TRT 21 Aralık Grevini de Görmedi

TRT’NİN GELİRLERİNİ TARTIŞILIR HALE GETİREN DE

ALANLARDAKİ ON BİNLERİ GÖRMEYEN DE TRT YÖNETİMİDİR.

21 Aralık Çarşamba günü emekçiler KESK, DİSK ve TTB’nin çağrısı ile alanlara çıktı.

On binlerce kamu emekçisi hizmet üretmedi.

Amaçları, taleplerini Hükümete ve kamuoyuna duyurmaktı.

Talepleri “Grevli Toplu Sözleşme”, “Güvenceli İstihdam”, “İnsanca Yaşayacak Temel Ücret”, “Baskı-Ceza ve Sürgünlerin durdurulması,”, “Ek Ödemelerin emekliliğe yansıtılması idi.

Sadece kamu emekçilerinin değil; tüm ezilenlerin; işsizlerin, yoksulların hak ve özgürlük taleplerini meydanlara taşıyan on binlerce kamu emekçisi ülkede yaratılmaya çalışılan yapay gündemlere en güzel cevabı verdi.

Gelirlerinin yüzde 80’ini halktan toplayan ve yayınları ülkenin yüzde 98’ine ulaşan TRT ise ana haber bültenlerinde bu eyleme yer vermedi.

Oysa TRT, kamu hizmeti yayıncısı olarak bu ülkede yaşayan, elektrik faturası ödeyen, satın aldığı cihaz başına bandrol bedeli veren herkesten YAYIN BEDELİ alıyor.

TRT adeta toplumu “AKP’li olanlar ve olmayanlar” diye ikiye ayırıyor ve AKP politikalarını eleştirenlere, kim olursa olsun, yayınlarında yer vermiyor.

TRT YÖNETİMİ “KAMU HİZMETİ YAYINCILIĞINI” SADECE KENDİNİ SAVUNACAĞI ZAMAN HATIRLIYOR

Ne zaman TRT’nin elektrik tüketiminden aldığı pay tartışılsa yönetimin aklına “Kamu Hizmeti Yayıncılığı” geliyor.

TRT yönetimi dün yaptığı açıklamada diyor ki; “Çağdaş demokrasilerde olduğu gibi ülkemizde de demokratik rejim açısından vazgeçilmez olan kamu yayıncılığı kavramı, Anayasamız ile teminat altına alınmıştır. Kamu Hizmeti Yayıncılığı, “Halk için yapılan, halk tarafından finanse edilen ve halk tarafından kontrol edilen” yayıncılıktır.”

TRT yönetimi bu sözleri muhtemelen sendikamızın yaptığı basın açıklamalarından kopyalamıştır. Ve TRT yönetimi için bu sözlerin hiçbir anlamı yoktur.

Eğer bu sözlerin kendileri için bir anlamı varsa, TRT yönetimi iki gün önce on binlerce emekçinin yaptığı eylemi niçin TRT-1 ve TRT Haber kanallarının ANA HABER BÜLTENİ’nde vermediğini açıklamalıdır.

TRT yönetimi, TBMM’de verilen soru önergelerine, KİT Komisyonu’nda yöneltilen sorulara yanıt vermelidir.

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin “550 milyon TL’nin az mı çok mu olduğunu” tartışmak yerine bu parayı nerelere harcadığını açıklasın. Son dört yılda kurum dışında yaptırılan programlara ne kadar ödendiğini, kurum dışından kaç program alındığını açıklamalıdır.

TRT yönetimi, ne zaman kendini savunmak zorunda kalsa Avrupa’daki diğer kamu yayıncılarının halktan ne kadar para aldığını gösteriyor. TRT yönetimi, gelirlerini örnek aldığı yayın kuruluşlarının yayınlarını da örnek alsın. BBC’nin yayın ilkelerini okuyup kendi yayınlarıyla karşılaştırsın. (www.bbc.uk/turkish)

TRT yönetimi, halktan aldığı paranın tartışılmasını istemiyorsa, önce AKP’ye değil halka hizmet etmeyi gündemine almalıdır. 

Üstelik bunun için araştırmalar yapıp dünyadan örnekler vermeye de gerek yok. TRT yönetimi 2954 sayılı TRT yasasının yayın esaslarını belirleyen 5. maddesinin “k” ve “m” fıkralarını okusun yeter. Yasa diyor ki; “TRT, Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak, kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak zorundadır.”

Anayasayı, kendi yasasını yok sayan, özerk ve tarafsız olamayan TRT bugünlerde her dönemdekinden daha çok tartışılmaktadır.

TRT’nin tartışılmasına neden olan şey yayın politikasıdır, yayınlarının içerikleridir, siyasi kadrolaşma ve halkın parasının yandaşlara hortumlatılmasıdır.

Kısaca TRT’yi, TRT’nin gelirlerini tartışılır hale getiren TRT yönetiminin icraatıdır.   23.12.2011

HABER-SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU