8 işçinin yaşamını yitirdiği Kozlu Maden Ocağındaki facianın ardından içerisinde Zonguldak Şubeler Platformumuzun da bulunduğu emek ve demokrasi güçleri 27 Ocak 2013 saat 12.00’da Zonguldak Madenci Anıtında Emeğe Saygı Mitingi gerçekleştirdi.
Miting öncesinde ise 15 Ocak 2013 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı işyerlerinde 3 vardiyada bir bildiri okundu, maden şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.“Biz güzel ölümler istemiyoruz. Biz, sağlıklı koşullarda çalışmak, üretmek ve sağlıklı yaşamak istiyoruz. Taşeron uygulamasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Artık yeter diyoruz ve insana saygı istiyoruz. Madenci Feneri Sönmeyecek!” denildi.
Kozlu, Üzülmez , Karadon ve çevre illerden yola çıkan binlerce maden işçisi ile Zonguldak-Bartın-Bolu-Karabük-Düzce KESK Şubeler Platformları, siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri emeğin başkenti Zonguldak’ta Madenci Heykeli’nin önünde bir araya gelerek, iş cinayetlerini ve taşeronlaşmayı protesto etti!
Zonguldak kent merkezindeki Madenci Heykeli’nin önünde bir araya gelen binlerce işçi buradan İstasyon Meydanı’na yürüyerek “güzel ölmek istemiyoruz”, “taşeron bataklığını kurutacağız” pankartlarını taşıdı.
Madencilerin ve ailelerinin yanısıra emek ve demokrasi güçlerinin de katıldığı mitingde, Genel Maden İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşanan iş kazalarına dikkat çekerek şunları kaydetti: “8 işçinin öldüğü maden kazasının iş cinayetidir. “İş cinayeti diyoruz. Çünkü biz, daha 2004 yılında, ‘Yeraltında taşeron olmaz’ demiştik. 2005 yılında eylem yaptık. TTK’nin işçi açıklarının giderilmesini ve bu işlerin de eskiden olduğu gibi TTK tarafından yapılmasını istedik. İşçi almadılar. Ama sonra 17 Mayıs 2010 faciasını yaşadık. Bu kez de eylem yaparak, uyardık. Taşeron işçilerinin kuruma devredilmesini istedik. İlgililer duyarsızlıklarına devam ettiler. Taşeron şirketin yeterli iş güvenliği önlemlerini almadığı raporlara yansımasına rağmen çalışmalara devam edildi ve 7 Ocak 2013’ü yaşadık. Ancak bugün gördüğümüz bu tablo bize hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, böyle devam etmeyeceğini gösterdi. Artık yeter diyoruz. AKP’nin söylediği gibi güzel ölmek istemiyoruz. İş kazalarının son bulması için taşeronlaşma batağının kurutulması gerekiyor.” dedi.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da şu açıklamayı yaptı: “Bugün burada yüzünde kömür karası, alınlarının akıyla mücadele eden madencilerle işçi cinayetlerine neden olan taşeronlaşmaya ve onun uygulayacılarına karşı yan yana geldik, omuz omuza mücadele ediyoruz. Bakın bir etrafınıza, bugün herkes bu alanda, bir tek AKP yok, çünkü artık herkes biliyor ki maden işçileri yüzlerindeki kömür karasına rağmen alınları ak mücadele ederken; ismi ak olup esas bu işçi cinayetlerinin karasını taşıyanlardan hesap sorana kadar mücadele edeceğiz. Şimdi buradan, yani herkesin sesini yükselttiği, omuz omuza, yan yana olduğu bu meydandan korkuyorlar. İşte şimdi görevimiz bu düzeni değiştirene kadar birlikte mücadele etmektir. Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun.” dedi.
Mitingde yapılan konuşmalarda son 10 yılda taşeron işçi sayısının 4 kat artarak bir buçuk milyonu geçtiğine dikkat çekilirken, taşeronlaşmanın 12-14 saat çalışmak olduğu, mesai kavramının olmadığı, maaş düzeninin ve iş güvencesinin yok sayıldığı, kıdem tazminatının olmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı, sendikalaşmanın fiili olarak engellediği, toplu sözleşmenin olmadığı vurgulanarak 200 yıl öncesinin vahşi düzeninin yaratıldığının altı çizildi.
Miting konuşmaların ardından sona erdi.