GENEL MERKEZ AÇIKLAMALAR

10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için Ankara Garı önüne gitmek isteyenlere polis biber gazı ve plastik mermiyle saldırdı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla geçtiğimiz yıl 10 Ekim günü Ankara’da düzenlenen Emek Barış Demokrasi mitingi öncesinde yaşanan canlı bomba saldırısının yıl dönümünde, katliamın yaşandığı Tren Garı önünde anma düzenlemek isteyen kayıp yakınları, yaralılar, sendika, meslek örgütü ve siyasi partilere polis izin vermedi. Sabah saatlerinden itibaren gara çıkan tüm yollar polislerce kapatıldı. Gara gitmek isteyenler ise ancak biletlerini göstermeleri durumunda alana alındı. Polis, gazetecilere de engel oldu, alana sadece sarı basın kartı olanların alınacağını belirtti. İlerleyen dakikalarda katliamda yaşamını ...

10 Ekim 2015’te Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Türkiye’nin dört bir yanından gelmiştik. Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiştik. İşçiler, kamu çalışanları, işsizler, yoksullar, mağdurlar olarak sesini duyurmak için gelmiştik. “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” demek için gelmiştik. Ankara’da gür bir barış sesi çıkacak iken bu iradeye bomba konuldu. 10 Ekim 2015’te Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamı başkent Ankara’da gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingine yönelik bombalı saldırıda 101 arkadaşımızı, kardeşimizi, canımızı, dostumuzu ve sevdiklerimizi yitirdik. Eşimizi, kızımızı, oğlumuzu yitirdik. 500’e yakın arkadaşımız, kardeşimiz, canımız ciddi yaralanmalarla hayatta ...

Ekranları karartmak “darbeyle mücadele” değil, darbenin yapacaklarını yapmaktır. Dün akşam saat 20:00 itibariyle, aralarında Jiyan TV, Zarok TV, Hayatın Sesi TV, TV 10, Van TV YÖN Radyo’nun da aralarında bulunduğu toplam 23 kurumun yayını durduruldu. Bir emirle bunca sesin susturulmasını mümkün kılan şey, OHAL yönetimi ve bir Başbakanlık emri. Bütün bunlar, hepimizin karşı çıktığı bir darbe ile mücadele adına yapılıyor! Oysa, darbelerin yaptığı şey de medyayı susturmaktır; ama sansürle, ama yasaklayarak, ama kapatarak! Televizyonlar kapatılarak, gazeteciler gözaltına alınarak, tutuklanarak, hedef gösterilerek, muhalif sesler susturularak darbelere karşı mücadele edilemez. Tersine, başarılı olmuş olsaydı, bir darbenin yapacakları da bunlardı. Bir gecede ekranların ...

TÜRKSAT,  20:00 itibariyle Hayatın Sesi TV, TV 10, Van TV, Jiyan TV, Azadi TV ve Zarog TV’nin de aralarında bulunduğu 12 televizyon kanalının yayınını durdurdu. RTÜK yetkilileri, Başbakanlık kararıyla, OHAL kapsamında çıkarılan 668 sayılı KHK ile kanalların yayınının durdurulduğu bilgisini verdi. RTÜK’ün kararı Türksat’a tebliğ etmesiyle kanalların yayını kesildi. AKP İktidarı havuz medyası dışında yayın yapan Televizyon ve halkın haber alma hakkına yönelik saldırıların artırmıştır. Süreç tüm muhalif kesimlere doğru genişleyen büyük bir “cadı avı”na dönüşmüştür. Televizyonlar kapatılarak, insanlar susturularak hiçbir sorun çözülemez. Muhalefetin susturulmasına, AKP’li olmayan herkesin baskıyla sindirilmesine karşı her yerde mücadeleye devem edeceğiz.

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasının ardından AKP iktidarı, karşı darbe sürecini yürürlüğe koydu. Bugün, Özgür Gündem gazetesi hakkında ‘geçici kapatma’ kararı alındı. Kararın ardından gazete binası özel harekat polisleri tarafından basıldı. AKP İktidarı havuz medyası dışında yayın yapan gazetelere ve halkın haber alma hakkına yönelik saldırıların artması, sürecin tüm muhalif kesimlere doğru genişleyen büyük bir “cadı avı”na dönüştüğünü göstermektedir. Gazeteler kapatılarak, insanlar susturularak hiçbir sorun çözülemez. 15 temmuzdan sonra ilan edilen OHAL kapsamında kapatılan 132. medya kuruluşu Özgür Gündem gazetesi olmuştur. Siyasi iktidar, gazeteleri, televizyonları kapatarak, gazetecileri hapsederek sorunların çözülemeyeceğini artık görmelidir. Basının özgür olmadığı bir toplumda eşitlik, özgürlük ve ...

Yaygın ve yerel basın meslek örgütlerinden oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) son askeri darbe kalkışmasının, ülkenin siyasi tarihinde ibret alınacak en önemli olaylardan biri olduğunu vurgulayarak yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Siyasi tarihimize bakıldığında Türkiye’nin askeri darbeler yüzünden çağdaş demokrasiye ulaşma yolunda çok zaman kaybettiği, toplumun onarılması zor maddi ve manevi zararlara uğratıldığı kolaylıkla görülebilir. Darbeler sırasında genç, yaşlı pek çok insanımızın temel hak ve özgürlükleri elinden alınmış, iktidarların zulüm ve baskı ortamı yaratılmıştır. Görülüyor ki, hırsları akıllarının üzerinde kimi silahlı grupların darbe hevesleri, kolay kolay tükenmiyor.  Son askeri darbe girişiminde de yine yüzlerce insanımız öldü, yüzlerce yaralımız var. ...

KESK ve bağlı sendikalar, 15 Temmuz 2016 ‘da Türkiye’nin darbeler tarihine bir yenisinin eklenmesi girişimine karşı açık bir tutum almıştır. Ne HABER-SEN nede KESK üyeleri hiç bir zaman Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Terör Örgütü ile bağlantısı olmamıştır ve de olmayacaktır. Basın açıklamamız aşağıdadır. DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK TALEBİ SÖZDE KALDI, TRT’DE CADI AVI BAŞLATILDI! 15 Temmuz’daki darbe girişiminin engellenmesi sonrasında kamu kurumlarında yürütülen “açığa alma” dalgası TRT’ye de ulaştı. Sayısı net olarak bilinmemekle birlikte 300’den fazla kişi açığa alınmış bunlardan bir kısmı da gözaltına alınmıştır. Darbeye, darbecilere karşı kameraların önünde özgürlük ve demokrasi nutukları atanlar özgürlük ve demokrasiyi sadece kendileri ...

Dönem Sözcülüğünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) bir açıklama yaparak Erol Önderoğlu, Ahmet Nesin ve Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının hukukla bağdaşmadığına dikkat çekti. GÖP’ün açıklamasında şu görüşler yer aldı:  “Özgür Gündem Gazetesi’ne sembolik olarak nöbetçi yayın yönetmenliği yapan dokuz gazeteci hakkında soruşturma açılması ardından Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu,  gazeteci-yazar Ahmet Nesin ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Evrensel Gazetesi yazarı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının hukukla bağdaşmadığını düşünüyoruz. Söylemleriyle yargıyı etkileyen, gazetecileri her gün hedef gösteren,  gazetecilik dayanışmasına göz dağı vermek isteyen iktidar, aslında halkın haber alma hakkını engellemektedir. Bu tutuklamaların ...

Haber-Sen Genel Merkez yönetim Kurulu T.İ.S ve Hukuk Sekreterimiz Ufuk Beytekin’e açılan, Cumhurbaşkanına hakaret davası bu gün 17.05.2016 Salı günü Marmaris Adliye sarayında görüldü. Saat:9.15 de başlayan davada Yönetim Kurulu üyemiz Ufuk BEYTEKİN savunmasını yaptı. Savunmasında beraatini isteyen Ufuk BEYTEKİN, 9 Haziran 2016 da görülecek diğer davanın birleşmesini istedi. Hakim duruşmayı 6 Eylül 2016 tarihine erteledi. Duruşmaya Ankara, İstanbul, İzmir den gelen Habersen MYK, şube şöneticileri ve üyeleri; KESK Genel Sekreteri, Marmaris Eğitim Sen, Marmaris Veli-der, Marmaris Pir Sultan Abdal ve Birleşik Haziran Hareketi destek verdi. Duruşma sonrası Basın Açıklamasını Genel Başkanı Cemalettin Yüksel okudu. Ardından KESK Genel Sekreteri Hasan ...

Gazeteciler, ne yazık ki, Dünya Basın Özgürlüğü günü 3 Mayıs’ı, Dünya’nın hemen her yerinde, geçmiş yılları da aratan koşullarda karşılıyor. Gazeteye, televizyona bakarken herkes etrafında, dünyada neler olup bittiğini öğrenmek istiyor. Kamunun haber alma hakkı adına, gazeteciler dünyanın dört bir yanında neler olduğunu haberleştirmeye çalışıyor. Elbette bu büyük sorumluluğu gerçekleştirmek hiç kolay değil, çünkü gerçeklerin üstünün örtülü kalmasını isteyenler gazetecilere karşı var gücüyle saldırıyor. Ne yazık ki, gerek fiili ve fiziki saldırılar, gerek anti-demokratik yasalar gerekse de medya sahiplik yapısının gazetecileri mahkûm ettiği iş güvencesinden yoksun çalışma koşulları bu hakkın kullanılmasını ciddi ölçüde engelliyor. Bir taraftan iktidarın kitlesel tutuklamaları yaşanırken, ...