Kuru Ekmek Zammına Hayır! Sefalet Ücretini Kabul etmiyoruz. Ek Zam İstiyoruz. Genel Başkanımız Mesut BALCAN’ın da aralarında bulunduğu KESK Gaziantep Şubeler Platformu bordro yakma eylemini basın açıklamasının ardından gerçekleştirdi.
Genel Sekreterimiz İbrahim DAMATOĞLU KESK Zonguldak Şubeler Platformunun düzenlediği Kuru Ekmek Zammına Hayır! Sefalet Ücretini Kabul etmiyoruz. Ek Zam İstiyoruz. Konulu bordro yakma eylemini basın açıklamasının ardından gerçekleştirdiler.
Sevgili Kamu Emekçileri,
Her gün gözümüzü iğneden ipliğe gelen zamlarla açıyor, derinleşen kriz ve pandemi nedeniyle nefes almanın bile zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz…
Gericilik, kutuplaşma, kayyum politikaları, OHAL uygulamaları, pandemi, hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik ve daha saymakla bitmeyecek sorunlar yumağı ile kuşatıldık…
Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorunlar yumağını büyütüyor. Acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın payına düşüyor.
Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in perdeleyen rakamlarıyla, sahte verilerle açlığa mahkûm edilmek isteniyor.
Son bir yıl içinde doğalgaza %32, elektriğe %31, baklagillere %60, peynire %27, yumurtaya %80, ayçiçeği yağına %50, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine %26 zam yapıldı.
Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında sıra emekçilere gelince “kaynak yok” diyorlar.
Ama 5’li çeteye vergi muafiyetleri ve istisnalar adı altında bütçeden devasa paralar aktarırken kaynak sıkıntısı çekmiyorlar.
Varlık affı, prim destekleri vb. adlarla sermayeye kaynak bulmakta zorlanmıyorlar.
“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek Saray’a günlük 59 milyon TL bütçe ayırırken işini kaybedene günlük 39 TL’yi reva görüyorlar.
İşsizler ordusuna her gün on binler katılırken eş, dost, akrabalarını işe yerleştirmede adeta birbirleriyle yarışıyorlar.
Sevgili Kamu Emekçileri,
TÜİK verileri çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir. Son olarak birkaç gün önce açıklanan işsizlik verileri de göstermektedir ki, TÜİK iktidarın politikalarını aklama ve yaşanan durumu gizleme görevi yapmaktadır. En çok işten atmaların yaşandığı bu dönemde dahi TÜİK’e göre işsizlik rakamlarında düşüş yaşanarak 12.7’ye gerilemiştir!
Ancak Ali Cengiz oyunları ile rakamlara takla attırmaya, Saray medyası aracılığıyla gerçek gündemleri unutturmaya, anti demokratik baskı politikalarıyla tepkileri önlemeye çalışsalar da, ‘asgari ücretliyi işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam etseler de artık mızrak çuvala sığmıyor.
Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 114 dolar, çeyrek altın 3 adet, gram altın ise 4,5 adet azalmıştır.
Sevgili Kamu Emekçileri,
Siyasal iktidarın memur kolları gibi faaliyet gösteren sözde konfederasyon ve bağlı sendikaları ise her defasında sahte enflasyon rakamlarının altına imza attıkları, kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmedikleri mutabakatları “tarihi başarı” olarak yutturmaya çalışıyorlar.
Sonuçta hangi sendikanın üyesi olursa olsun kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri ve emekliler oluyor! Sevgili Kamu Emekçileri,
Biliyoruz ki, “artık bıçak kemiğe dayandı” diyorsunuz!
Biliyoruz ki, Emekçilerin, yoksul halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı.
Biliyoruz ki, vatandaşlarımızın bizlere insanca yaşayacak bir maaşı dahi fazla görüp kendilerine en yükseğinden 5 maaş alanlara, bizlere kuru ekmek almaya yetecek % 3, kendilerine 3 asgari ücret tutarında artış yapanlara tahammülü kalmadı.
Adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakârlık yapacak hali kalmadı.
İşte tam da bu yüzden;
Sendikalı, sendikasız, KESK üyesi olsun ya da olmasın, tüm kamu emekçileri adına çağrıda bulunuyor, kamu emekçilerini hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı aşağıdaki asgari taleplerimiz etrafında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz:
- ÇOKTAN HÜKMÜNÜ YİTİREN, KAMU EMEKÇİLERİNE 2021 YILI İÇİN %3 +%3 MAAŞ ARTIŞI DAYATILAN “TOPLU SÖZLEŞME” DERHAL YENİLENMELİDİR.
- HİÇ VAKİT KAYBETMEDEN YAPILACAK TOPLU SÖZLEŞME İLE MAAŞLARIMIZ YAŞANAN GERÇEK ENFLASYON ORANINDA, SATIN ALMA GÜCÜMÜZDEKİ AZALMA VE EKONOMİK BÜYÜME ORANLARI DİKKATE ALINARAK ARTIRILMALIDIR
- ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI BIRAKILMALIDIR.
- BİRİNCİ VERGİ DİLİMİ %15 TEN %10’A DÜŞÜRÜLEREK, YOKSULLUK SINIRINA KADAR OLAN MAAŞLARDAN YAPILAN KESİNTİ BİRİNCİ VERGİ DİLİMİNDE SABİTLENMELİDİR.
- EMEKÇİLERİN SAĞLIK, EĞİTİM, GIDA, BARINMA, GİYİM, ELEKTRİK, ISINMA GİDERLERİ İÇİN ÖDEDİĞİ VERGİLER GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN MAHSUP EDİLMELİDİR.
- YOKSULLUK SINIRI ALTINDA GELİRİ OLAN HANELERİN ELEKTRİK, DOĞALGAZ, SU, İNTERNET GİDERLERİ PANDEMİ TEHDİDİ TAMAMEN ORTADAN KALKINCAYA KADAR HAZİNEDEN KARŞILANMALIDIR
- BEBEK MAMASI, BEBEK BEZİ VE EKMEK, SÜT ÜRÜNLERİ, ELEKTRİK, DOĞALGAZ, SU BAŞTA OLMAK ÜZERE TEMEL TÜKETİM MADDELERİNDE KDV SIFIRLANMALIDIR.