Anasayfa / Basın Açıklamaları / SORUNUN PARÇASI OLANLAR ÇÖZÜMÜN ADRESİ OLAMAZ!…

SORUNUN PARÇASI OLANLAR ÇÖZÜMÜN ADRESİ OLAMAZ!…

BASINA VE KAMUOUYUNA

SORUNUN PARÇASI OLANLAR ÇÖZÜMÜN ADRESİ OLAMAZ!…

AKP+MHP iktidar bloğu, kutuplaşma ve toplumsal gerginliği taktiksel ve kısa süreli politik bir yöntem olarak değil tam aksine ideolojik bir tercih, bir toplumsal ilişkiler bütünlüğü ve var olma biçimi olarak hayatımıza sokmaktadır. Sadece devletin yönetim kademelerinde değil kendisine yakın tüm kurum, kesim ve hatta bireylere de sirayet edecek şekilde uygulamaktadır. İktidar bu şekilde tüm ilişkileri, kurumları adeta zehirlemekte, tek tipleşen bir ülke gerçekliği yaratmak istemektedir. Ne yazık ki, bu konuda epey yol aldığı da bir gerçekliktir.

Birçok alanda olduğu gibi iktidar bloğuna yakın, kendilerine sendika diyen bazı yapılara da bu durum olduğu gibi yansımış durumdadır. Bazı “sendikalar” artık sendikal rekabeti, hatta yandaşlığı da aşarak, trolluğa ve sokak kabadayılığına soyunacak kadar bir bozulma, yozlaşma içerisine girmiş durumdadırlar. İktidarın açık hukuksuzluklarını da savunmak isterken bilerek ve isteyerek çarpıtma, karalama, hedef gösterme ve iftirada bulunmaktadırlar.

Konuya ilişkin değerlendirmemize geçmeden önce, birkaç hususun altını çizmek istiyoruz.

Sendikamız HABER-SEN; bütün anti demokratik uygulamalara, baskılara, hukuk dışılığa rağmen, 30 yıllık direniş ve mücadele birikiminin ifadesi olarak kendisini bu günlere taşımıştır.  Sendikamız, ırkına, siyasal düşüncesine, inancına, cinsiyetine bakmaksızın tüm emekçilerin birliği için mücadele etmektedir.
HABER-SEN; demokratik işleyişi, örgütsel bağımsızlığı, üyenin karar ve faaliyet süreçlerine katılımını esas alan işkolunun tek demokratik sendikasıdır. Meslek, özlük hakları ve hukuksal alanda yaptığı çalışma ve mücadele ile bugünden birçok kazanıma imza atmış bir sendikadır.

Bu niteliğinden dolayı sermayenin ve sermaye sözcüsü iktidarların sürekli hedefinde olmuştur. Öyle ki, kamuda sendikal örgütlenmenin yasak olduğu dönemde fiilen kurulan öncümüz sendika ilk kapatılan sendika olmuştur.

HABER SEN, bedeller ödeyerek, fiili ve meşru mücadele ile kamuda kendi işkolunda örgütlenmenin önünü açarken, kim iktidarda ise ona övgüler çizmeyi maharet ve mücadele yöntemi sayanlar ise Mecliste görüşmelerle, ricalarla kazanımlar elde etmeye çalışmaktaydı. AKP iktidarı ile birlikte ise işyerlerinde hem yönetici olma, hem sendika temsilcisi olma, hem de muhalif sendikaları jurnallemeyi, üyelerini iftiralarla işten attırmayı, ihraç edilmelerini sağlamayı esas aldılar.

İşkolumuzda çalışan kamu emekçileri bahse konu olan “sendikanın” BİRLİK HABER-SEN olduğunu bilmektedirler.

BİRLİK HABER-SEN, son aylarda, iktidarın gidici olduğunu anladıkça, daha da pervasızlaşmakta, emekçiler arasında eşitlik ve iş barışını sağlamak değil ayrımcılık, fesat/fitne çıkarmak için çırpınıp durmaktadır. İktidarın sağır sultanların dahi duyduğu sendikal hak ve özgürlükler aleyhine olan sayısız hukuksuzluklarına tek bir laf etmeyen malum sendika, son olarak sendikamız HABER-SEN’i hedef alan bir kampanya başlatmıştır.

Yetkili/yetkilendirilmiş sendika sıfatıyla TİS masasına oturan ancak her defasında Basın, Yayın ve İletişim Hizmet Kolundaki emekçileri ekonomik-sosyal ve özlük hak kayıplarına uğratan ve son olarak 2022 yılı maaşlarımız için yüzde 5 artı yüzde 7’lik zam artışına imza atanlar en iyi bildikleri çarpıtma işine devam etmektedirler.

Çünkü çok açık olarak BİRLİK HABER-SEN çözülüyor, güç kaybediyor. Bunu gizlemek için en iyi bildikleri işe, çarpıtma ve karalamaya, kriminalize etmeye çalışıyorlar.

BİRLİK HABER-SEN yönetiminin gerçek umut gerçek sendika KESK HABER-SEN’i hedef alması bizi şaşırtmamıştır. BİRLİK HABER-SEN işverenin/idarenin gücünü kullanarak gerçekleri çarpıtıp sürekli emekçileri aldatarak varlığını, gücünü korumaya çalışmaktadır. Sendikamız Basın, Yayın ve İletişim hizmet kolunda çalışan bütün kamu emekçilerinin gerçek umudu gerçek sendikası olduğunu son dönemlerde hızla artan yeni üyeliklerle kanıtlamıştır. Hiçbir yetkilendirilmiş/yandaş sendikanın bunu tersine çevirecek ne gücü ne de kudreti vardır. Sendikamız “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!” şiarını ilke edinen bir sendikadır. Bu, bütün kamu emekçilerini sefalet ücretine mahkum ederken kendilerine lüks ve konforlu bir hayat kuranların hiçbir biçimde anlayamayacağı bir anlayışın ifadesidir.

Ankara Valiliğinin Sendikamız HABER-SEN’in PTT Genel Müdürlüğü önünde basın açıklamasına izin vermeyip BİRLİK HABER-SEN’e izin vermesi iktidar ile aralarındaki simbiyotik ilişkiyi bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bunun yanı sıra bu durum ülkenin içinde bulunduğu demokrasi, insan hakları, adalet, hukuk karşıtı siyasi iklimin bariz örneklerinden biri olmuştur.

Gelinen noktada sadece diğer sendikaların yönetici ve üyelerine değil, kendi üyelerine de tepeden bakanların,  farklı adlar altında en düşük kamu emekçisi maaşının 10 katına yakın gelir elde edenlerin, kamu emekçilerine vaat edebileceği tek şey daha fazla yoksulluk ve daha fazla güvencesizliktir. Yıllardır hizmet kolumuzdaki emekçilerinin yaşadığı her sorunun parçası olanlar söz konusu sorunların çözüm adresi olamazlar.

Yeni kurulan veya üye sayısı az olan sendikalara “merdiven altı sendikalar” demeleri sadece anti demokratik bir zihniyete sahip olduklarını değil sendikal hak ve özgürlüklerden zerre kadar nasiplenmediklerini de göstermektedir. Kendilerine yakışan bir durumdur.

HABER-SEN olarak; malum sendikanın merdiven altı dediği sendikalarla birlikte mücadeleyi büyütüp gerçek yüzlerini teşhir etmeye devam edeceğiz. Emekçilerin birliği bu düzen sendikalarını ve sendika ağalıklarını sonlandıracaktır.

Sendikamız emekçilerin yararına mücadeleyi büyütmek için siyasal partiler de dâhil olmak üzere anayasal düzlemde olan bütün kesimlerle görüşmeye devem edecektir. Yandaş sendikanın örnek aldığı, taklit ettiği iktidarın muhalif kesimleri “hain, yasa dışı, terörist” ilan etme yaklaşımı çırpınışlarının ifadesi olup bizim birlikte ve ortak mücadele anlayışımızı değiştirmeyecektir. TBMM’de resmi olarak faaliyet gösteren partileri illegal göstermek, onlarla görüşmeyi terörize eden zihniyetin posta emekçilerin sorunlarının çözecek kudreti olamaz. Varlığı AKP iktidarının varlığına bağlı olan sendikanın bütün alanlarda iktidarın marifetini kullandığı aşikardır. AKP iktidarı gittiğinde eriyecekleri ve esamilerinin okunmayacağı açıktır.

Altını çizerek belirtmek gerekir ki, hukukun en temel ilkesi suç kesinleşmeyinceye kadar masumiyet karinesi esastır. Bu ilke neredeyse insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen bundan haberi olmayanların, üstelik kısa süre önce Anayasa Mahkemesi’nin de aynı doğrultuda kararı olmasına rağmen ihraç üyelerin sendikamız yöneticisi olmasını suç olarak değerlendirmelerini sadece cahilliklerine değil kötü niyetli olmalarına bağlıyoruz! İhraç üyelerimiz tüzüksel olarak bizim üyemizdir ve hukuki süreç sonuçlanıncaya kadar da üyemiz olmaya devam edeceklerdir. Tüzüksel organlarımızda ve Genel Başkanlık da dâhil demokratik seçimle yönetime gelmelerinden de ancak ve ancak onur ve gurur duyarız. Kaldı ki, sendikaların en önemli varlık sebebi üyesi bir hukuksuzluk yaşadığında ona sahip çıkmak ve yanında olmaktır.

Ortada bir hukuksuzluk, fırsatçılık ve yasa dışı odaklarla işbirliği varsa aynaya bakmalarını tavsiye ederiz. Daha düne kadar twitlerinde darbe girişiminde bulunanlara övgüler dizenler “kandırıldık” diyerek kendilerini kurtaramayacaklardır. Devran değişince gemiyi ilk terk edenlerin darbeyi Allah’ın lütfu olarak görüp ihraç listelerini iktidarla birlikte hazırladıklarına dair her gün yeni bir kanıt ortaya çıkmışken bugün bu pervasızlıkta konuşmalarını kamu emekçilerinin takdirine bırakıyoruz. Utanmak da bir insani meziyet iken anlaşılan bundan da nasibini almamışlar!

Konfederasyonumuz KESK, Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığından konfederasyonların ihraç edilen üye sayılarına ilişkin bilgi istemesine rağmen Bakanlık bilerek sayıları vermemiş, “elimizde böyle bir veri yoktur” demiştir. Fakat bazı toplantılarda, “üyeleri en az ihraç edilen konfederasyon KESK’ tir, buna rağmen bu kadar ses çıkarmalarını anlamıyoruz” diyerek sözüm ona sitem ederken bir gerçeği de itiraf etmişlerdir. Doğrudur, KESK ve bağlı sendikalar ihraç sayısı en az olan Konfederasyondur. KESK ve bağlı sendikalar buna rağmen iktidarı ve yandaş sendikaları çılgına çevirse de sorgusuz, sualsiz hukuksuzca ihraç edilen üyeleriyle her düzlemde dayanışma içerisinde olmuş, işlerine iade edilmeleri için çok yönlü bir mücadele yürütmüştür, yürütmektedir. Tek bir üyesi dahi işine dönünceye kadar da bu mücadelesini kararlılıkla yürütmeye devam edecektir.

Elbette ki, ihraçlara hukuk normları, sendikal hak ve özgürlükler çerçevesinden bakmayanların KESK ve HABER-SEN’i anlamaları zordur.

Liyakatli olan ve kurumda yetişmiş yükselmiş hiçbir emekçi kardeşimize sözümüz yoktur. Tam tersi kurumu ayakta tutanlar o kamu emekçileridir. Bizim sözümüz BİRLİK HABER-SEN yöneticilerinin usulsüz ve gayri ahlaki olarak yükselmesi, aynı zamanda yönetici olarak seçildiklerinde kendisinde olmayanları düşman olarak gören zihniyetedir. Çünkü kurumda zararların sebeplerinden biri de yine bu kesimlerdir.

Saldırganlıkları ve pervasızlıklarını artıran en önemli olayın PTT Genel Müdürlüğü önünde yapacağımız açıklama ve taleplerimiz olduğu anlaşılıyor. O halde iktidarı ve borazanı sendika yöneticilerini korkutan taleplerimizi buradan bir kez daha ifade edelim ki uykuları iyice kaçsın!

  • Posta emekçilerin taleplerini dile getiren sendikamız yönetici ve temsilcilerinin sürgünleri derhal durdurulsun!
  • 7201 sayılı Tebligat Yasasının gereklerini yerine getirilsin, hukuk kuralarına riayet edilsin!
  • 2018’den bugüne kadar durdurulan personel alınmaması sonlandırılsın, bir an önce personel alımı yapılsın!
  • 2014’ten beri görevde yükselme sınavı açmayıp kendi yandaşlarını ve sarı sendikanın yöneticilerini yükseltip görev verme hukuksuzluğuna son verilsin, biran önce görevde yükselme sınavı açılsın!
  • Parçalı personel yapısına, performansa dayalı, esnek çalışma, angarya, sayı dayatmasına son verilsin!
  • Liyakatsiz iş bilmez kadroların idarelere atanmasına son verilsin!
  • Usulsüzlük, yolsuzluk sonucu ortaya çıkan zararlar incelensin, kurum şeffaf bir denetim mekanizması ile denetlensin!
  • Tetikçi ve sendikal ayrımcılık yapan kontrolör ve müfettişler derhal görevden el çektirilsin!

Açıklamamız sendikal rekabet sonucu değil, asgari düzeyde dahi sendikal hak ve özgürlüklere sahip çıkmayan, tehdit, hakaret, iftirayı alışkanlık haline getiren, hukuksuzluğu sendikal alana da taşımak isteyen yandaş sendika yöneticilerine karşıdır. Kurdukları düzenin ve ayrıcalıklı yaşamın sonlanmasını istemeyen, bunun için sendikamızı hedef gösterenlere karşı hukuksal süreci başlatacağımızı da ifade etmek istiyoruz.

Tek çözüm aynı işyerlerinde aynı sorunları yaşamaya devam eden posta emekçilerinin ortak talepleri ve mücadelesi için tavanda değil, tabanda birleşmesinden,  hakları için kenetlenmesinden geçmektedir.

HABER-SEN olarak hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini insanca yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek için  birleşmeye, ortak mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. 20.09.2022

 

      HABER-SEN
MERKEZ YÖNETİM KURULU
Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 × four =

Örnek Resim