Savaş hali devam ediyor ve bizler “Artık Yeter” dedikçe AKP “Yetmez Yola Devam” diyor. Yol dedikleri çıkmazdır, kandır, acıdır, gözyaşıdır…
Sıraya konmuş gibi her hafta bir ilçe kuşatmaya alınıyor, günlerce süren sokağa çıkma yasakları ilan ediliyor, dünya ile tüm bağlar kesiliyor. “Kara harekâtı başlatıldı” diye kan donduran açıklamalar yapılıyor. Ülkemizin bir parçası işgalden kurtarılıyor ya da işgal ediliyormuş gibi “kara harekâtı” ifadesi kullanılıyor.
Varto, Şemdinli, Lice, Nusaybin, Sur, Yüksekova, Cizre… Şimdi de Silvan… Silvan 10 günden bu yana binlerce asker, özel tim, polis tarafından helikopterlerin, kirpilerin, tankların eşliğinde kuşatma altında… Kaç kişinin yaşamını yitirdiğinden, kaç kişinin yaralandığından bile haberimiz yok. Ama can verenlerin, zarar görenlerin çocuklar ve kadınlar olduğunu çok sınırlı bilgilerden de olsa biliyoruz. AKP’nin sokağa çıkma yasağı uyguladığı yerlerdeki uygulamalarından da biliyoruz ki, Silvan’da çok ağır insan hakları ihlalleri işleniyor ve bunların duyulmaması, bilinmemesi için milletvekilleri dahi ilçeye alınmıyor.
Toplumsal korku ve gerginlik siyaseti üzerinden iktidar olabilirler ancak korku imparatorluğu kurarak gerçeklerin karanlıkta kalacağını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. İnsanlık suçlarında zaman aşımı yoktur, er ya da geç hesap vermekten kurtulamazlar.
İktidar derhal normalleşme sürecine geçmeli, kamuoyunu savaş psikolojisine alıştırmaktan vazgeçmelidir. Sıkıyönetim uygulamaları kaldırılmalı, toplumsal barışın tesisi ve demokratikleşme için zaman kaybetmeden hızla gerekli adımlar atılmalıdır.
Silvan’da açlık, susuzluk ve salgın hastalık tehdidi daha fazla büyümeden abluka derhal kaldırılmalı, ilçe bağımsız gözlemcilerin, emek ve demokrasi güçlerinin denetimine açılmalıdır.
KESK YÜRÜTME KURULU