Anasayfa / Basın Açıklamaları / TRT'de Antidemokratik Uygulamalar Var!

TRT'de Antidemokratik Uygulamalar Var!

4 Haziran 2009 tarihinde TBMM Kit Komisyonunda görüşülmekte olan TRT raporunu izledi diye Sendika MYK üyemiz Osman Köse, TRT Genel Müdürlüğünce görevinden uzaklaştırıldı.

Sendika yöneticilerimize yönelik bu antidemokratik tutumu kınıyoruz. Daha önce de Sendikamıza yönelik yalan bir haber TRT içinden ANKA haber ajansına servis edilmişti.

 

4 Haziran 2009 tarihinde TBMM KİT Komisyonunda TRT raporu görüşülmüştür. Osman Köse 4-6 Haziran 2009 tarihinde TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın Hırvatistan ziyaretini izlemek için Yurtdışına görevlendirilmiştir. Köksal Toptan’ın bahse konu programının iptal edilmesine rağmen Osman Köse aynı gün sözlü olarak Karadağ’a görevlendirilmek istenmiştir. MYK üyemiz Osman Köse kasıtlı olan bu ikinci yurtdışı görevine gitmediği gerekçesiyle işten Uzaklaştırılmış ve hakkında soruşturma açılacağı yazısı kendisine tebliğ edilmiştir.

Bu soruşturmanın ve açığa almanın hiçbir hukuki dayanağı yoktur.

 

Sendikamız bahse konu hukuksuz ve antidemokratik uygulamayı kınamak için 24 Haziran 2009 tarihinde TRT Genel Müdürlüğü önünde kitlesel basın açıklaması yapmıştır.

Genel Başkan Ali Yılbaşı’nın okudu basın açıklaması aşağıdadır.

 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

Sendikalarımıza ve  KESK’e yönelik  saldırılar sürüyor.

Verdiğimiz emek ve demokrasi mücadelesinden rahatsız olan AKP hükümeti ve onun bürokratları, sendika yöneticilerimizi işten çıkarıyor, sürgüne gönderiyor, açığa alıyor.

Yılmadığımızı, geri adım atmadığımızı görünce de gözaltlılarla, tutuklamalarla karşımıza çıkıyorlar.

Bu saldırıların son örneği, burada, TRT’de yaşandı.

Yıllardır, bir yandan TRT emekçilerinin hak ve çıkarları için mücadele ettik, bir yandan da, halkın haber ve bilgi alma hakkını tavizsiz savunduk.

Halkın parasıyla yayın yapan TRT’nin, halkın yayın kurumu olması için çabaladık.

Halkın denetleyebileceği, şeffaf bir TRT için mücadele ettik.

Ekranlarda, sahnelerde BBC yayıncılığını öven, onu örnek aldığını söyleyenler, sahne gerisinde, kamera arkasında bir anda asıllarına rücu ettiler.

Üyelerimiz üzerinde baskı kurdular, sendikadan istifaya zorladılar.

Sendika yöneticilerimiz hakkında soruşturma üzerine soruşturma açtılar.

Yöneticilerimizi, temsilcilerimizi ‘geçici görev’ adı altında sürgüne göndermeyi alışkanlık haline getirdiler.

Özellikle son üç ayda Haber-Sen yöneticilerine yönelik saldırılar artmaya başladı.

Kadrolaşmaya ses çıkarmamış olsaydık, bize dokunmayacaklardı.
Akıllara zarar program sözleşmelerini, kaymaklı ihale şartnamelerini, usulsüz atama belgelerini yayınlamasaydık; bizi sürmek, görevden uzaklaştırmak bir yana, terfi bile ettireceklerdi.

TRT’nin yayınlarının günden güne kalitesizleşmesine, liyakatsiz kişilerin yayının başına geçirilmesine ses çıkarmasaydık, bizi de makamla, mevkiiyle ödüllendireceklerdi.

Verici ihalesinde, elektron tüp ihalesinde TRT’nin milyonlarca lira zarara uğratıldığını belgeleriyle ortaya koymasaydık,

Bir ajansa, 3 program karşılığında 44 milyon TL’nin nasıl aktarıldığını bütün Türkiye’ye duyurmasaydık… Elbette bizden iyisi olmayacaktı.

Usulsüz ihaleler; sınavlar iptal edilmeseydi, kişisel menfaatlerin önünü kesilmeseydi…

Kısacası HABER-SEN olmasaydı, TRT’yi yönetmek ne kadar kolay olacaktı!

Ama biz ne yaptık?
Yasa çıkartıp TRT personelini başka kurumlara göndermek istediler, karsı çıktık!
Eylemler, basın toplantıları yaptık, itiraz ettik, teshir ettik. Geri adim attırdık.

Rahatsız oldular!

Radyolarımızı susturdular, vericilerimizi kapattılar, karşı çıktık.
Kampanyalar düzenledik. Dernekleri, vakıfları, sendikaları, yerel yönetimleri, dinleyicileri, seyircileri bir araya getirip tepki gösterdik.
Radyolarımızı, vericilerimizi yeniden açmak zorunda kaldılar.

Ve buna çok bozuldular!

Simdi Sendikamızın yöneticilerini disiplin cezalarına çarptırıyorlar.
Sürgüne gönderiyorlar.
Hatta görevden uzaklaştırıyorlar.

 

NEDEN?
Yolsuzluk mu yaptı arkadaşlarımız?
Usulsüz sınavlar, usulsüz ihaleler mi düzenlediler?
TRT’yi zarara mı uğrattılar?

HAYIR!

TRT yöneticilerinin gerçek niyetlerini ve çaplarını ortaya çıkardılar.
Tek suçları bu!
TRT’yi yönetenler, Osman Köse’yi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden, KİT Komisyonundan, milletvekillerinden uzaklaştırabilmek için olmadık işler yaptılar.

Önce çalışma saatlerini değiştirdiler.

Kâfi gelmedi, 15 yıldır hiçbir yurtdışı görevine göndermedikleri muhabiri, tam da KİT Komisyonu toplantısının yapılacağı tarihte yurtdışına göndermeye karar verdiler.

TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın Hırvatistan ziyaretini izleyecekti. Ama talihsizlik o ki, TBMM Başkanının ziyareti son anda iptal edildi.

Hemen yeni bir yurtdışı görev icat edip Karadağ’a göndermeye karar verdiler.

Böylece, 17 yıllık meslek hayatında sadece 1 kez yurtdışına gönderilen Osman Köse, 1 haftada iki yurtdışı görevlendirmesini üst üste hak etmeyi başardı.

Ancak, Osman Köse’nin, Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu ve sendikal faaliyetlerinin Başbakanlık genelgeleriyle güvence altına alındığını unuttular.

Yurt Haberleri Müdürlüğü ve Parlamento Haber Müdürlüğü çalışanlarına Osman Köse aleyhine zorla tutanak imzalatıldı.

Bu tutanaklara imza atmayan 3 muhabir Diyarbakır, Erzurum ve Antalya’ya  “geçici görev” adı altında sürgün edildi. Osman Köse’nin çalışma arkadaşlarına yönelik baskılar da sürüyor.

Son olarak Merkez Haberler Editörü olan bir arkadaşımız ‘geçici görev’ adı altında 30 gün Trabzon’a sürüldü.

Osman Köse hakkında “göreve gitmediği” ve TBMM KİT Komisyonu toplantısını İZİNSİZ izlediği gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Üstelik soruşturma konusuyla Osman Köse’nin yaptığı görevin hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, Osman Köse görevden uzaklaştırıldı. Yani açığa alındı.

Bu haksız ve hukuksuz görevden uzaklaştırma yargıdan dönecektir.

Bu tür baskılar, hatta bundan daha ağırları, bugüne kadar ne Haber-Sen’i yıldırabilmiştir, ne de KESK’i.

Haber-Sen’i 1992 yılında çıktığı yoldan hiçbir şey döndüremedi. Bu, emek ve demokrasi mücadelesidir. Bunun zorluğunun farkındayız.

Önümüze dikilen her engeli aşarak bugünlere geldik.

Bu engelleri da aşacağız.

Tarih, haklı davaların zorlu mücadeleleriyle yazılır.

Bir gün TRT, emeğe, emekçiye, dinleyiciye ve seyircisine saygılı; özerk, demokratik bir yayın kurumu olacak.

Ve bunun onurunu, bugün mücadele edenler taşıyacak.

 

AKP hükümetini Sendikalarımıza yönelik antidemokratik uygulamalarından vazgeçmeye davet ediyoruz. Bu hukuksuz, demokratik yaşama aykırı uygulamalar toplumu germekten başka hiçbir amaca hizmet etmemektedir. 24.06.2009

 

                                                                                          HABER-SEN GENEL MERKEZİ

 

 

 

trt1

 

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

eleven + 13 =

Örnek Resim