Sendikamızın örgütlü olduğu Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda (TRT) 2000’den fazla kamu emekçisi, yıllardır kendi kadro unvanları dışındaki yapım ve yayın hizmetlerinde çalıştırılmaktadır. Bu sıkıntının giderilmesi için yürütülen “Kadro Unvan Çalışması”na Sendikamız da katkı sunmuş ve süreci takip etmiştir. 14 Ağustos 2020 tarihinde TRT yönetimi tarafından duyurusu yapılan “Görevde Yükselme Sınavı”, bu çalışanların mağduriyetini gidermek bir tarafa, Kurum içi eşitsizlikleri daha da derinleştirecektir. KESK Haber-Sen olarak Sınavın, daha önce taslağı açıklanan “Kadro Unvan Çalışması” tamamlanana kadar ertelenmesi, 2010’da kaldırılarak şahsa bağlı hale getirilen kadrolar da dahil olmak üzere, kadro unvanına bakılmaksızın, fiili olarak yapım/yayında çalıştırılan ve yıllardır mağdur olan personele sınavsız ...
Devamı »Savaş Politikalarını Durdurmak İçin Barış, Eşitlik, Özgürlük ve Laiklik Mücadelesini Yükselteceğiz!
Aradan 81 yıl geçti… Hala iktidarlar çocuklarımıza barış içinde özgür bir ortamın müjdesini değil SİHA’ların, İHA’ların, savaş makinelerinin, sermayeye yeni kaynak oluşturacak kuyuların “müjdesini” veriyorlar! Silah harcamaları sürekli artıyor, nükleer silahların sınırlandırılması antlaşmaları bir bir iptal ediliyor, yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. Oysa İkinci Dünya Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı öncesinde de dönemin iktidarları diğer ülkelerin kendilerini kıskandığının, silahlanmada ileride olduklarının, ırklarının üstünlüğünün müjdesini veriyorlardı! Sonuç olarak; geride en az elli iki milyon ölü, milyonlarca engelli, yerle bir edilmiş kentler, yeri belirsiz gömülü halde tonlarca patlamamış mühimmat ile büyük bir acı ve gözyaşı bırakıldı! Aradan 81 yıl geçti… Emperyalist, ...
Devamı »TRT DE EMEĞE SAYGI LİYAKATE ÇAĞRI
Sendikamızın örgütlü olduğu Türkiye Radyo Televizyon Kurumunda (TRT) 2000’den fazla kamu emekçisi, yıllardır kendi kadro unvanları dışındaki yapım ve yayın hizmetlerinde çalıştırılmaktadır. Bu sıkıntının giderilmesi için yürütülen “Kadro Unvan Çalışması”na Sendikamız da katkı sunmuş ve süreci takip etmiştir. 14 Ağustos 2020 tarihinde TRT yönetimi tarafından duyurusu yapılan “Görevde Yükselme Sınavı”, bu çalışanların mağduriyetini gidermek bir tarafa, Kurum içi eşitsizlikleri daha da derinleştirecektir. KESK Haber-Sen olarak Sınavın, daha önce taslağı açıklanan “Kadro Unvan Çalışması” tamamlanana kadar ertelenmesi, 2010’da kaldırılarak şahsa bağlı hale getirilen kadrolar da dahil olmak üzere, kadro unvanına bakılmaksızın, fiili olarak yapım/yayında çalıştırılan ve yıllardır mağdur olan personele sınavsız ...
Devamı »TRT Yönetimi Haksız ve Hukuksuz Uygulamalarına Bir Yenisini Daha Ekledi
TRT’ye yıllarını vermiş yüzlerce çalışan baskı ve tehditle kurumdan emekli olmak zorunda bırakıldı. Ardından, kurumun asli görevlerini yürüten personel, İFP süreci ile başka kurumlara sürüldü. Haber-Sen’in bu süreçte yürüttüğü dayanışma sonucu, çalışma arkadaşlarımız davalarını kazanarak Kuruma dönmeye başladı. Şimdi ise “Görevde Yükselme” adı altında açılan sınavla, yeni bir mağduriyet yaratılmaktadır. Bu sorun, KESK Haber-Sen’in Kurumda yıllardır yürüttüğü mücadeledeki en önemli başlıklardan biridir. TRT’nin asli görevi olan yapım/yayında çalışan Yapım ve Yayın Elemanı, Stüdyo Film Yapım Elemanı ve Yardımcı Yapım Elemanı unvanlı personelin, fiilen yaptıkları işin kadrolarına atanarak görev tanımına uygun özlük haklarını elde edebilmeleri için bugüne kadar sayısız girişimde ...
Devamı »Eşitlik, Özgürlük ve Laiklik Mücadelesinin Daha Kararlı Şekilde Yürütülmesi Kaçınılmaz Hale Gelmiştir!
Darbeler kendi rejimini kurumsallaştırmak için ya tek seferde mevcut anayasayı değiştirerek kendi anayasalarını ilan ederler ya da zamana yayarak süreç içinde rejim değişikliğini adım adım inşa ederler. AKP, iktidara geldiğinden bu yana parlamenter rejimle bir hesaplaşma içerisinde olduğu mesajını veren politikaları ilkin yavaş yavaş, 20 Temmuz sivil darbesi sonrası hızla hayata geçirmiştir. Kullandığı temel yöntem ise en genel hatlarıyla önce yandaş medya aracılığıyla toplumsal refleksleri ölçmek, hassasiyetler üzerinden kutuplaştırmak, zamanla alıştırmak, uygun gördüğü zamanda ise hayata geçirmek olmuştur. Bunun son ve somut örneği Ayasofya’nın cami olarak kullanıma açılmasıdır. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı R. Tayip Erdoğan Ayasofya’nın açılması konusunda daha ...
Devamı »İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! Haklarımızdan Ve Yaşamlarımızdan Vazgeçmiyoruz!
Ataerkil güç ilişkilerinden beslenen erkek şiddeti her gün daha vahşi yöntemlerle can almaya devam ediyor. İktidar partisi temsilcilerinin her fırsatta kadın kazanımlarını hedef alması, sürekli kullanılan ayrımcı ifadeler kadın katillerini daha fazla cesaretlendiriyor. Eril yargının şiddet faillerini cezasız bırakması ve katillere verilen iyi hal indirimleri şiddet tehdidi altında yaşam süren kadınlara yenilerini ekliyor. Şiddetten kurtulmak için kolluğa ve yargıya başvuran kadınların yetersiz alınan ya da alınmayan önlemler nedeniyle korunamaması kadınları daha fazla çaresizliğe itiyor. Hal böyleyken kadınların uzun yıllar emek vererek, bedeller ödeyerek sahip oldukları koruyucu yasaların iktidar temsilcileri ve gerici basın üzerinden sürekli olarak yalan yanlış bilgilerle hedefe konması ...
Devamı »İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!!! İndirmek için tıklayınız: AFİŞ KOKART PANKART
Devamı »İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmek, Kadına Karşı Şiddeti Önleme Görevini Terk Etmektir
1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin 6. yılında Türkiye Devleti Sözleşmeden çekilmeyi konuşuyor. 6 yılda kadına yönelik şiddette tırmandığı halde sözleşmenin etkin şekilde uygulanmasını değil kaldırılmasını gündeme getirmek devletin kadına yönelik şiddeti önleme görevini terk etmesi anlamına geliyor. Türkiye, 9 yıl önce (2011), İstanbul’da törenle imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni, diğer adıyla İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olmuştu. O gün hükümette olup imza atan aynı siyasi parti bugün kadınlara vermiş olduğu şiddeti önleme, şiddete maruz kalanları koruma, failleri gerektiği şekilde cezalandırma sözünü yerine getirmekten vazgeçeceğini ilan etti. ...
Devamı »Sosyal Medya Düzenlemesi Değil, SS (Sosyal Sansür) Düzenlemesi
20 Temmuz sivil darbesi sonrası onlarca muhalif basın kurumu kapatılmış, yüzlerce basın emekçisi tutuklanmış, yandaş medya iktidarın Resmi Gazetesi işlevi ile görevlendirilmiş, günlük haber başlıkları dahi tek merkezden belirlenir olmuştur. Basının %90’ından fazlası kontrol altına alınmasına rağmen geriye kalan birkaç muhalif gazete, TV ve sosyal medya kanalı iktidarın hışmından, baskılarından kurtulamamaktadır. Ardı arkası kesilmeyen davalarla, tutuklamalarla, RTÜK üzerinden sansür ve kapatma cezalarıyla, ilan cezalarıyla vb. her türlü baskı ile susturulmaya, sesi kesilmeye çalışılmaktadır. Halkın medyaya güveni diplerde seyretmeye başlayıp da yandaş/havuz medyası takip edilmez olmaya başlayınca sosyal medya öne çıkmıştır. İnsanlar seslerini ve taleplerini sosyal medya üzerinden duyurmaya çalışmaktadırlar. Öyle ...
Devamı »Taleplerini içeren binlerce dilekçe basın açıklamamızdan sonra Cumhurbaşkanlığına iletilecek
Dünyada ve ülkemizde yaşanan koronavirüs (covid-19) salgınının yarattığı ciddi tehlike nedeniyle, örgütlü olduğumuz Kurumlardan PTT’ de çalışanlarının sağlığı ve geleceği hiçe sayılarak alınması gereken önlemler eksik kalmıştır. HABER-SEN olarak gerek PTT emekçileri gerekse de halk sağlığı açısından meselenin ciddiyetinin anlaşılmadığını ve PTT de yaşanan bir çok sorunun çözümü için Cumhurbaşkanlığına iletilmek üzere sorunlarımızı içeren bir metinle başlattığımız imza kampanyasını tamamlamış bulunmaktayız. Toplanan imzaların Cumhurbaşkanlığına iletilmesi ve konu hakkında gerçekleştirdiğimiz basın toplantısının moderatörlüğünü Genel Sekreterimiz Burak USTAOĞLU’ nun yaptığı basın toplantımızın basın metnini Genel T.İ.S Hukuk Sekreterimiz Yaşar POLAT okudu. BASINA VE KAMUOYUNA Covit-19 salgınıyla mücadele amacıyla çıkarılan 2020/4 sayılı Cumhurbaşkanlığı ...
Devamı »