MANŞET

3 Aralık Dünya Engelliler Günü.  Milyonlarca engelli bu önemli günü istihdam, eğitim, sağlık, ulaşım başta olmak üzere pek çok haktan mahrum olarak karşılıyor. Her yıl olduğu gibi bugün de hükumet erkânı tarafından yapılacak törenlerde;  – Engellilere yönelik temel hakları siyasal iktidarın bir lütuf gibi gösteren nutuklar atılacak. – Yasalardan, düzenlemelerden, engelli hizmetleri için ayrılan tutarlardan dem vurulacak. – OHAL kanuna dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle en az iki bin engelli kamu çalışanının sorgusuz sualsiz işinde, ekmeğinden edildiği ülkemizde engelli istihdamının nasıl artırıldığı anlatılacak.   Ancak;  – ‘Fıtrat’ dedikleri iş cinayetlerinin, – Ülkenin içeride ve dışarıda sürüklendiği çatışma ve savaş ortamının, – ‘Canavar’ olarak nitelendirilen ...

Haber-Sen MYK’ mızdan Genel Başkanımız Musa ÖZDEMİR, Mali Sekreterimiz Hakan ÜNAL, Genel Örgütlenme Sekreterimiz İbrahim DAMATOĞLU, Kadın Sekreterimiz Ayşe NOYAN KOLUMAN ve TİS Hukuk Sekreterimiz Yaşar POLAT’ ın katılım sağladığı İstanbul ili örgütlenme gezisinde, İstanbul şubelerimizin yönetim kurulları ile birlikte PTT işyerleri gezildi. İstanbul Anadolu Yakası PTT Başmüdürü ile görüşme sağlanarak sorunlara yönelik bilgi alışverişinde bulunuldu.                                                    

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin yürüttüğü “OHAL Değil Demokrasi İstiyoruz” kampanyası kapsamında 2 Aralık 2017 tarihinde Ankara’da “FORUM” gerçekleştirilecek.  “Emek ve Demokrasi Güçleri OHAL’i Sorguluyor” sloganıyla İMO Teoman Öztürk Salonu’ndan gerçekleştirilecek olan foruma düzenleyici dört örgütün yanı sıra siyasi partiler ve diğer emek-meslek örgütleri de katılacak. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Genel Başkanlarının konuşmalarıyla başlayacak olan forumda OHAL Döneminin bilançosunu yansıtan ortak raporun sunumu gerçekleştirilecek. Davet edilen kurum başkanlarının konuşmalarıyla devam edecek olan forumda 16 aydır devam eden Olağanüstü Hal uygulamasının yarattığı tahribatın tüm boyutlarıyla gösterilmesi, toplumun geniş kesimlerinin OHAL’in derhal kaldırılması yönündeki isteğinin açığa çıkartılması hedefleniyor.

OHAL de KHK’larla binlerce emekçinin hayatları faşizm ile kesişti. Yaşantılar ve yaşanacaklar değişti. Susanlar da oldu örgütlülüğe inanıp direnenler de. İnadına dillerinde ve yüreklerinde HAKİKATIN GÜCÜ ile yürüyenlere selam olsun… İhraçlara veya açığa alınmalara maruz kalmayanlar da bir şekilde bunu hayatlarında hissettiler. Bazen çocuğumuzun öğretmeni bazen aile doktorumuz bazen her gün kapımıza gelen postacı değişti. Şimdi sizi tanıklık etmeye çağırıyoruz. Faşizmin tüm ağırlığıyla değiştirdiği hayatlara tanıklık etmeye. Değiştirecek mi bu tüm olayları?  Hayır, ama en azından salondan çıkıp evinize gidinceye kadar zihninizde yer bile etsek değmez mi? Anlatılanlar belki size çok yakın gelecek belki de çok yabancı gelecek ama bu ...

10 Ekim 2015’te Türkiye’nin 81 ilinden Türkiye’nin başkentine, “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi” için gelen onbinlerce yurttaşın toplandığı alanda, tüm kamu sorumlularının gözü önünde binlerce kilometre öteden taşınan canlı bombalarla bir katliam yapıldı. 25. Ayı geride kalan katliamdan sonra hayatta kalanların yaşamı; 10 Ekimden önce ve 10 Ekimden sonra diye ikiye yarıldı. O gün alanda olan onbinlerin 81 ilden getirdiği güneşli aydınlık, o sonbahar gününü ısıtmıştı ancak IŞİD ve destekçilerinin karanlığı, Türkiye’nin barışını kaybettirdi. Evet, Biz yakınlarımızı, Türkiye de barışını 10 Ekim’de Ankara’nın kalbinde kaybetti. Türkiye adaletini, aydınlığını ve barışını 10 Ekim 2015’te O alanda, Ankara Garında kaybetmiştir. Katliamın üzerinden ...

Türkiye’de demokrasinin önündeki en büyük engellerin başında periyodik bir hal almış olan darbeler gelmektedir. Her türlü darbeye karşı çıkılması demokratik bir yaşam ve ülke için zorunluluktur. “15 Temmuz Darbe girişi-minden” sonra 20 Temmuz 2016 tarihinden bu yana siyasal iktidarın yerleşikleştirmeye çalıştığı “Kalıcı OHAL-KHK-Darbe Düzeni”ne de karşı çıkmak gerekmektedir. Milyonlarca yurttaşın olumsuz etkilendiği bu süreçte yüz binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. Binlerce Sivil Toplum ve Medya Kuruluşu kapatıldı. Seçimle gelen belediye başkanlarının yerine kayyumlar atandı veya istifa ettirildiler. İşsizlik ve Enflasyon çift haneli oldu. Döviz kuru ve faizler yükseldi. Eğitim gericileştirilek kadına yönelik saldırılar arttırıldı. Emeğe yönelik saldırılar arttı ve grevler ...

Prof.Dr. Mustafa Durmuş’un 2018 yılı bütçesi hakkındaki değerlendirmesine ulaşmak için tıklayınız: Sunuşun 5 temel sorusu * 1. Dünya ve Türkiye ekonomisi durgunluktan çıkıyor mu? * 2. 2018 Bütçesi halkın katılımı ve toplumsal uzlaşma ile yapılmış ve halkın denetimine açık bir bütçe midir? (Bütçe Hakkı) *  3. Bütçe açığı, Hazinenin nakit açığı ve kamu borçlanması neden artıyor, bunun ne gibi sonuçları olacaktır? *  4. 2018 Bütçesinin 3 Temel Özelliği: Militarizmin Yükselişi, Otoriterleşme – Dinselleştirme ve Sermaye destekleri. *  5. Sonuç: Devletin yapısal mali krizi büyüyor mu! Bu mücadelemizi nasıl etkiler? Nasıl bir mücadele programı olmalı?

Bugün Konfederasyonumuz Merkezinde saat 13.00’da “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” nedeniyle  sendikalarımızın kadın MYK üyelerinin katılımıyla basın açıklaması düzenledik. Basın Açıklamasını Kadın Sekreterimiz Gülistan Atasoy yaptı. Hayatımızdan Ve Hakları­­mızdan Vazgeçmiyoruz! Düşlerimizin Peşindeyiz! Basın açıklaması metni aşağıdadır… AKP-Saray  faşizminin toplumun tüm kesimlerine yönelik baskılarının artarak devam ettiği, içeride ve dışarıda yürütülen savaş politikasının, kutuplaştıran siyaset ve  şiddetin en fazla kadınların yaşamını etkilediği, oluşturulmak istenen yeni rejime ait temel unsurlar olan militarizmin, milliyetçiliğin, dinci gericiliğin ve güvencesizliğin kadın bedeni, emeği ve kimliği üzerinden geliştirilmeye çalışıldığı bir süreçte  25 kasım kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve uluslararası ...

12 Kasım 2017 Pazar akşamı, merkez üssü Kuzey Irak’ın Süleymaniye kenti olan, , Iran’ın Kirmanşah gibi bazı şehirlerini de vuran, ülkemizdeki bir çok kentte hissedilen depremde maalesef yüzlerce insan yaşamını yitirmiş, binlercesi yaralanmıştır. Çok sayıda yerleşim yerinde ortaya çıkan hasarın büyüklüğü endişemizi de artırmaktadır. Benzer bir felaketi 1999 ve 2011 yıllarında yaşayan ülkenin halkları olarak deprem nedeniyle yaşanan acı ve yıkımı, yüreğimizde hissediyoruz. Felaketin boyutlarının daha fazla büyümemesini temenni ediyoruz. Konfederasyonumuz adına yaşamını yitirenlerin ailelerine, İran ve Irak halklarına sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. YÜRÜTME KURULU