşmanlık çıkar, bunu iyi biliyoruz.1995 yılında PTT’yi bölerek Türk Telekom AŞ’yi kurdunuz. 2005’de de birkaç yıllık kârı karşılığında özelleştirdiniz. Bu süreçte binlerce emekçiyi mağdur ettiğiniz yetmiyormuş gibi Türkiye’yi dünyanın en pahalı telefon ve internet hizmeti veren ülkesi yaptınız. Kamuya aktarılması gereken kaynakları Öger’e aktararak Öger’i zengin ettiniz, faturayı halka ödettirmeye devam ediyorsunuz. Unutmadık, unutturmayacağız. Ancak bu defa başaramayacaksınız. Biz PTT emekçileri, bu yağma sürecine geçit vermeyeceğiz. Asla ve asla iş güvencemizi terk etmeyecek ve ne olduğu belirsiz “statüye” geçmeyeceğiz. Zam teklifleriyle bizleri kandıramayacak, birer köle haline getirmeyeceksiniz. Kazanılmış haklarımızı gasp etmenize izin vermeyeceğiz. Planladığınız emekliliğe teşvik tuzağına düşmeyeceğiz. Bir yıl daha çalışarak alacağımız ücrete denk olan “yüzdelik teşviklerinize” aldanmayacağız. AKP hükümeti istiyor diye değil; kendimiz istediğimiz için emekli olacağız. Çalışma hayatımızı ne zaman sonlandıracağımıza kendi planlarımızla, biz karar vereceğiz. Ve bu süreçte oyuna gelmeyecek, asla emekli olmayacağız. Bu yasa tasarısına yönelik tepkimizi işine aşına ve geleceğine sahip çıkacağına inandığımız tüm PTT emekçileri ile birlikte ortak mücadele silahımız olan iş bırakma ile göstereceğiz.
Halkın birikimi olup yıllardır birilerine peşkeş çekilen ve yağmalanan kurumlar için –zarar ediyorlar, devletin sırtından kamburlar- diyerek halkın doğru tavır göstermesine engel olunmuştu fakat gelinen noktada bugün 400 trilyon net kar elde eden PTT’nin de özelleştirilmeye çalışılması söylenenlerin yalan olduğunun en büyük ispatıdır. Bu taşeronu tekelleştirme operasyonu ile mağdur edebiyatı yapan AKP hükümetinin de gelip geçen iktidarlardan bir farkı olmadığı ortaya çıkmıştır. Güvencesiz, kıdem tazminatsız, asgari ücretli, 12 saatlik mesai ve sosyal hakları kısıtlı bir çalışma hayatı yaratmaya çalışıyorlar. Yani kendi çocukları için reva görmedikleri bir hayatı halkın çocuklarına kader diye belletip biat ettirmek istiyorlar. Bunu asla ve asla kabul etmeyeceğiz.
Telefon kısmının özelleştirilmesinden sonra ekonomistlerce bir değer ifade etmediğine inanılan ve bu günde aynı yanılsamayla sahip çıkılmayan PTT, kanun tasarısı dikkatli okunursa çok önemli bir konumdadır. Özelleştiğinde tüm kargo, posta ve taşıma sektörünün yönlendiricisi ve piyasayı belirleyicisi olmakla birlikte neredeyse tüm banka sektörünü de “Bankacılık kanununa tabi olmaksızın “ maddesine sahip olmasının ayrıcalığı ile şube yaygınlığı, ulaşılabilirliği ve tanınırlığı vasıtasıyla yönlendirme ve hükmetme gücüne sahip bir şirket konumuna gelecektir. Ayrıca tekel kapsamına alınan “elektronik ortam dâhil her türlü tebligatın kabulü ve teslimi” ile çok muazzam bir gelir kalemine sahip olduğu da göz ardı edilmemelidir.
HALKIMIZA SESLENİYORUZ!
Sahibi olduğunuz kamu kuruluşlarını ticarethaneye, sizleri müşteriye, bizleri de pazarlamacıya dönüştüren bu talan düzenine artık hep birlikte dur demenin zamanıdır. Cebinizdeki her kuruşa göz dikenler için hazırlanan bu yasa tasarısına geçit vermeyelim. Daha dün Posta Telgraf Teşkilatı’nı, Posta TAŞERON Teşkilatı’na dönüştürenlerin, ellerini ovuşturarak planladıkları özelleştirmeye, yani yağmaya/talana seyirci kalmayalım. Yaklaşık 200 yıllık geçmişi olan değerimize, PTT’mize sahip çıkalım. Hep birlikte “Ülkemizi sata sata doymadınız mı? Artık yeter!” diye haykıralım. Kâr hırsıyla yanıp tutuşan yağmacılara ve onların işbirlikçilerine dur diyelim.
Suyun üstünde önemsizmiş gibi gözüken PTT isminin altındaki büyük buzdağı aslında neden ısrarla özelleştirilmesine uğraşıldığının cevabıdır. İş basit bir mektup gönderimi işi değildir. Halkın göstereceği tepki burada çok önemli. Halk eğer PTT’ye sırtını dönerse kendi çocuğunun geleceğine sırtını dönmüş olacaktır. PTT Türkiye’nin en ücra köşesinden her köye, her beldeye ve her mahalledeki halka hizmet götüren ve halkın güvenini kazanmış tek kuruluştur. Telefonun özelleştirilmesi örneği tüm gerçekliği ile ortadadır. Bugün internet paket fiyatlarını da düşünürsek her aile haberleşme için ortalama 100 TL para vermek zorundadır. Buradan yola çıkarak bugün PTT’den bedava yaptığımız ödemeler için yarın para vermeye başlayacağımız ya da çok düşük ücretle yaptığımız işlemler için çok daha yüksek ücretler ödeyeceğimiz kesindir. Taşeron tekeli yaratıldığında hizmetin kalitesinin de düşeceği aşikârdır. Çalışanlar açısından baktığımızda Telekom çalışanları, dün devlet güvencesinde idiler bugün patronun iki dudağı arasındalar. Emekli olanların yerine işe alınan mühendislere bile yoksulluk sınırından az maaş veriyorlar. Eğer PTT kanun tasarısını incelersek “KPSS sınavından seçilecek olan personelin; işe alma, unvan, atama, görevlendirme, eğitim, terfi, görevde yükselme, disiplin, izin, görevden alma, sözleşmenin yenilenip yenilenmemesi veya sona erdirilmesi yönetmelikle düzenlenir.” maddesini görürüz. PTT’ de dağıtım işlerini yapan firma elemanlarının 800 TL’den fazla almadığı gerçeğini bu madde ile birleştirirsek evlatlarımızı neyin beklediği net olarak ortaya çıkmış olacaktır. Bu sebeple kamunun malı olan PTT’nin yağmalanarak yok edilip birilerinin malı olmasına hep birlikte karşı çıkmalıyız. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyoruz. Bu mücadeleyi halkta sahiplenirse PTT’nin özelleştirilmesine birlikte engel olabiliriz. Bizim çocuklarımızda onlarınki kadar bu ülkenin vatandaşı ve onların hak ettikleri her şeyi hak ediyorlar.
PTT EMEKÇİLERİNE SESLENİYORUZ!
Bizleri köleleştirmeyi hedefleyen bu tasarıya karşı birlikte mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktur. Emekçilerin arasına yıllardır sokulan yapay ayrımların bizlerin mücadelesini zafiyete uğratmasına izin vermeyelim. Herhangi bir sendikaya üye olsun ya da olmasın tüm PTT emekçileri birlikte hareket etmek zorundayız. O sebeple tüm çalışanları birlikte mücadeleye tabanda birlikteliğe davet ediyoruz. KESK Kızılay’da toplu sözleşmeli ve grevli bir sendika yasası için eylem yaparken, sendika yasası geçsin sonra grev ve toplu sözleşme haklarımızı alırız diyen sendikal anlayışların bu şirketleşmenin gerçekleşebilmesini sağlayabilmek için ileride şu maddeyi değiştiririz, havuz açılır, daha fazla para alırız gibi tuzaklarına düşmeden birlikte hareket etmeliyiz. Bu noktada PTT’de örgütlü sendikalar olarak her türlü eylem ve etkinliği birlikte yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Hiçbir gerekçe PTT emekçilerinin geleceklerini ilgilendiren bu dönemde ayrı hareket edilmesinin mazereti olamaz. Tarih ve PTT emekçileri hükümetin işini kolaylaştırmaya hizmet etmek anlamına gelen ayrı davranmakta ısrar eden sendikaları affetmeyecektir.
Kesinlikle maddeleri tartışmıyoruz. Haber-Sen olarak, tek talebimiz bu tasarının geri çekilmesidir. KESK bütünlüğünde tüm dost kurumlarla birlikte bu yasayı geri çektirmek için mücadeleye devam edeceğiz. Tüm uyarılarımıza rağmen hükümet tasarıyı yasalaştırmakta ısrarını sürdürürse, tasarının Komisyona geleceği gün hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı ve çalışmayacağımızı tüm inanmışlığımızla deklare ediyoruz. Bu sürece duyarlı tüm örgütlü güçleri, sendikaları, partileri, PTT emekçilerini ve halkımızı mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz. 18.03.2013
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ.

HABER-SEN
MERKEZ YÖNETİM KURULU

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 × two =

Örnek Resim