Kamu makamları tarafından öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte olduğu, dolayısı ile canlı bomba saldırısı sonu meydana gelen yaralanma olayından kaynaklanan zararların tanzimi istemiyle açılan davada olayın idarenin kusuruyla meydana geldiğine ilişkin iddialarımızın mahkemece değerlendirilmeye alınmaması üzerine üyemiz Hasan KILIÇ adına AYM’ye sendika avukatımız Candan DUMRUL tarafından bireysel başvuruda bulunulmuştur.
Konfederasyonumuz KESK’inde için de yer aldığı emek ve demokrasi güçlerince 10 Ekim 2015 tarihinde “Barış, Emek ve Demokrasi” talebi ile bir miting gerçekleştirilmesi planlanmış, fakat daha miting hazırlıkları devam ederken 10.04’de İŞİD Terör örgütü üyesi iki canlı bomba tarafından saldırı gerçekleştirilmiştir. Barış ve Demokrasi isteyen binlerce insana yönelik gerçekleştirilen bu saldırıyı devletin ilgili birimlerinin önlem alma ve engelleme sorumluluğu olduğuna dair 6. İdare Mahkemesinde dava açılmıştır. Fakat İdare Mahkemesi tarafından hem bizim iddialarımız hem de İçişleri Bakanlığı tarafından yaptırılan ön inceleme raporunda yer verilen eksikler dikkate alınmayarak, İdarenin kusuru bulunmadığı yönünde karar verilmiştir.
Bunun üzerine üye sendikamız ESM ve avukatımız tarafından Hasan KILIÇ adına AYM’ye bireysel başvuru hakkı kullanılmıştır. AYM tarafından yaşam hakkının ihlal edildiğine yönelik iddialar yerinde bulunmuş ve Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının korunmasının ihlal edildiğine karar verilerek yeniden yargılama için kararın bir örneğinin 6. İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
AYM’nin vermiş olduğu karar devletin görev ve sorumluluklarının belirlenmesi yönünden önemli bir emsal karar niteliğindedir.