BASINA VE KAMUOYUNA
TRT, AKP’NİN PROPAGANDA BÜROSU MU?
RTÜK’ün İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre TRT, 22 Şubat- 2 Mart tarihleri arasında yaptığı yayınlarda 13 saat 32 dakikayı AKP’ye ayırırken, TBMM’de grubu bulunan üç muhalefet partisine toplam 95 dakika yer verdi.
Basında yer alan haberlere göre; TRT Haber, mitinglerden kesitler aktardığı seçim yayınlarının toplam yayın süresinin
% 89.52’sini (13 saat 32 dakika) AKP’ye,
% 5.29’u (48 dakika) MHP’ye,
% 4.96’sı (45 dakika) CHP’ye,
% 0,22’si (2 dakika) BDP’ye ayırdı.
RTÜK’ün TRT yayınları ile ilgili olarak seçim yasaklarının başladığı 1 Ocak’tan itibaren rapor hazırlamamış olması, yasaya rağmen TRT’nin tüm kanallarının izlenip raporlanmaması ise skandalın başka bir boyutudur. RTÜK kendi yasasını ihlal etmekte ve görevini yapmamaktadır.
RTÜK, TRT’nin yayın ilkelerini ihlal ettiğine karar vererek raporun, “gereğini yapmak üzere” Yüksek Seçim Kurulu’na gönderilmesine karar verdi.
Bu oranlar, çağdaş demokratik bir hukuk devletinde asla kabul edilemeyecek bir tabloyu bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Ve görülüyor ki özerk ve tarafsız bir kamu hizmeti yayıncılığı yapması gereken TRT, hükümetin propaganda bürosu gibi çalışıyor.
Elbette ki bu tablo yeni değil. TRT yönetiminin yıllardır bilinçli şekilde yürüttüğü bu yayın politikası, kamuoyunun belleğinde tazeliğini koruyor. Zira miting yayınları için yapılan bu ölçüm, TRT’nin diğer yayınlarını da kapsayacak bir şekilde genişletilmiş olsa, çok daha vahim bir tablonun ortaya çıkması mümkün.
Çünkü TRT yönetimi, ekranlarını ve mikrofonlarını sadece muhalif siyasi partilere değil, iktidar ve destekçileri dışında kalan toplumun tüm kesimlerine kapattı.
Çok uzaklara gitmemize gerek yok; 12 Eylül 2010’da yapılan referandumla ilgili yayınlarda YSK TRT’yi aynı gerekçelerle uyarmıştı.
Şimdi de RTÜK raporunu Yüksek Seçim Kurulu’na gönderecek, YSK TRT’yi uyarma kararı alacak ve büyük bir olasılıkla konu kapatılacak. TRT yönetimi de propaganda bürosu işlevini aynı şekilde yürütmeye devam edecek.
Oysa mevzuat çok açık;
TRT yasasının 13 maddesine göre TRT Genel Müdürü ağır hizmet kusuru işlediği veya tarafsızlığın ihlal edildiği hallerde, bu hallerin gerekçeli olarak belirtilmesi suretiyle ve Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulunun teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile görevden alınır.
Ağır hizmet kusuru ve tarafsızlığın ihlali RTÜK raporu ile ortaya çıkmıştır, bu durum YSK’nın kararı ile kesinleşecektir.
YSK’nın kararından sonra RTÜK, TRT genel müdürünün görevden alınması talebini bakanlar kuruluna iletmelidir. Bu süreç işletilmediği sürece, TRT yönetiminin mevcut tutumunu değiştirmesi beklenemez.
Dolayısıyla, YSK ve RTÜK’ü bu anlamda göreve davet ediyoruz. 14.03.2014
Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu