HABER-SEN İnternet Sayfamıza Hoş Geldiniz
Ne yazık ki, birileri 21. Yüzyıl da halen, sınavlarda başarılı olanlardan önce, mülakatlarda başarılı olanların kamu personeli olarak işe alımlarını savunmaktadır. Çağ dışı ve yandaşlık ilişkilerini överek, kamu kurumuna personel alımında kamu çalışanlarını sömürme yollarına tevessül ederek, Türkiye mahkeme kararlarını görmezden gelerek, gerçek anlamda başarılı personel değil, istenen yandaş personel alımının doğal olduğunu savunarak Kuruma sınavla personel alımı değil, mülakatla alımı öven akıllara ziyan bir açıklamayı, ne yazık ki adında sendika olan bir oluşum olan Birlik Haber-Sen çekinmeden yapmıştır.
PTT A.Ş. bünyesinde yetkili olan Birlik Haber-Sen skandal açıklamasını sosyal medyadan yaparak, 2017-2 PTT personel alımında sendikamız KESK Haber-Sen’in hukuk kazanımı sonucu, başta PTT emekçileri olmak üzere tüm kamu çalışanlarını hayati düzeyde etkileyen böylesine önemli bir mahkeme kararını kazanmasını (Danıştay Karar No: 12.Daire 2014/2547E) eleştirerek, adeta kendini mahkeme kararlarının üstünde görmüştür. Kamu personel alımında başta PTT olmak üzere, tüm kamu kurumlarında torpilin, adam kayırmanın, yaşanan hak ihlallerinin öznel değerlendirmelere yol açacak olan sözlü sınavın önlenmesine vesile olan mücadelemizi, utanmadan “bazı kuruluşlar tarafından engeller çıkartılarak” şeklinde kamuoyuna empoze etme mücadelesine girmiştir. Kamu için çok önemli olan böylesine önemli bu mahkeme kararı için, bu oluşum yani Birlik Haber-Sen hiç çekinmeden, “KESK’e bağlı Haber-Sen’in alımlar sırasında ortaya koyduğu çalışmadır” diye açıklama yaparak, adeta haksızlığın, usulsüzlüğün savunucusu olmuş, binlerce kamu çalışanı adayını da yanlış bilgilendirerek manipüle etmeye çalışmıştır.
Mevcut durumda ise Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde, tüm ulusal ve uluslararası hukuk kriterleri alt üst edilerek, kazanmış olduğumuz, ülkemiz için böylesine önemli PTT Personel alımında mülakatın kaldırılması kararımız Kanun Hükmünde Kararname (KHK No: 696) sonucu, hukuksal kararın adeta arkasından dolanarak iptal edilmiştir. Böylece, sınavlarda yüksek puan almış olsa bile, mülakat sonucu yüksek puan alan bir çok kişi, sınavlarda yüksek puanları alanların önüne geçerek torpilin zirve yaptığı bir personel alımını yaşayacak, kurumda tek tip ve biat eden çalışanlar oluşturulmaya başlanmış olacaktır. Eş, dost, akraba, tarikat, cemaat ilişkileri öne çıkacaktır. Bunun sonucu olarak da, bugün yaşandığı gibi liyakatsiz kişiler kurumda iş sahibi olabilecek ve üst unvanlara çok hızlı bir şekilde yükselerek, kurum içinde iş barışının bozulmasına, demokratik haklar, sendikal haklar ve çalışma koşulları ile anayasal hakların ihlallerine vesile olacaklardır. Tam da günümüzde ülke genelinde yaşanan gerçek PTT vizyon çerçevesi de budur. Oysa bizler böylesine önemli bir kazanımı hayata geçirebilseydik, bundan sonra PTT A.Ş. bünyesinde bir milat olacak ve hakkaniyetli eşit koşullarda yarışan personel alımı hayata geçirilmiş olacaktı.
PTT A.Ş. kurumunun personel ihtiyacı had safhadadır ve bir an önce personel ihtiyacı hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine göre, çağdaş yöntemler ile giderilmelidir. Kamuoyu nezdinde PTT, eksik personelle kamu hizmeti gördüğünden dolayı sürekli eleştiri almakta bu durumda asırlık kurumumuzu kamuoyu nezdinde yıpratmaktadır. Bunun yanında bu cevher kurumumuz ne yazık ki, bize göre kötü bir amacı olan Varlık Fonuna yine OHAL döneminde (24 Ocak 2017 tarihli ve 2017/9756 sayılı Bakanlar Kurulu kararı) eklenmiş ve en önemlisi Kamu Mevzuatından çıkartılmıştır. Yine bu kurumun birçok emekçi çalışanı hiç mahkeme kararı olmadan, bir soruşturması olmadan “iltisak ve irtibat” gibi orta çağ zihniyeti iddialarla mesleklerinden çıkartılmış, açlığa ve sefalete atılmıştır. Kurumda birçok çalışan hak ihlallerine maruz kaldı.! Yine PTT, anonim şirket olurken bizden başka kimsenin sesi çıkmadı, bunun sonucunda kurumda 399 Sayılı KHK’ye göre çalışan, İdari Hizmet Sözleşmesine (İHS) göre çalışan, taşeron olarak çalışan ve işçi olarak çalışan olmak üzere farklı statülerde aynı işi yapan emekçiler oluştu. Performans kriteri çalışanlar üzerinde bir baskı aracı oldu. Eşitlik ilkesi ve çalışma şartları bozuldu. O zaman nereydi bu malum sendika?
Çok merak ediyoruz, bunca olağan dışı ciddi hadise yaşanırken, Birlik Haber-Sen denen bu oluşum neredeydi? Gerçekten çok merak ediyor kamu çalışanları bunu, bunlar neredeydiler? Bugün için baskı, korku, tayin, unvan yükselmesi kriterler ile masum emekçileri kullanabilirler, ama bu suni oluşum hak ettiği, kendine yakışan yeri tarihte acı bir not olarak alacak. PTT’de bir çok emekçi neyin ne olduğunu bilmektedir, bu gün için, iktidar için kamu çalışanlarını satanları yakından takip etmektedirler. Daha yeni, şu günlerde bile Toplu İş Sözleşmesi süresinde işkolunda yetkili olan Birlik Haber-Sen oluşumu, yoğun iş yükü haricinde, enflasyon ve vergi dilimleri altında ezilen, PTT emekçilerini yine akıllara zarar talepler ile yarı yolda bırakmış, ekonomik kriz altında ezilmelerini görmezden gelmiştir. İşkolumuzda bunca hayati, sosyal, ekonomik ve demokratik hak kayıplarımız var iken kendi çıkarları her zaman PTT emekçilerinin çıkarlarının üstünde olan Birlik Haber-Sen ise ülkeyi Anonim Şirket gibi yönetenlerin arka bahçesi olmuş ve çalışanları, liyakat yerine sadakati öne çıkararak kamplara bölmüştür. Bu nasıl bir doyumsuzluktur?
Her zaman haksızlığın karşısında durduk, durmaya da devam edeceğiz…
YAŞASIN KESK
YAŞASIN HABER-SEN
YAŞASIN ONURLU MÜCADELEMİZ…
