Gazeteciler sesleniyor: Artık yeter! Siyasetçiler bizi canımızla ve işimizle tehdit etmesin!
Kamuoyunun yakından takip ettiği her olayda gazeteciler, haber kaynaklarından aldıkları bilgiyi evrensel gazetecilik ilkeleri çerçevesinde doğrulayıp, değerlendirip, haber, yorum veya analiz olarak okurlarına sunarlar. Tüm dünyada geçerli olan bu süreç maalesef Türkiye’de son zamanlarda otosansürle yani gazetecinin bilgi aktarırken kendisini sansürlemesiyle sonuçlanıyor. Bunun sonucunda da kamuoyunun doğru bilgiye erişimi engelleniyor, toplumun kendi kararlarını özgürce oluşturabileceği bilgilerden uzak kalmasına neden oluyor.
Medyada otosansürün temel nedeni gerek yargı ve kanunlar eliyle gerekse yasa yapıcılar ya da siyasetçiler tarafından sürdürülen baskılardır. Maalesef ülkemizde gazetecilik özgürce hareket edebileceği alandan alınıp sınırları siyasi güç sahiplerince çizilen dar bir alanda hapis tutulmaya çalışılmaktadır. Bu sınırları zorlayan her gazeteci asılsız suçlamalarla, karalama ya da tehditlerle karşılaşmaktadır.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başta Halk TV olmak üzere eleştirel yayınlarıyla öne çıkan basın yayın kuruluşlarına ve gazetecilere yönelttiği son suçlamalar ve tehditler de bizim için bu kapsamdadır. Bizler, Sayın Bahçeli’nin söylemleri sonucunda gazetecilere yönelen şiddet nedeniyle defalarca protesto gösterisi, tepki açıklaması, dayanışma eylemi düzenlemiş basın meslek örgütleri üyeleriyiz. Neredeyse her hafta tekrarlanan bu tehditler artık boyutunu aşmış, çok tehlikeli bir hale gelmiştir. Gazeteciler siyasi söylemler sonucunda can güvenliği endişesi duymaya, işlerini kaybetme korkusu yaşamaya başlamışlardır.
MHP’den yapılan açıklamada Bahçeli’nin gazetecilere yönelik sözlerinin tehdit olmadığı savunulmuş ama “İşini hakkıyla yapan tüm basın mensuplarının yanındayız” denilerek işimizi hakkıyla yapıp yapmadığımıza MHP’nin karar verebileceği de savunulmuştur.
Meslektaşlarımızda bunca endişe ve kaygı varken, o sözlerin tehdit olup olmadığına, bağımsız cumhuriyet savcılarının karar vermesi gerektiği ortadadır. Gazetecinin başarısını da siyasetçiler değil okuru ve izleyicisi tespit ve takdir eder.
Meslektaşlarımızın başına gelebilecek en küçük olumsuzluğun sorumlusu, siyaset deneyimlerine rağmen tehlikeli üslubu gazetecilere yöneltmekten vazgeçmeyenlerdir.
Başta Halk TV olmak üzere, tehditlere maruz kalan tüm yayın kuruluşları ve gazeteciler de milyonlarca okur ve izleyici tarafından yakından takip edilmektedir. Kamuoyunun sağlıklı ve özgür kanaat oluşturabilmesine katkı sunan, yaygın bilgi trafiği içinde alternatif görüşlere yer veren, doğru bilgiyi ve buna dayanan analiz ve yorumu izleyicisine/okuruna ulaştıran basın yayın kuruluşlarının ve gazetecilerin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
Basın Konseyi
Çağdaş Gazeteciler Derneği
DİSK Basın-İş
Gazeteciler Cemiyeti (Ankara)
İzmir Gazeteciler Cemiyeti
KESK Haber-Sen
Türkiye Gazeteciler Sendikası