Anasayfa / KADIN / KADINLAR SOKAKLARDA, MEYDANLARDA… KADINLAR HER YERDE!

KADINLAR SOKAKLARDA, MEYDANLARDA… KADINLAR HER YERDE!

25 KASIM’DA KADIKÖY’DEYİZ!

Kadına yönelik fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetle mücadele için 25 Kasım da Kadıköy’de düzenlenecek buluşmaya davet için KESK’li kadınlar İstanbul’da Mecidiyeköy’de buluştu.

KESK Kadın Meclisi’nin düzenlediği çağrıya Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu Kadın Sekreterimiz Ayşe Noyan Koluman, Basın Sekreterimiz Banu Savaş, İstanbul 5 No’lu Şube Başkanımız Özlem Berkit’de katıldı.

KESK İstanbul Kadın Meclis’i üyelerinden Deniz Salman bütün kadınlarımızı alanlara davet etti ve yine Kadın Meclisinden Gamze Yıldırım basın bildirisini okudu.

BASINA VE KAMUOYUNA

YAŞAMIMIZI SAVUNMAK İÇİN ALANLARDAYIZ, HERYERDEYİZ!

Ataerkil kapitalist sistemin yarattığı eşitsizlikler, ayrımcılıklar, savaşlar, derinleşerek devam ederken bugün de Covıd 19  pandemisiyle birlikte  devletler, uyguladıkları baskıcı politikalarla kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve dozajını arttırmıştır. Böylesi bir gerçekliğin yaşandığı bugün, biz kadınlar ataerkil kapitalizme ve yarattığı şiddetin her türlüsüne karşı; savaşa, tacize, tecavüze, yoksulluğa, haklarımızın yok edilmesine, eşitsizliğe ve gericiliğe karşı bir kez daha alanlardayız.

İsyandayız  çünkü; dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor,her üç  kadından biri yakın aile fertlerinden biri ya da eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor,her yıl 12 milyon kız çocuğu zorla evlendiriliyor ve milyonlarca kadın sıradanlaştırılan erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya zorlanmaya devam ediyor.

OECD ülkeleri içinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri sıralamasında birinci durumda olan ülkemizde erkek şiddeti hergün daha da vahşileşirken kadınlara, LGBTİ+lara yönelik şiddette  ve çocuk istismarında cezasızlık  özel bir politika olarak uygulanıyor.Eril yargı kararlarıyla birleşen iktidarın kadın düşmanlığı, şiddet faillerini cesaretlendirmeye devam ediyor.

Devletin tüm olanakları şiddeti önlemek için seferber edilmesi gerekirken infaz düzenlemeleriyle failler pandemi koşullarında hiç bir önlem alınmadan evlerine gönderiliyor,kadınları şiddete karşı koruyan yasalar esnetiliyor, sığınma evlerine erişim zorlaştırılıyor,kayyumlar marifetiyle gasp edilen belediyelerin kadın birimleri kapatılıyor, İstanbul sözleşmesi ve 6284 gibi yaşam güvencemiz sayılabilecek kazanımlarımız yok edilmek isteniyor. Kadın cinayetlerinin %59′ u eski koca/koca, % 20′ si erkek akraba, % 16′ sı eski sevgili/sevgili tarafından işlenirken  şiddete karşı savunmasız bırakılmamız için nafaka hakkının gaspı,arabuluculuk gibi hazırlıklarla boşanmaların önlenmesinin hesapları yapılıyor.

Biz kadınlar yaşadığımız her türlü erkek-devlet şiddetinin karşısında birlikte mücadele ederek ve birbirimizle dayanışarak kazanacağımızı biliyoruz. Yılmadan ve bıkmadan yıllardır söylediğimizi  buradan bir kez daha haykırıyoruz; ” kadına yönelik şiddet münferit değil, politiktir” ve bu şiddeti önlemenin en  önemli yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında sağlanmasından geçer.Şiddeti önlemenin yolu İstanbul sözleşmesinin tüm maddeleriyle birlikte hayata geçirilmesinden , caydırıcı yargı kararlarından,yeterli sayıda sığınma evinin açılmasından  geçer. İktidarların şiddeti besleyen gerici,militarist, kadın düşmanı ayrımcı   politikalarından vazgeçmesinden  geçer.Tüm bunların hayata geçirilmesinin tek yolu da kadın  mücadelesinden ve  kadın dayanışmasından geçer.Bugün  çok daha güçlü ve çok daha  örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor ve yaşamlarımızı savunmak için sokaklara çıkıyoruz!

Sokaklardayız çünkü; pandemi fırsatçılığıyla kazanımlarımız yok edilmek isteniyor,sermayeyi gözeten salgın tedbirleri bizi daha da yoksullaştırıyor,emeğimiz üzerindeki sömürü katmerleşiyor.Pandemi koşullarında derinleşen ekonomik kriz varolan cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken  artan kadın işsizliği ve yoksulluğuna dair hiç bir önlem alınmıyor.BM verilerine göre Türkiye’ de pandemi sürecinde erkeklere göre işini kaybeden kadınların oranı %32 daha fazla oldu.Kadınların ücretsiz izin kullanım oranı erkeklerden % 42,  ev içi iş  yükü artışı ise % 65 daha fazla. Sağlık alanı  başta olmak üzere pandeminin etkilediği kadın emeğinin  yoğun olduğu  sektörlerde ağır iş yükü altında çalışmak zorunda kalan kadınlar bakım hizmetlerinin paylaşılmasını önceleyen  sosyal devlet sorumluluklarının yerine getirilmemesi nedeniyle hem evde hem işte bitmeyen mesai içerisinde tükeniyor.   Bakım sorumluluklarıyla  birlikte ev içinde  artan iş yükü  cinsiyetçi iş bölümünü   belirginleştirirken    kadınları koruyan ve güçlendiren  uygulamalar  yerine esnek çalışma modeliyle bizi  düşük ücretlerle güvencesiz,örgütsüz çalıştırmanın,ücretli-ücretsiz emeğimizi daha da  değersizleştirmenin yolları aranıyor.Yaşadığımız bu deneyimler  haklarımıza, kazanımlarımıza ve mücadelemize her zaman olduğundan  daha çok sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor.Bu nedenle sokaklardayız.

– Kadınları erkeğe,sermayeye ve devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi  fırsata çevirmenin hesabını yapanlardan hesap sormak için sokaklardayız.

-Emeğimiz,bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı  sokaklardayız.

-Sermayeye,ranta,savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmak için sokaklardayız!

-Fetvalarıyla ne giyeceğimizi,ne söyleyeceğimizi,nasıl yaşayacağımızı buyur ederek bize sınır çizenlere karşı sokaklardayız.

-İstanbul  Sözleşmesi yaşatır demek için sokaklardayız.

-Her türlü yasağa ve baskıya rağmen” Susmuyoruz,Korkmuyoruz,İtaat Etmiyoruz !” demek için sokaklardayız.

-Binbir emekle elde ettiğimiz kazanımlarımıza  ve haklarımıza sahip çıkmak için sokaklardayız.

-Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız.

– ”Ev  işi kadın işidir” diyen ataerkiye  karşı bakım hizmetlerinin toplumsallaştırılması   için sokaklardayız.

-İşsizliğe,yoksulluğa,güvencesizliğe,gericiliğe, tacize,tecavüze,istismara, katliamlara ve savaşlara karşı YAŞAMIMIZI SAVUNMAK  İÇİN  sokaklardayız.

Hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak alacağımızı, evde, işte,   sokakta, cezaevinde, okulda  ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi  büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz ve VAZGEÇMİYORUZ! Bir kişi daha eksilmemek için, yaşamlarımızı savunmak için  25 Kasım’da Kadıköy’e çağırıyoruz!

YAŞASIN KADINLARIN ÖRGÜTLÜ  MÜCADELESİ

KESK İSTANBUL KADIN MECLİSİ

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

twelve + eight =

Örnek Resim