Anasayfa / MANŞET / Ders Niteliğinde Çok Önemli AYM Kararı!

Ders Niteliğinde Çok Önemli AYM Kararı!

Bilindiği üzere; 15 Temmuz darbe girişimi sonrası uygulanan sivil darbe uygulamalarının sonuçları bugün siyasi ve ekonomik kriz olarak karşımıza çıkmaktadır.

20 Temmuz 2016 – 19 Temmuz 2018 tarihleri arasında resmi olarak, birçok uygulaması ise hala devam eden OHAL’in çalışma yaşamına, sendikal hak ve özgürlüklere etkileri yıkıcı ve ağır olmuştur.

Anayasal güvence altında olan çalışma hakkı iktidarın hukuk denetiminden kaçırmak için çıkardığı KHK’lar ile bir çırpıda kaldırılmış, iş güvencesi sınırlandırılmış, sendikal haklar, toplu eylem ve etkinlik hakkı, kısacası temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştır.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun açıkladığı bilgilere göre 125.678 kamu çalışanı hukuki süreç işletilmeden, somut bir delile dayanmadan, savunma hakkı tanınmadan ihraç edilmiştir. Bununla da yetinilmemiş Nazi Almanyası’na benzer uygulamalarla ihraç edilenler adeta damgalanmış, suçlu ilan edilmiş, banka hesaplarına el konmuş, pasaportlarına el konularak seyahat hakları engellenmiş, kimisinin yeniden üniversitede okuma başvurusu reddedilmiş, emekli ikramiyelerinden mahrum bırakılanlar olmuş, ev sahipleri tarafından evden çıkarılmak istenenler, özel sektörde iş bulması engellenenler gibi çok sayıda insanlık trajedisi yaşanmıştır.

Benzer uygulamalardan birisi de sendikal örgütlenme hakkına yönelik gerçekleşmiştir.

İktidar, OHAL kapsamında çıkarılan ve Resmi Gazetede yayımlanan kararnameler ile görevlerine son verilen kamu görevlilerinin sendika, konfederasyon, sendika şubesi ve diğer görevlerinin sona erdiği ve söz konusu kamu görevlilerinin sendikayı temsil yetkisinin bulunmadığını iddia etmiştir.

Siyasi iktidar; başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelere ve mevcut anayasaya, sendika üyeliğini ve yöneticiliğini güvence altına alan 4688 sayılı Yasanın 18/9 maddesine aykırılık teşkil etmesine rağmen hukuk tanımamazlıkta ısrar ederek ihraç edilenlerin sendika yönetimlerinde yer aldıkları gerekçesiyle para cezaları vermiş, bunun yanı sıra hiçbir aşamada muhatap almama gibi bir tutum sergilemiş, TİS görüşmeleri dahil olmak üzere genel kurullarımızda seçilen yöneticilerimiz resmi toplantılara alınmamıştır.

Konfederasyonumuz/sendikalarımız konuya ilişkin yaptıkları tüm açıklamalarda özetle ve ısrarla sendika, sendika şubesi ve konfederasyonların yönetim, denetleme ve disiplin kurullarına seçilenlerden OHAL kapsamında yürürlüğe konan KHK’lerle kamu görevinden çıkarılanların, buna ilişkin işlemlerin iptali için dava açıp açmadıklarına bakılmaksızın, sendika, konfederasyon, sendika şubesi ve diğer görevlerinin sona erdiği ve söz konusu kamu görevlilerinin sendikayı temsil yetkisinin bulunmadığını söylemenin 4688 sayılı Yasanın 18/9 maddesine açıkça aykırılık oluşturacağını, dolayısıyla KHK’lerle kamu görevinden çıkarılanlarından buna ilişkin işlemlerin iptali için dava açanların mahkeme kararı kesinleşinceye kadar sendika, konfederasyon ve sendika şubesindeki görevlerinin devam edeceğini ifade etmiştir.

Konfederasyonumuz/sendikalarımız, AİHS 11. maddesinin amacının, madde kapsamında korunan hakların kullanılmasında bireyi kamu otoritelerinin keyfi müdahalelerine karşı koruma olduğunu, iktidarın uygulamayla en başta bu maddeyi görmezden geldiğini belirtmiştir. Yine başta 87 nolu olmak üzere birçok ILO sözleşmesine, AİHM kararlarına atıfta bulunarak bu hukuk katliamına son verilmesini talep etmiştir.

Ancak iktidar fiili OHAL ile ülkeyi yönetme tutumunu sendikal örgütlenmede de devam ettirmiştir.

Bu duruma karşı konfederasyonumuz ve sendikalarımız çok sayıda dava açmış olup bu davalardan Anayasa Mahkemesi’ne taşınan davalardan biri sonuçlanmıştır.

Sendikamız SES avukatlarından Av. Öztürk Türkdoğan ve Av. Sevinç Hocaoğulları’nın başvurusunu hazırladığı davaya ilişkin karar iktidara ve birçok çevreye ders niteliğinde uyarılar içermektedir.

Kararda özetle“…44. Hakkında idari para cezası uygulandığı sırada başvurucunun kamu görevinin hukuken sona erdiğine ilişkin bir yargı kararı bulunmamaktadır. Sendika da idareye verdiği cevapta başvurucu hakkında yargısal sürecin henüz sonuçlanmamış olması nedeniyle sendika üyeliğinin devam ettiğini belirtmiştir. Buna karşın başvurucuya idari para cezası kesilmesine dayanak olarak salt başvurucunun KHK ile kamu görevinden çıkarılması gerekçe olarak gösterilmiştir. 45. Sendika hakkı, demokratik toplumun varlığından bahsedebilmek için varlığı zorunlu haklardan biridir ve bu sebeple Anayasa’nın 51. Maddesinin birinci fıkrasında hiç kimsenin sendika üyeliğinden ayrılmaya zorlanmayacağı düzenlenmiş ve ardından aynı maddenin üçüncü fıkrasında sözkonusu hakkın “kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir” hükmüne yer verilmiştir. Nitekim sendika üyelerinin herhangi bir baskı olmaksızın, hak ve çıkarlarını en iyi şekilde korumalarını güvence altına almak için 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesinde haklarında kamu görevinden çıkarılmaya ilişkin yargısal süreçlerin devam ettiği kişilerin sendika üyeliklerinin korunacağı ifade edilmiştir. 46. Dolaysıyla somut olayda kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin olarak hakkında kesinleşmiş bir yargısal karar bulunmayan ve bu sebeple 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesinin yoruma ihtiyaç bırakmayacak açıklıktaki hükmü uyarınca sendika üyeliği devam eden … başvurucu hakkında hakkında 5253 sayılı kanunun 32. Maddesinin … uygulanması mümkün olmadığı halde idari para cezası tesis edilmesi kanunun açık lafzıyla çelişen … bariz bir takdir hatası teşkil etmektedir…. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 51. Maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir diyerek oybirliğiyle sendika hakkı ihlali kararı vermiş, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dava dosyasını ilgili mahkemeye göndermiştir.

AYM kararı için tıklayınız.

AYM kararı şimdiye kadar söylediklerimizi, itirazlarımızı teyit etmiştir. Öte yandan karar sendikal eylem ve etkinliklerin ihraç edilmeye temel gerekçe yapılmasının da sendika hakkının ihlali anlamına geleceği anlamına gelmektedir.

Bu vesile ile ihraç edilen KESK’liler adına bir kez daha belirtiyoruz, “ADALET, HUKUK KAZANACAK, BİZ KAZANACAĞIZ, GERİ DÖNECEĞİZ”!

 

YÜRÜTME KURULU

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

seven − 1 =

Örnek Resim