Bugün (14 Kasım 2012) ETUC üyesi KESK ve DİSK, Avrupalı sınıf kardeşlerinin neoliberal saldırılara karşı yürüttüğü mücadeleyi selamlamak ve enternasyonal dayanışma için Almanya Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaptı.
DİSK-KESK ortak basın açıklaması metni aşağıdadır.
Bugün, Avrupa Eylem ve Dayanışma Günü…
Bugün Avrupa’nın dört bir yanında Avrupa Birliği tarihinin şimdiye kadar gördüğü en büyük işçi, emekçi ve yurttaş eylemleri gerçekleşiyor…
Kıtanın bir ucundan bir ucuna bütün ülkelerde genel grev, iş bırakma, iş yavaşlatma, yürüyüş ve miting gibi farklı eylem biçimleri düzenleniyor…Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Kıbrıs, Malta ve Litvanya’da sendikalar greve gidiyor. Bütün diğer ülkelerde destek amaçlı miting ve yürüyüşler var.
Küresel ekonomik krizin ardından sermaye kuruluşları krizin bedelini emekçilere ödetmek için harekete geçtiler. İşçi Emekçilerin ücretlerini düşürmek istediler, sosyal hakları geriletmek ve emeklilik yaşını yükseltmek istediler.
Sendikalar, uluslararası finans kuruluşlarını, onların güdümündeki AB kurumlarını ve hükümetleri grevlerle, eylemlerle protesto etti. Yaklaşık iki yıldır Avrupa sokakları İşçi emekçilerin adımlarıyla aşınıyor. İspanya’dan Yunanistan’a genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle Avrupa halkları kemer sıkma politikalarına karşı, kazanılmış haklarını kurmak için sokaklara çıktı. İşçilerin, emekçilerin ve işsizlerin ön saflarda olduğu bu eylemler bazı hükümetlerin devrilmesine neden oldu.
Ancak Avrupa’nın egemenleri kendi yurttaşlarına kulak vermek yerine IMF’yi ve Dünya Bankası’nı dinlemeye devam ediyor. Dayatılan kemer sıkma politikaları milyonlarca kişiyi yoksulluğa sürükledi. Kamu hizmetleri çöktü, emeklilik primleri yağmalandı, ücretler düşürüldü.
Bu tablo karşısında artık simgesel eylemler yetersiz kalmaktadır. Hayatın akışını etkileyen yaygın ve güçlü eylemleri zamanı gelmiştir. Bugün eylemler ilk kez Avrupa kıtasının tamamında eş zamanlı olarak gerçekleşmektedir.
Biz de Türkiye işçi ve emekçileri olarak bugün Avrupalı emekçi kardeşlerimizin yanındayız.
Yunan emekçileri birikimlerinin emperyalizm tarafından yağmalanmasına karşı aylardır sokaklardalar. Bugün biz de onların yanındayız. İspanya ekonomisi aylardır bir boğa güreşini andırıyor. Bugün kalbimiz İspanyol emekçileri ile birlikte atıyor. Bugün Londra, Bugün Berlin, bugün Brüksel, Paris, Roma, Atina, Madrid, Prag… Emekçileri selamlıyor. Avrupa’nın direnen emekçilerini biz de selamlıyoruz.
Bugün DİSK ve KESK Avrupalı sınıf kardeşleriyle dayanışma göstermek için Ankara’da Almanya Büyükelçiliği’nin önünde basın açıklaması gerçekleştiriyor, DİSK Avrupalı işçilerle dayanışma göstermek için İstanbul’da ambarlarda iş bırakıyor, İzmir’de işçi ve emekçiler buluşuyor.
Avrupa’da yabancı düşmanlığı ve faşizm yükseliyor. Özellikle Müslüman göçmenlere yönelik ayrımcılık artıyor. Bugün Avrupalı emekçiler ırkçılığa karşı çok kültürlü bir Avrupa talebini de dile getiriyorlar. Bugün Avrupalı emekçiler dini, dili, rengi ve etnik kökeni ne olursa olsun herkesin insanca çalışma hakkına, insanca yaşama hakkına sahip çıkıyorlar.
Bugün Avrupa grevi konuşuyor Türkiye grev yasaklarını… AKP hükümeti grev hakkını kullanılmaz hale getiren bir sendikalar yasası hazırladı. Çok sayıda iş kolunda grev yasağı var. Kamu emekçilerinin örgütlenme ve grev hakkı önündeki engeller devam ettiriliyor. Dayanışma grevi, siyasi grev veya genel grev yasak. Ama bugün Avrupa ülkelerinde uluslararası bir grev var.
Birbirinin yüzünü hiç görmemiş, bir kez olsun tanışmamış İspanyol emekçileri Yunan emekçilerle birlikte greve çıkıyorlar. Fransız emekçiler hiç tanımadıkları İtalyan emekçilere destek olmak için iş bırakıyorlar… İşte emekçilerin uluslararası dayanışmasının en somut örneği. Emekçiler bugün birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindir diyor.
Bugün Avrupa hükümetleri iyi bir ders alacaklar. Emekçilerin üretimden gelen gücünün önemini öğrenecekler. Grev sendikal eylemlerin, emekçi eylemlerinin en yüksek aşamasıdır. Bugün Avrupa hükümetleri halkı değil uluslararası tekelleri dinlemenin bedelini ödeyecekler.
Emekçilerin uluslararası dayanışması içi boş bir söz değildir. Biz emekçiler dünyanın her yerine yayılmış büyük bir aileyiz. Sermaye bizleri sömürürken, kazanılmış haklarımızı gasp ederken sınır tanımıyor. O zaman tüm dünya emekçileri de bu saldırılara karşı sınırları aşan uluslararası eylemlerle karşılık vermelidir.
“14 Kasım Avrupa Eylem ve Dayanışma Günü” sadece bir başlangıç. Avrupa Grevi’nin daha sonraki eylemlere ilham ve cesaret vereceğine inanıyoruz. Avrupa emekçilerinin grevlerini ve eylemlerini bir kez daha selamlıyoruz.
Yaşasın 14 Kasım Avrupa Grevi
Yaşasın İşçi ve Emekçilerin Uluslararası Birliği
Yaşasın Sınıf Dayanışması