Anasayfa / HABERLER / 15-16 Haziran Direnişini Mücadelemizde Yaşatıyoruz!

15-16 Haziran Direnişini Mücadelemizde Yaşatıyoruz!

Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihine altın harflerle yazılan 15-16 Haziran 1970 Direnişini, 45. yıldönümünde coşkuyla selamlıyoruz.

İşçi sınıfı, sendikalarını özgürce seçmelerine engel olmayı, toplu sözleşme ve grev haklarını kısıtlamayı, yetki kotası ile mücadeleci sendikaların önünü kesmeyi hedefleyenlere şanlı 15-16 Haziran direnişi ile cevap vermiştir.

Farklı konfederasyonlara bağlı sendikaların üyeleri olsalar da kazanımlarına göz dikenlerin karşısında tek vücut olan 168 fabrikadan 150 bin işçi, Türkiye işçi sınıfının önüne çekilmeye çalışılan seti aşarak unutulmaz bir direniş örneği sergilemiştir.

Dönemin siyasal iktidarı yükselen işçi hareketi karşısında çareyi 15 Haziran akşamı 60 günlük sıkıyönetim ilan etmekte bulmuştur. Direnişe öncülük eden beş bini aşkın işçi işten atılmış, DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin büyük bölümü sıkıyönetim mahkemelerince yargılanarak tutuklanmıştır. Tüm baskılara rağmen direnen işçi sınıfının kararlı tutumu sonuç vermiş, Anayasa Mahkemesinin 9 Şubat 1971 tarihinde aldığı kararla sendikal hakları yok etmeyi hedefleyen yasa iptal edilmiştir.

Emekçilerin mücadelesini yasalarla bastırmaya çalışanlar çoktan tarihin çöplüğünde yerini aldı. Ancak 2 gün boyunca Adapazarı’ndan İstanbul’a kadar işyerlerinde, alanlarda mücadeleyi omuzlayan yüz binlerce işçi asla unutulmadı, unutulmayacak. Çünkü 15-16 Haziran Direnişi, sendikal mücadelenin nasıl olması gerektiği noktasında bir mihenk taşı olduğu kadar işçi sınıfının öz gücünü en açık haliyle gösteren bir direniş olarak hafızlara kazınmıştır. Hakların meclis kulislerinde, masa başlarında değil, işyerlerinde başlatılan birleşik fiili ve meşru mücadele ile korunabileceğini dosta düşmana göstermiştir.

Ancak dönemin TİSK başkanının  ‘gülme sırası bizde’ sözleri ile özetleyebileceğimiz 24 Ocak kararlarını hayata geçiren 12 Eylül faşist darbesi sonucunda çalışma yaşamında yeni bir dönüşüm yaşamıştır. Emeğin aleyhine yaşanan bu dönüşüm 13 yıllık AKP iktidarı döneminde zirve yapmıştır. Sendikal örgütlülük taşeronlaştırma, esnek, güvencesiz istihdam biçimleri ile zayıflatılmış,  emek mücadelesinde Truva atı rolü oynama rolü biçilen yandaş yapılar siyasal iktidar eli ile hormonlarak büyütülmüştür. İşçi sağlığı ve güvenliği hizmetleri piyasaya açılmış, kuralsızlaştırma ve güvencesizlik çalışma hayatının bağrına adeta bir hançer gibi saplanmıştır.

Tüm bu karanlık tabloya rağmen sendikal haklarının elinde alınmasına karşı ayağa kalkan işçi sınıfının birleşik mücadelesinin ürünü 15-16 Haziran ruhu üzerinde 45 yıl geçse de her işçi-emekçi direnişinde yeniden filizleniyor. 12 Eylül’le önlerine konulan, AKP iktidarı döneminde büyütülen engellere karşı mücadelesini sürdüren işçilerin,  emekçilerin yoluna ışık tutmaya devam ediyor. 

Bizler de KESK’e bağlı sendikalara üye yüz binlerce kamu emekçisi olarak 15-16 Haziran Direnişinin 45. yıldönümünde, daha iyi bir yaşam ve çalışma koşulları, güvenceli ve güvenli çalışma hayatı için mücadelesini kararlılıkla sürdürüyoruz.

Bundan 45 yıl önce işçiler haklarını işyerlerinde, sokaklarda, alanlarda birleştirdikleri direnişlerinde nasıl sahiplendilerse, bizler de grevli ve toplu sözleşme hakkımız başta olmak üzere temel haklarımıza öyle sahip çıkacağız. Bu inanç ve kararlılığımız, 15-16 Haziran Direnişi’nin mimarı olan yüz binlerce işçiye gösterilecek en büyük saygı duruşudur. Onların yiğit, gözü pek ve onurlu mücadelesini mücadelemizde yaşatacağız.

                                                                             Yürütme Kurulu

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

thirteen − nine =

Örnek Resim