TRT’nin, iktidara değil halka karşı sorumlu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Özerk, demokratik, tarafsız ve şeffaf TRT için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

BASINA VE KAMUOYUNA

Mesele, elektrik faturalarındaki TRT payı değil, TRT yayınlarındaki iktidar payıdır!

Elektrik faturalarındaki yüzde 2’lik TRT payı kaldırıldı.

Böylece,

– TRT, “kamu hizmeti yayıncılığı” sorumluluğundan “kurtulmuş” olmadı.

– 100 liralık bir faturadaki 2 lira TRT payından tasarruf eden yurttaş abad olmadı.

– Yüzde 2’lik “ferahlama”, elektriğe, doğalgaza, akaryakıta yıllar içinde yapılan zamları örtmedi.

Tersine, TRT’nin, iktidara değil halka karşı sorumlu olduğunu yeniden hatırlamamızı sağladı.

Bugün TRT yönetiminin mahcubiyetle kendine sorması gereken sorular var: “Biz TRT’yi ne hale getirdik ki, 100 liralık bir faturanın içindeki 2 lira TRT payı halkımızın bu kadar tepkisine yol açtı?”

“Biz nerede, neyi yanlış yapıyoruz ki, iktidar dışındaki tüm siyasi partiler infial halinde? Sivil toplum örgütlerinden, sendikalardan, pazardaki esnafa, sanayideki işçiye, üniversitedeki öğrenciye, sokaktaki işsize kadar herkes TRT’ye tepkili?”

“Biz nasıl hatalar içindeyiz ki, kendi habercilerimiz, yayıncılarımız, sahada görev yaparken zaman zaman TRT logosunu gizlemek zorunda hissediyor kendini?”

TRT, haberlerinde, programlarında, yayınlarında iktidarın dilini kullanamaz.

TRT siyaset yapamaz. İktidarın propaganda makinesi gibi yayın yapamaz.

Bu ülkenin tüm yurttaşları, TRT ekranlarında, mikrofonlarında kendini ifade etme hakkına sahiptir.

Ve bu hakkın tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de güvencesi, TRT’nin finansmanının doğrudan halk tarafından sağlanmasıdır.

TRT yönetimine şu soruyu sormak her birimizin hakkı:

TRT ekranlarında neden iktidar eleştirilemiyor?

Gazetecilerin katıldığı programlara neden muhalif basından kimse çağrılmıyor?

Gazete manşetlerinin okunduğu programlarda neden Cumhuriyet, Sözcü, Evrensel, Birgün gibi gazetelere yer verilmiyor?

Neden Mecliste grubu bulunan her siyasi partinin haberleri yapılmıyor?

Bütün bunların kararını kim veriyor?

İktidarın, TRT’yi arka bahçesi gibi gördüğü ve kullandığı çok açık.

Muhalefet partilerinin elektrik faturalarındaki TRT payını tartışmaya açarken ki saiklerini de tahmin edebiliyoruz.

Ancak halka hizmet etmesi gereken bir yayın kurumunun iktidarın propaganda makinesi gibi çalışmasının karşısına çıkarılması gereken, elektrik faturalarındaki yüzde ikilik TRT payı değil; ısrarla, inatla, kararlılıkla TARAFSIZLIK YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ HATIRLATMAK VE BU MÜCADELEYE TÜM HALKI ORTAK EDEBİLMEK olmalıdır.

Bugün, Anayasa, yasalar, mahkeme kararları hükümsüz kalmış gibi görünebilir. Siyasi iktidar tüm kurum ve kuralların üzerinde gibi davranabilir.

Ancak TRT’ye tarafsız ve özerk bir kamu hizmeti yayıncısı yükümlülüğünü yükleyen Anayasa da, TRT yasası da halen yürürlükte.

TRT’de örgütlü KESK Haber Sen olarak, özerk, demokratik, tarafsız ve şeffaf TRT mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.11.11.2021

HABER-SEN

                                                                                               MERKEZ YÖNETİM KURULU