ÜÇÜNCÜ FİZİKSEL AVRUPA SOSYAL DİYALOG KOMİTESİ (SDC) PROJESİ 27-28 Ekim 2022 Lahey, HOLLANDA
Zagreb/Hırvatistan ve Viyana/Avusturya’da düzenlenen, projeye ait ilk 4 senaryoların çalışıldığı, tartışıldığı ve geliştirildiği birinci ve ikinci “2030’da Posta Sektöründe Çalışma Dünyası” çalıştaylarından sonra üçüncüsü olan ve 5 farklı senaryolardan sonuncusu olan 5. senaryonun atölye çalışmaları ile posta karakterleri ve çalışma hayatına dair projelerin değerlendirilmesi Lahey/Hollanda’da yapılmıştır. Aynı zamanda ilk 4 senaryolara da tekrardan bakılmıştır. Karakterler ve senaryo yaşamlarının tanımlanması ve teşhisleri harici iş gruplarının tanımlanması ve iş kollarının belirlenmesi ise Avrupa Komisyonuna sunulacak olan kati ve temel raporun da oluşturulacağı Kıbrıs toplantısına bırakılmıştır.
Tüm senaryolarda ana tema olarak çalışma koşulları, ücretler, çalışanların durumu, iklim krizi, sendikalar ve işverenler değişimin yüksek hızı göz önüne alındığında, sosyal ortaklar olarak posta sektöründeki yeni faaliyetler ve eğilimler konusunda bilinçlenmemize ve dijital dönüşümden kaynaklanan zorlukları ve fırsatları keşfetmemize fırsat oldu. Bu bilinçlenmenin sektörümüz için gerçek bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Hem posta sektörü hem de sosyal diyalog toplumun aynasıdır. Bu nedenle senaryo tanımının başlangıç noktası 2030’da ki toplumsal dünyadır; 5 farklı toplumsal gelişim olasılığını tanımlayan 5 farklı gelecek dünya.
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından desteklenen ve Avrupa Sosyal Diyalog Komitesinin organizasyonunda POSTEUROP, UNI Global Union Europa, UNI Post & Logistics ve CESI tarafından projelendirilen çalıştayların üçüncüsü 27 Avrupalı sendikalar ve posta kurumları ile sektör danışmanlarının katılımıyla 27-28 Ekim 2022 tarihlerinde Hollanda posta kurumu (PostNL) Genel Müdürlük binasında, PostNL yetkililerinin nazik ve konukseverliğinde Lahey’de gerçekleşmiştir. PostNL İnsan Kaynakları Müdürü Anne Vuurboom, PostNL Merkez Çalışma Komisyonu Üyesi Hans Blikman ve PostNL Global Teslimat Çözümleri Asya Amerika Ürün Müdürü ve aynı zamanda CNV sendika temsilcisi Samuel Goldberg ile SDC Posta Sektörü Başkan Vekili Jose Oliveira’da katılım sağlayarak projenin sektör için ne kadar önemli olduğunun altını çizmişlerdir. SDC’nin bilgilendirme açılışından sonra PostNL İnsan Kaynakları Müdürü Anne Vuurboom projeye verdikleri destek ve önem hakkında açıklama da bulunarak, Hollanda posta şirketi PostNL hakkında da bilgi sunmuştur.
Hollanda nüfusu: 17,5 milyondur. PostNL 1799 yılında kurulmuş ve HOLLANDA’nın en büyük posta ve kargo dağıtım şirketidir. 37365 çalışanı ve 18000 taşeron çalışanı ile ülkedeki en büyük işveren konumunda. PostNL çalışanları ile yılda 2 kez toplu sözleşme yapmaktadır. 5853 işyeri, bir çok kitapçıda küçük posta bölümleri ve dijital şubesinde 6.8 milyon aktif kullanıcı bulunmaktadır. PostNL her gün ortalama 9,5 milyon posta dağıtıyor. En son olarak 3,4 milyon Euro kar etmiş durumda. 2 yılda bir işlerinden memnunlar mı kendilerini mutlu hissediyorlar mı diye anket yapılıyor tüm personele. Müşteri memnuniyeti %83’e çıkmış bu yıl. “Posta kutusunun gücüne inanıyoruz.” Böyle bir sloganları var. İnsan Kaynakları Müdürü Vuurboom; “Postayı herkes için ulaşılmasını sağlıyoruz. İlaç dağıtımını da yapmaktayız. Her gün daha sürdürülebilir olmaya çalışmaktayız. Sağlıklı ve sorumlu işveren olabilmemiz için personelin mutluluğunu ve çalışma koşullarının en iyi şekilde kapsayıcı olmaya çalışıyoruz. İşimizi çekici ve daha fazla insan kazanmak için bunu yapmalıyız. Sosyal diyaloğa çok önem vermekteyiz. Sendikalar ve şirketlerle her zaman bir konsensus sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için komisyonlarımız var. 2030’a kadar tüm benelux ülkeleri olarak sıfır emisyonlu araçlarımız ile dağıtım yapacağız.” Ifadelerini kullandı. Merkez Çalışma Komisyonu Üyesi Hans Blikman’da “Avrupa koşullarında (Ukrayna/Rusya savaşı) daha fazla enerji tasarrufu sağlayacak planlamalar yapmaktayız. Enerjinin daha verimli kullanılması ve iklim krizini aşağılara çekecek faydalı projelerin ortaklarındanız, toplu sözleşmelerde daha yaşanabilir bir politika için mücadele vermekteyiz. Hollanda’da bir çok sektörde olduğu gibi Part-Tıme çalışma PostNL’de de özellikle yaygın bir çalışma şeklidir.”
SENARYO 5: (Turuncu Senaryo) Yenilikçi Toplum
Zorlu toplumsal ve ekonomik geçişleri yenilikçi ve sosyal açıdan elverişli bir şekilde yönetmek için kilit bir itici güç olarak yeni yaklaşımları kullanarak sosyal diyaloğu yeniden canlandırır.
Odaklandığımız 5. senaryo çalışmaları geçmiş senaryolardan ve ortak pozisyonlardan elde edilen sonuçlar temelinde öne çıkarmayı amaçlamaktadır. Posta sektörünün geleceği, özellikle de sosyal bir perspektiften ileriye dönük bir çalışmadan oluşmaktadır. İlk 4 senaryoyu çalışmıştık. Şimdi 5. senaryoya göre işimiz ne olacak yeni bir iş görevleri mi olacak yoksa posta sektörü ve karakterleri tamamen mi değişecek? 5. senaryo atölye çalışmalarımızda, yaratıcı ve dinamik olabilmemiz için POSTEUROP katılımcılara ön bilgi sundu ve buz kırıcı bölümü ile kaynaşma sağlandı. Atölye çalışmalarında 2 gruba ayrıldık A ve B grupları olarak. bir grup posta karakterlerini, diğer grupta çalışma hayatımızdaki 5. senaryoyu olumlu ve olumsuz her yönü ile tartışmaya ve projeler üretme çalışmaları yapmışlardır.
Daha önceden çalışılıp, tartışılan 4 senaryo sonrası Senaryo 5’teki proje çalışmalarının sonuç çıktıları ile projenin ana hatları oluşmuş olacaktır. Ana hedef proje sonuçlandığında bu çıktılardan yönetimler, operasyonel bölümler, sendikalar, akademik dünya, üniversiteler, istihdam birimleri, işverenler, ekonomi ve sosyal ilişkilerden sorumlu bakanlıklar, iş ve çalışma konseyleri, politik komisyonlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsayacaktır. Senaryo 5 proje çalışmasının 2 ana aktörler bölümü bulunmaktadır. Bunlar iç aktörler ve dış aktörlerdir.
İÇ AKTÖRLER DIŞ AKTÖRLER
-Çalışanlar -Politikacılar
-İşverenler -Akademi
-Sendikalar -Eğitimciler
-İlgili birimler ve kurumlar -Uluslararası komisyonlar
Peki bunu ne için kullanacaklar? Kim neyi ne için yapacak?
Öncelikle işverenler ve çalışanlar sosyal diyalog, yenilikçilik, eğitimler ve sürdürülebilir programlar için kullanırlar. Gerekli ihtiyaçlara göre dış aktörlerde bu kriterleri kullanırlar, özellikle istihdam büroları bu çıktıları kullanarak insanları yönlendirirler, geleceği daha iyi planlayan birimler ve kurumlarda kullanır. Kamu politikalarını yönlendirenler faydalanırlar. Sendikalar gelecekteki müzakerelere geniş kapsamlı olarak hazırlıklı olabilmek için kullanırlar, yine sendikalar bu gelişme ve değişimde üyelerinin planlamalarını çeşitlendirmek ve bunlara göre çalışmalar oluşturabilmek, sosyal güvenlik düzeyinin genişletilmesi için kullanırlar. Şirketlerin üretim ve hizmetlerinden ziyade sosyal sorumlulukları da vardır, bu sebeple fonksiyonları iyi kullanıp, iyi bir yönetim sağlayabilmek için şirketler de kullanırlar. İnsan kaynakları için yeni iş görevleri ve hedefleri oluşturmak ile daha açık fikirler için kullanırlar. Ayrıca istihdam piyasası çok sıkışık olduğu için ekonomik kayıpların azaltılması ve yenilikçi bir gelecek için finans sektörü de kullanır.
Bu geçiş döneminde en alt görevlerde çalışanlara, hizmetlilere, özürlülere sendikalar nasıl yardımcı olacak? Bu kriterlerinde gelişeceği yenilikçi toplumda zaruri olacaktır. Özellikle bu değişimde sendikalar toplu sözleşmelerini de buna göre uyarlamalıdırlar. Statik ve statik olmayan iletişim bu dönemde de sürmektedir.
“2030’da Posta Sektöründe Çalışma Dünyası” çalıştaylarımızın üçüncüsü sonucu oluşan çıktılar için Avrupa Komisyonuna sunulacak rapor temellerimizde oluşmuş durumdadır. Bu rapora haberleşme, yazışma, taslaklar ve tüm araçları ekleyip Avrupa Komisyonunu etkileyecek ve projeye ikna olunacak şekilde gerekirse animasyon ve görseller ile zenginleştirip, Kıbrıs sonuç toplantısı sonrası Komisyona sunulacaktır. Son olarak Kıbrıs’ta netleşecek rapora neler ekleneceğini ve Kıbrıs’ta iş gruplarının tartışılacağını kararlaştırdık. Projenin kati ve temel raporu öncesi Kıbrıs tartışmamıza somut çalışma oluşturmuş olduk. Son rötuşlar ile Avrupa Komisyonuna sunacağımız ve sendikamızın da imzacısı olduğu raporumuzu Kıbrıs’ta sonuçlandırma kararı da alınmıştır. Ayrıca farklı yan iş kollarının belirlenmesi ve iş gruplarının tanımlanması da aktif olarak çalışılabilmesi için Kıbrıs’a bırakılmıştır.
BU SENARYODA EVRENSEL HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Evrensel hizmet yükümlülüğü’nün tanımı, yakınlık hizmetlerini ve bazı ülkelerde savunmasız müşteri grupları için finansal hizmetlere ve dijital boşluğu azaltmak için temel dijital hizmetlere dahil olmak üzere posta ve küçük kolilerin ötesine genişletilmiştir.
TOPLUMSAL ÇEVRE (Senaryo:5)
Önemli küresel zorluklarla ve sosyal ekonomik olarak birbirinden uzaklaşan bir dünyayla karşı karşıya kalan Avrupa hükümetleri, değişimi kucaklayarak ve kapsayıcı gelecekteki gelişmeler için zemin hazırlayarak zorluklara cevap vermektedir. Hızlı teknolojik değişimle dijital olarak yüksek bağlantılı bir dünyada, politika yapıcılar proaktif düzenleme yoluyla sosyal istikrar ve güvenliği sağladılar. İyi bilgilendirilmiş sorun/farkındalık, yenilikçi politikaların uygulanmasına istekli olma ile birleştiğinde, eşitsizliğin azaltılması ve toplumun büyük çoğunluğu için gelecekteki görünümün iyileştirilmesi olacaktır. Geleceğe yönelik karar verme, Birleşmiş Milletler’in “Gündem 2030” veya “Paris Anlaşması” gibi uluslararası gündemler üzerine inşa edilmiştir.
Sosyal diyalog, bu değişim sürecinde hem aşağıdan yukarıya, hem de yukarıdan aşağıya bir perspektiften etkili olmuştur. Bu nedenle, üst düzey çarpıklıklar yaratmadan sektörel özellikleri ele alacak politika çözümleri bulunabilir, çünkü emekçilerin ve işletmelerin ihtiyaçları ve bunun sonucunda ortaya çıkan politika sonuçları hakkında bilgiler politika yapıcılar için kolayca mevcuttu, ancak aynı zamanda yeni çözümlerin uygulanmasını kolaylaştırmaya da yardımcı oldu. Temel odak alanları, gelir eşitsizliklerinin azaltılması olmuştur. Bir yandan ileri eğitime daha iyi erişim, çalışanların büyük çoğunluğunun beceri setlerini güncellemelerine yardımcı olan düzenli eğitim faaliyetlerine erişimi olmasıyla, yaşam boyu öğrenme nihayet norm haline geldi. Bu yeni ticaretin ve tamamen yeni faaliyet alanlarının geliştirilmesinden yararlanmaya hazır iyi eğitimli sektör çalışanlarıyla genişleyen bir ekonomiyi destekler oldu. Öte yandan, hükümetler büyük ölçüde altyapıya, AR-GE’ye ve iklim azaltma çalışmalarına yatırım yaptılar.
Bu senaryoda tüketiciler iyi bilgilendirilmiş ve amaç odaklıdırlar. Statünün tanımı, maddi varlıklardan boş zamanların mevcudiyetine ve deneyim odaklı bir yaşam tarzına kaymaya devam eder. Yurttaşlar 2010’lı yıllarda olduğundan çok daha aktif ve politik olarak meşgul durumdadırlar. Taban aktivizmi, bazılarında iddialı politikaların uygulanmasına yardımcı olur, ancak aynı zamanda yeni altyapı projeleri için giderek daha fazla tökezleyen bir engel haline de gelmiştir.
Toplumsal çevremizdeki ana karakterler:
- Yetenek yaratıcısı ve eğitimci; geliştirme ve eğitim.
- Veri analisti; güvenlik ve sosyal uyum, dijital yenilik.
- Postacı ve danışman; hizmet sağlayıcı, dağıtım, sosyal yardımlar hizmetler ve ilaç dağıtımı, sosyal devlet yatırımlarına katkı.
- Agora koordinatörü; karşılama, sosyal hizmet sağlayıcı, kamu hizmetleri.
- Ekonomi uzmanı; refah ve finans.
Karakterler oluşturulurken, şirket veya kurum yöneticileri de ele alınmalıdır. Çalışanları ve işleyişi en iyi tanıyan ve bilenlerden oldukları için. Bu dönemde spesifik bilgi gereklidir, yenilikçi çözümler için iş yeteneği ve tecrübe gereklidir, bu değişimi ve yeniliği çeşitli yöntemlerle çalışanlara aktaracak olan kişi de bu özellikler de olmalı. Sadece bilişim ve teknoloji bilgisi olması yetmez. Sosyal diyalog da eşitlik üzerine kurulmalıdır.
Posta karakterlerinin oluşmasını da tartışarak, inceleyerek ve çözümler üreterek atölye çalışmalarımızla belirledik. Daha sonra da faaliyetlerini inceledik ve karşılaştırarak tüm olasılıkları ve koşulları tartıştık. Bu senaryoda yüksek bir teknolojik düzeyde yaşadığımızdan; veriler girildikten sonra insanlarla kontak kurularak posta sektörünün yeni değişiminde faydalı yönleri alınacak, bunun için bir bölüm kurulup, aplikasyon oluşturularak halktan geri dönüşüm alınabilecektir. Tabi bu yapılırken kişisel verilerin kesinlikle korunacağı güvencesi verilmeli ve güvenlik her yönüyle alınmalıdır. Bu veri bilgileri; sağlık durumumuz, önceliklerimiz, değerlendirmemiz, mahremiyetimiz, yeteneklerimiz gibi bilgi akışı aplikasyona girilebilir.
Toplum paydaş olmalı, teknoloji geliştikçe dijital güvenliği de ön plana almalıyız. Aşağıdan yukarıya doğru giden bir bilgi akışına da ihtiyaç olacaktır. Yurttaşlar, çalışanlar, işverenler iyi bir insan temelli sosyal diyalog olacağı için olumlu karşılanmaktadır. Sürekli olarak gelişen bir toplumda hem şirket ve kurumlar hem de çalışanlar için olumlu yönler de olmaktadır.
EKONOMİK ORTAM (Senaryo:5)
Avrupa ekonomisi 10 yıllık süreçte nispeten güçlü bir büyümeyi ön görüyor. Küresel ticaretin daha geniş bağlamındaki olumlu koşullar, zaman zaman korumacı fırtına bulutlarından daha ağır basıyor. Teknolojideki yenilik, devam eden büyümenin itici güçlerinden biri oldu. Ulusal ekonomiler, altyapı ve eğitime yapılan yenilenmiş bir kamu yatırımından ve özel tüketimi teşvik etmekten de yararlandı. Büyük yatırım programlarını finanse etmek, hükümetlerin kolayca daha yüksek borç seviyelerine çıkmalarına da neden oldu, kısmen de istihdamı ve büyümeyi daha da artırmak için enflasyonu kullandılar.
Altyapıya yapılan kamu yatırımları, 2020 yılına göre bu kısa sürede önemli ölçüde daha yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Sorunlu trafik altyapısının elden geçirilmesi bir odak noktası olurken, dijital altyapı başka bir odak noktası olmuştur. Altyapı projeleri, bölgesel uyumun korunmasına ve boşlukların kapatılmasına karşı özel bir ilgiyle yürütülmektedir. Bir diğer yatırım odağı, Paris Anlaşması ile yenilenen bağlılık bağlamında hem ulusal hem de uluslararası düzeyde iklim değişikliğinin azaltılması olmuştur.
Ekonomiye ve topluma bakıldığında, genel olarak çok olumlu bir durum görülebilir, ancak ufakta olsa bazı yeni zorluklar yaşanmaktadır. Yükselirken ve gelir eşitsizliği azalırken, yaşam maliyeti de hızla tırmanır durumdadır. Enflasyon ve güçlü iklim değişikliği azaltma düzenlemeleri konut maliyetlerini artırmıştır. Bazı uzmanlar bunu sosyal uyum için yeni bir tehdit olarak görüyor. Enflasyon genel olarak daha yüksek tüketici fiyatlarına da yol açmaktadır. Artan mülkiyet maliyetlerinden kaçınmak için tüketiciler ürün/hizmet sistemlerine yöneldi. Bu kişisel rahatlığı ve faydayı artırdı, aynı zamanda genellikle doğal tekeller alanında faaliyet gösteren hizmet sağlayıcılara yeni bağımlılık biçimleri yarattı.
POSTA SEKTÖRÜ (Senaryo:5)
Posta sektörü, en azından posta hacimlerinin keskin bir şekilde azalması nedeniyle değil, posta teslimatının yerini yeni hizmetler alması nedeniyle posta operatörlerinin hizmet portföylerini çeşitlendirdiği bir dönemdedirler. Bu dönemde posta teslimatının yerini yeni hizmetler almıştır. Bu da posta şirket ve kurumlarının olağan üstü değişikliklere gitmesine neden olmaktadır. Küçük kargo işletmelerinde ve lojistikte bir artışın yanı sıra sektörün tamamı e-ticarete ve dijitalleşmeye geçmişlerdir. Bazı ülkelerde, e-devlet hizmetlerinin uygulanması da çeşitlendirilmiş durumdadır. Avrupa’daki posta operatörlerine bakıldığında, hizmet portföyü ulusal düzeyde önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Sektörün Avrupa düzeyinde parçalanması artmıştır. Diğer bir çok sektörde olduğu gibi, çeşitlendirme posta sektörü ile diğer ekonomik sektörler arasında bulanık sınırlara yol açmıştır.
Uzun dönemli yaratılacak işlere ve becerilere hazırlıklı olmak için her postacının bu süreçte kendi iş dünyasında ne tür ve nasıl değişiklikler olacağından bunları bilmeli ve bunlar için eğitime önem vermelidir. Çünkü derin ve hızlı bir değişim olacaktır. Bu dönemde yeni sözleşme biçimleri ortaya çıkacak, yeni yeni yapılanmalar ve sosyal diyaloglar oluşacak. Bu sebeple meslek örgütleri ve sendikaların bu yeni dünyaya adapte olabilmeleri için hazırlıklı olmaları ve kendilerini yenilemeleri gerekecektir. Örneğin pandemi gibi hazırlıklı olmadığımız bir gelişmeye maruz kaldık ve bu salgına göre planlamalar ve değişimler yaşadık. (izalasyon, e-ticaret, dijitalleşme, fazla mesai, sağlık gibi değişimler) Bu yüzden gelen yeniliklere ve oluşabilecek zorluk ve kolaylıklar için hazırlıklı olmalıyız. Şimdi de enerji krizi yaşamaktayız günümüzde ve bunu da düşünmemiştik. İşverenler çalışanlara ve sendikalara bu yenilikçi toplum değişiminin parçası olacaksın duygusunu vermelilerdir. Daha açık fikirli ve yeni sosyal diyaloglara uyum sağlamak için ve aynı zamanda yenilikçi strateji planlamaları için.
Nasıl konusu üzerine kendimize şu soruyu sormalıyız: Farklı karakterlerde hedefimiz tek bir iletişim aracı mı, yoksa bir grup altında iletişim aracı yaratmak mı olmalı. Nihai iletişim aracı için buna karar verilmelidir. Burada tam olarak şunu da çözmeliyiz; Nasıl iletişim kuracağız? Hangi iletişim araçlarını kullanacağız? Ayrıca sektöre ne sunacağız, tek mi? yoksa toplu paydaş bir iletişim mi olmalı? Çünkü hızlı değişim ve yenilenme sürecinde iletişimin önemi insanlar arasında çok önemli bir faktör olacaktır. Bunun yanında bu yenilikçi dönemde posta direktifleri de değişim gösterecektir. Bu yüzden posta sektöründe tüm hizmetler kısa bir zamanda yeniden belirlenecektir.
Posta sektörü 5. senaryoya göre değişim ve yenilikte bazı yapısal prosedürlere dikkat etmelidir. Bu değişimde çalışanlarından özellikle gençleri nasıl posta sektöründe tutabilecek? Şimdiden gençler posta sektöründe uzun vadeli tutunmuyorlar. Bütün değişiklikler birbiriyle bağlantılı, bu yüzden aynı zamanda bu problem sendikalar içinde geçerli olacaktır. 20-30 sene önce posta insanların hayatının içindeydi, 2030’da posta sektörü nasıl insanların hayatsal merkezinde olabilecek? Küresel düzeyde de pandemiden kaynaklı değişikliği posta sektörü bir sürpriz olarak çok hızlı ve zorunlu yaşadı. Bazı dijital işlemler ve bu süreçte yeni yeni ortaya çıkan internet uygulamaları ve işlemleri halen pandemi değişikliği ile birlikte hayatımıza girdi.
Geleneksel her zaman ki klasik eğitimlerden ziyade hem kurum/şirket çalışanlarına, hem de sendika üyelerine değişim ve yenilik üzerine eğitimler verilmeli. Böylece tüm posta çalışanları bir bütün olarak eğitim almış olacaklar çalışma hayatlarını ve yaşamlarını etkileyecek değişim ve yeniliklere karşı. Senaryo 5 için 2 gün süren atölye çalışmalarımızda sektörü her yönüyle analiz ederek, posta sektöründe 5 ana posta karakteri oluşturduk ve alt karakterleri ekledik.
- Yetenek yaratıcısı ve eğitimci
- Veri analisti
- Postacı
- Posta Ofisi çalışanı ve koordinatör
- Yönetici
Operasyonel üst yöneticilerin de posta sektöründe kendilerini nasıl yenileyecekleri, bu değişime nasıl uyacakları da önemlidir. Kendi şirketlerinin, kurumlarının marka olabilmeleri, büyüyebilmeleri için bu değişime adapte olabilmeleri gerektiği yöneticilerin bilincinde olmalı. POSTEUROP içinde de rekabet yerine birlikte iş birliği içinde kollektif olarak çalışmaya odaklanmalarını teşvik etmeliyiz. Kendi hizmetlerini geliştirme yetenekleri içinde bu senaryoda ki gelişim ve değişim dünya için önceden tahmin yürütmenin ve planlamanın önemi posta sektörü yöneticileri için önemlidir. Ayrıca bu senaryoda yenilikçi değişimler sebeiyle maliyetler önemli bir sorun olsa da, özellikle kırsal kesim için yoğun olarak postada evrensel hizmet sorumluluğu devam etmektedir.
Posta sektöründeki rekabet ortamı bu senaryoda değişti. Posta operatörleri tarafından sunulan yeni hizmetlerin bir çoğu da evrensel hizmet yükümlülüğünün bir parçası haline gelmiş durumdadır, bu da bir çok yeni oyuncunun faaliyetlerini azaltmasına veya pazardan tamamen çıkmasına neden olacaktır. Böylece, posta sektöründeki rekabette azalacaktır. Geleneksel posta şirket veya kurumları genellikle azalan rekabetten ekonomik olarak kar elde ederken, ortam yine de yenilikçi kalma zorluğunu da beraberinde getirmiştir.
Hizmet portföylerindeki değişim de önemli yatırımlar gerektirmektedir. Otomasyona yapılan yatırımlar, otomasyonla ilgili posta emekçisi yerinden edilmesini önlemek için insan-makine etkileşimini kullanmak için işbirlikçi robotiklere ve diğer yöntemlere odaklanmış vaziyette olacaktır. Yeni çözümler, aşırı işgücü kıtlığı alanları hariç, posta emekçilerini değiştirmek yerine onları destekleyen ve işyeri riskini azaltan önlemler ile sendikaların da devreye girmesi ile birlikte sosyal diyalog yolları da kullanılarak onları desteklemektedirler. Bu teknolojik gelişmeler ve yatırımların daha büyük posta şirket ve kurumları için gerçekleştirilmesi daha kolay olacaktır. Son olarak, iklim değişikliğini azaltma önlemleri tedarik zinciri boyunca yeşil çözümler gerektirmektedir, ancak özellikle teslimat için gerekli yatırım, daha küçük posta operatörlerini vergilendirecektir.
Posta sektöründeki istihdam koşulları, daha geniş ekonomideki genel değişim çizgileri boyunca gelişmiştir. Çalışan dostu esneklik biçimleri yaygınlaşmış bir süreçteyiz. Posta emekçilerine iş günlerini nasıl organize edecekleri konusunda daha fazla özgürlük tanınmış durumdadır. Standart istihdam ilişkisi, yeni iş organizasyonu biçimlerini dikkate almak için daha da geliştirilirken, sunduğu güvenlik seviyesi sabit kalmıştır. Operasyonel amaçlar için bir dizi farklı istihdam esnekliği biçimi oluşturulmuştur, ancak standart istihdam ilişkisi ile karşılaştırılabilir haklar ve sosyal güvenliğe erişim teklif etmek, sıfır saat ve çağrı üzerine sözleşmeler istisnadır. Posta emekçileri ile işbirlikçi robotik veya yapay zeka gibi yeni otomasyon biçimleri arasındaki ilişkiye ilişkin etkili düzenlemeler, kapsayıcı büyümenin sosyal faydalarını sergileyen bu yeni çalışma dünyasının geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Teknolojik değişim istikrarlı bir şekilde ilerlemektedir ve ileri eğitime yaşam boyu erişim, hem posta emekçilerinin istihdam edilebilirliklerini korumalarına veya yeniden kazanmalarına yardımcı olmak hem de beceri boşluklarını kapatmak için kilit bir konu olmuştur. Hükümet programları, daha fazla eğitim için finansal destek ve gelişen yetkinlik ihtiyaçları ve uygun eğitim programları hakkında daha fazla şeffaflık sunmaktadır. Şirketler ve posta kurumları ayrıca, özellikle yeni teknolojilerin ve süreçlerin uygulandığı bağlamlarda, tüm çalışanlarına yeterli eğitim sağlamaya odaklanarak işgücüne yapılan yatırımı artırmaktadırlar. Böylece işgücünün çeşitliliğe adaptasyonu çoğunlukla eğitim yoluyla sağlanmaktadır. Genel olarak, her zamankinden daha fazla insanlar kariyerleri boyunca sürekli olarak yeni beceriler ediniyor. Bu aynı zamanda faaliyetler arasındaki hareketliliğin artmasını da teşvik etmiş oluyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’da (karbon emisyonu) 2030 yılı senaryolarına göre daha hızlı güvenlik için değişim gösterecektir. Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeler içinde örneğin POSTEUROP üyesi olan Norveç ve Türkiye gibi ülkeler içinde yeni posta sektörü için perspektifler geliştirilmelidir.
SOSYAL DİYALOG (Senaryo:5)
Güçlü ekonomik büyümenin dağılımı ve yeni istihdam biçimlerinin etkileri hakkında daha geniş toplumsal söylem tarafından yönlendirilen sosyal diyalog, hem bir genişleme hem de bir yenilenme gördü. Sosyal ortaklar tarafından üzerinde anlaşmaya varılan çözümler daha geniş toplumsal ve politik arenaya yayıldıkça rolü güçlendirildi ve etkisi ölçü olarak arttı.
Etkili sosyal diyalog, iş dünyasında daha geniş bir toplumsal düzeyde sonuçları olan zorlukları ele almak ve kapsayıcı büyümeyi teşvik eden uygulanabilir çözümler bulmak için kilit bir itici güç haline gelmiştir. Diyaloğu teşvik eden dijital araçlar ve katılım için yenilikçi araçlar da sosyal diyaloğun yenilenmesini desteklemiştir. Platform şirketleri gibi daha fazla aktör, daha geniş bir konu yelpazesini kapsayan sosyal diyaloğa dahil olundu. Başlıca konular ekonominin ve toplumun dijital dönüşümü ve sosyal uyumun iyileştirilmesi oldu. Sosyal diyalog, posta sektöründeki hizmetlerin genişlemesine de kapsamış ve sosyal ortaklar, yeni hizmet ve iş modellerinin uygulanmasına yol açan karar alma sürecine aktif olarak dahil olmuştur.
Başarıyı nasıl ölçeceğiz? Nasıl ödüllendireceğiz? Hedefimiz herkesi dikkate almak olacaktır. Anahtar göstergelerden, anketlerden, kilit sonuçlardan faydalanarak ölçümlerimizi netleştirebileceğiz, böylece hedeflere ulaşırken motivasyonu da artırırız. Rakamlardan ziyade duygusal motivasyon da önemlidir. Bundan dolayı anketlerden net sonuç ve ana hedefleri alabiliriz. Bu sosyal diyalog yöntemleri geliştikçe, öz örgütlenme değerleri de artacağından sendikalar da bunun bir parçası olacaktır.
İNOVASYON (Senaryo:5)
Senaryo 3’te fazla rekabet yoktu, bu senaryoda ise herkesin bir şeye katılma duygusu oluşmakta ve girişimcilik ön planda, yaratıcılık mesala, bir fikir kutusu olarak örneğin dijital gelişme, yeni nesil yazılım ve bilişim sistemleri, programlar, web siteleri gibi bu mecralarda herkes fikirlerini ve düşüncelerini bırakabilecekler, ayrıca buralarda ilham verici paneller, toplantılar, tartışmalar ve fikir alışverişi yapılabilir, bir iş geliştirme projesi olabilir, yeni çalışma modellerinin durumları netleşir. Amaç doğrudan çalışma hayatının değiştiğinin bilinmesi ve buna göre yenilikçi bir planlamayla hayata geçirilmesidir. Bu posta sektöründe de bütün departmanlar için geçerli olacaktır.
Sendikalar bu yenilenme ve değişim sürecinde de hem uyum sağlamada ve eğitimde, hem de yenilenen süreçte olumsuzluklara karşı posta çalışanlarını güvence altına alma aşamasında olacaklardır. Yani bu senaryoda bu değişim ve yenilik aşamasında bir konsey oluşmuştur ve sendikalar da konseyin bir parçasıdır. Bu dönemde teknoloji bir tehdit midir? Değil midir? Cevapları çok yönlü analizler ve izlemeler ile çözmeliyiz. Çalışanların endişesi işlerini teknolojinin alacağı kaygısı ve dijital güvenlik endişesidir. Teknoloji ulaşılabilir ve güvenliğe göre ayarlanabilir kanısı da ağır basmakla birlikte, çalışanların endişelerinin çözümünde aksine teknoloji faydalı olur. Öncelikle çalışanlarda teknoloji bilinci olmalıdır. Robotik çalışma hayatı olsa da, insanların düşünce planlaması ile çalıştırılacaktır. İnsan gücü için bir kota yaratılır.
Farklılıkları bir arada kullanabilmek, posta ve lojistik sektörü için becerileri geliştirmek yenilikçi teknoloji sayesinde her alanda inovasyon etkisiyle olacaktır. Dijitalleşme insanlar için iyi bir arkadaş olsa da, bu becerileri iyi ve güvenli hazırlamak gerekir. Toplumun beklentilerinin ve isteklerinin bu senaryo gereği artan dijitalleşme ile sürdürülebilir yenilikçi projeler ile karşılanması nihayetinde oluşacaktır. Teknolojik değişim istikrarlı bir şekilde ilerlemesi için ileri eğitime yaşam boyu erişim sağlanmaktadır. Posta sektörü içinde çalıştayların başından beri her senaryo çalışmalarımızda Haber-Sen olarak dile getirdiğimiz ve önerdiğimiz posta kurumları arasında “Erasmus” tarzı bir ilerici eğitim programının gerçekleşmesi teklifimiz bu yenilikçi ve değişimi ön gören senaryoya da eklenmiş olup, bu şekilde posta emekçilerinin çehrelerini değiştirebileceğimiz, emekçiler arasında köprüler kurarak posta sektörünün yeniliklerinden ve değişiminden tüm emekçilerin haberdar olmasını ve inovasyon odaklı eğitilmelerini sağlayacağımız, kültürel açıdan da sosyal diyaloğun gelişeceği sendikamızca belirtilmiştir.
Aynı zamanda inovasyon açısından, yapısal etkenleri doğru yerleştirip yerleştiremediğimizi bir kez daha kontrol de ettik bu senaryoda.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ (Senaryo:5)
Bu senaryoda dünya için Paris İklim Anlaşması daha da kapsayıcı olacaktır, hatta daha da kendini sera gazı salımı ve ekolojik tüm olgular için yenileyecek ve daha da radikal kararlar alınmasına neden olacaktır. Yani, iklim değişikliğinin kontrol altına alınabildiği, yüksek düzenlemenin yapıldığı bir dönemde olacağız. Bir çok Avrupa’lı ülke bu amaçla iklim değişikliğine ilişkin koruyucu kararlara uyum sağlayacağıdır. Özellikle enerji kullanımı bazında sınırlı sorunlar yaşanmaktadır. Yenilenemeyen enerji kullanımı yok denecek kadar azaltılmış olacaktır tüm Avrupa kıtasında, bunun için yaptırım etkenleri de etkili olacaktır, yüksek vergilendirme gibi. Sosyo-ekonomik yapı, doğal ekosistemler ve insanların/tüm canlıların yaşamları açısından iklim değişikliğine önem verilmesi genel anlamda toplumun bilincinde olmaktadır. 2030 yılına kadar olan süreçte sera etkisinin artması tüm dünyada genel olarak sıcaklığın artmasına (küresel ısınma), ekolojik sistemin bozulmasına ve iklim sisteminin değişmesine yol açdığından, şimdiye kadar ki bu yaşananlar ve ısı derecesinin tehlikeye ramak kalması bilinci toplum tarafından daha bilinçli algılanmaya başlandığından dolayı, senaryo 5’teki bilinçli toplum küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, şiddetli hava olaylarının yaşanması insan yaşamını ve sağlığını çok ciddi etkileyeceğini ve olası etkilerini biliyor olacaklarından, tüm kamusal kurumlara ve mücadeleye destek olmaktadırlar.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) iklim değişikliği için müzakereleri ve Teknik altyapının daha da geliştirilmesi için sadece Avrupa’da değil, tüm dünya ülkelerine itici güç olacaktır. Enerji üretimi ve tüketimi ile CO₂ birikimindeki artışın çevresel problemlerin kaynağı olduğu Kabul edilmiş ve bunların çevresel etkilerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar çevre örgütleri ve kuruluşları ile birlikte toplum bilinciyle artarak sürmektedir.
Yenilikçi ve değişim sürecinde iklim adaleti ve toprak ana kavramlarına yer verilen ve ülkelerin uyum ve azaltım hedefleri için yenilenmiş yönetmelikler ve sözleşmeler hayata geçecektir. İleride iklim koşullarında olumlu gelişmeler olduğunda değişebileceği göz önüne alınarak geçerli olan 2100 yılına kadar ki küresel ısınmanın 2⁰C de mümkünse 1,5⁰C de tutulması ön görülmektedir. 2030 yılı için yenilenemeyen enerji üretimi ve tüketimi en az 20 yıl öncesi seviyeye çekilecektir. 2010-2030 döneminde yenilenebilir enerji üretimi %100, tüketimi ise %30 oranında artırılması ön görülmektedir. Avrupa daha iyi oranlarla karbon yoğunluğunu azaltmış olsa da, 2030 döneminde diğer dünya ülkelerinde enerji ve karbon yoğunluğu ülkelerin ekonomik koşullarına göre yaklaşık %30 ve %40 oranında azaltılmalıdır.
2030’daki senaryo 5’e göre iklim değişikliği sorunu açısından daha olumlu bir görünüm olsa da BM’ye bağlı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporuna göre ise küresel sıcaklı öngörülünden 1,5 ⁰C artacaktır. Bu durum da ciddi ve düşündürücüdür.
NEDEN BU ÇALIŞTAYI YAPTIK
Posta sektörü 2030’da nasıl olacak? Nasıl görünebilir?
Bu geçişte gelecekte ne ile yüzyüze olacağımız hakkında bu projenin atölye çalışmaları kesinlikle posta sektörüne bir yol gösterici olacaktır. Neleri ön gördük ve nasıl karşılanacak bu değişim. Tüm senaryolarda olduğu gibi 5. senaryoda da hem sendikalar olarak, hem de posta sektörü işverenleri olarak tüm olasılıklar değerlendirilmiş, fikir alışverişi ile tartışmalar sonucu beyin cimnastiği de yapılarak, tüm posta karakterleri ve görevleri ile çalışma hayatı ve toplum en iyi uyum içinde oluşmasını sağladık. Bu çalışma, sektör paydaşlarını, posta işverenlerini, sendika örgütlerini, aynı zamanda Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği hükümetleri ile POSTEUROP üyesi posta şirket/kurumlarını, farklı senaryoların olasılığını göz önünde bulundurmaya ve posta sektörünün geleceğine ilişkin vizyonlarını ve yansımalarını keskinleştirmeye yardımcı olmaya teşvik edecektir.
Posta sektörü için Avrupalı sosyal ortaklar arasında trend bir projesi olan çalıştaylarımız sonucu projenin ana temaları gerçekleşti ve belirlenen hedeflerin çoğuna ulaşıldı. Projenin ana sonuçları birden fazla oldu. İçerik açısından bakıldığında, proje çalışma grubunun 2030’da posta sektörünün olası geleceği hakkında 5 makul senaryo hazırlamasını sağladı. Bu senaryolar, senaryo planlama sürecinin her adımına aktif olarak katkıda bulunan Avrupalı sosyal ortaklar tarafından ortaklaşa inşa edildi. Bu 5 senaryo birbirinden çok farklıdır ve aynı zamanda biraz daha fazla ve daha az arzu edilen gelecekleri tasvir eder. Hepsi, yine de olası ve gerçekçi gelecekleri tasvir etmek için olumlu ve olumsuz yönlerle dengelenmiştir. Bu temelde, ilk öneriler çalıştaya başından itibaren katılım sağlayan sosyal ortaklar tarafından detaylandırılmıştır. Bu çok somut çıktılar, aşağıdakiler için bir fırsattır.
-5 farklı senaryo sayesinde posta sektörünün gelecekte potansiyel olarak nasıl görünebileceği belirlenir
-Posta sektörüne etkisi olan ekonomi, teknoloji, çevre, istihdam ve toplum açısından ana trendleri takip etmek ve öngörmek, dijitalleşmenin posta sektörü üzerindeki etkisine özel bir önem verdirir.
-Beceri ve çalışma ortamı açısından sosyal ortaklar için ortak bir öğrenme deneyimine göz açıcı, zorlukların araştırılmasına imkan verir.
-Eylemler oluşturmak için daha fazla fikre izin verilir, böylece herkes geleceğe daha iyi hazırlanabilir. Gerçekten de senaryolar daha az arzu edilir görünmek, eylemleri projelendirmek ve onlardan kaçınmak için adımlar hakkındaki düşünceleri teşvik etmek için çok yararlıdır. Arzu edilenler ise herkesin onlara ulaşmak için bir amaç için öneriler belirlemesini sağlar.
Bir süreç ve çalışma bilimi perspektifinden bakıldığında, proje daha küçük gruplar halinde çok etkileşimli oturumlarla Avrupalı sosyal ortaklar arasında farklı ve yenilikçi bir çalışma şekli belirlediği için gerçek bir başarıydı. Adım adım süreç ve her toplantıdaki sayısız ara beyin fırtınası oturumu nedeniyle, sosyal ortaklar senaryoların detaylandırılmasıyla çok meşgüldü. Bu durumda bir çok avantaj elde etmemize neden oldu. Ortak senaryolar oluşturmak için hem işverenlerin hem de sendikaların taraflarından farklı görüşlerin yanı sıra ülkelerden farklı bakış açıları bir araya geldi. Yine, her katılımcının görüşlerini ifade edebileceği ve tartışmalara aktif olarak katkıda bulunabileceği etkileşimli atölye çalışmaları yaptık, bu vesileyle de 10 yıl sonrası bir zamandaymışız gibi düşünmeye, daha yaratıcı olmaya ve farklı alternatif gelecekler öngörmeye başladık. Kalıcı etki açısından, ortak yapılanma ve fikir üretmedeki bu yeni çalışma şekli, aynı zamanda bir çok sendika ve posta sektörü yöneticilerinde ileriki çalışmalarında bir emsal oluşturmuştur, tüm katılımcılar bu alıştırmadan zevk aldılar ve sürecin bir parçası olduklarını hissettiler. Gelecekteki atölye çalışmalarının bu yeni çalışma şeklinin daha fazlasını içereceği anlamında uzun süreli bir etkiye sahip olacaktır.
İfade edilen senaryolarda, örneğin “Kısır Dögü Toplumu” toplumumuzun geleceği hakkında daha kötümser ve böyle bir gerçekliğin posta sektörü ve çalışanları için oluşturacağı riskleri gösteriyor. Aksine “Yenilikçi Toplum” gibi diğerleri, uygulamalarında daha kapsayıcı ve yenilikçi bir toplum hayal edin. Bu iki uç nokta arasında modülasyonlar vardır. Bu günkü fikirlerimizin ve eylemlerimizin yarın posta sektörünü nasıl etkileyebileceğini düşünme ve etkileme fırsatımız oldu. Kollektif seçimlerimizle, sosyal diyalog yoluyla arzu ettiğimiz bir sektör inşa edebileceğimizi gördük. Bunun için çalıştaylarımızda atölyelerimizde projeye tüm katılımcılar olarak, tartışarak, yeri geldiğin de danışarak posta sektörünün dinamik ve başarılı bir geleceğini şekillendirmek için katkılar sunduk. Anahtar faktörleri belirledik.
Anahtar Faktörlerin Kısa Listesi:
İçinde yaşadığımız geleceği etkileyecek çok sayıda faktör var. Bu nedenle temelden beri çalıştayların amacı, bu faktörleri önemleri göz önünde bulundurarak önceliklendirmek ve evrimi posta sektörünü etkileyebilecek kilit faktörlerin kısa listesini oluşturmaktı. Sonuç olarak 12 faktör seçildi. Faktörlerin her biri farklı şekillerde gelişebilir. Bu evrimler atölye çalışmalarımız boyunca tartışıldı ve ortaya kondu.
- İletişim kalıpları.
- Tüketim kalıpları ve tüketicinin korunması.
- Posta sektöründe rekabet ve düzenleme.
- Ekonomik kalkınma.
- İnovasyon dinamikleri.
- Trafik altyapıları.
- Veri yönetimi ve altyapı.
- Değişen iş dünyası
- (İleri) Eğitim sistemlerinin değiştirilmesi.
- Toplumsal bölünme.
- İklim değişikliği ve ekolojik çarpıklıklar.
- Sosyal diyaloğun geliştirilmesi.
Trend bir araştırma ve proje çalışması olan “2030’da Posta Sektöründe Çalışma Dünyası” posta sektörü için Avrupa Sosyal Diyalog Komitesinin sosyal ortakları için özellikle yenilikçi bir uygulama olmuştur. Bu nedenle, SDC’nin gelecekteki faaliyetleri için bu başarılı çalışmaların üzerine inşa etmek önemlidir. Sosyal ortaklar, bu projenin takibini sağlayacak ve çıktılarını geliştireceklerdir. Kalıcı etki açısından ortak yapılanma ve fikir üretmedeki bu yeni çalışma şekli, Komite’nin çalışmalarında bir emsal oluşturmuştur. Tüm katılımcılar bu egzersizlerden keyif aldılar ve sürece çok dahil olduklarını hissettiler. Her atölye çalışmasında özveriyle tüm düşünsel enerjilerini proje için harcadılar. Birlikte çalışmanın bu yeni yolu gelecekteki çalışmalara da ilham olacaktır. Daha büyük ölçüde kati ve temel rapor sonuçlandığında, sektördeki düzenleyici etki yaratacaktır. Bu nedenle proje, Avrupa Komisyonu tarafından onaylandığı takdirde, Avrupa’daki posta sektörünün geleceği üzerine daha büyük bir yansımaya katkıda bulunacaktır.
İbrahim DAMATOĞLU
Genel Sekreter