Bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda 25 Mayıs-05 Haziran 2020 tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 109. Konferansında ülkemiz çalışan/işçi delegesinin belirlenmesi konusunda bir ön istişare toplantısı gerçekleştirilmiştir.
TÜRK-İŞ, HAK İŞ, DİSK, KESK, MEMUR SEN ve KAMU SEN temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda 109. ILO Konferansında çalışan delegesinin belirlenmesine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Söz konusu toplantıya konfederasyonumuzu temsilen Genel Sekreterimiz Ramazan Gürbüz katılmıştır.
Genel Sekreterimiz konuşmasında çalışan-işçi kanadı delegesi temsilinin hangi konfederasyon tarafından yerine getirileceği kadar söz konusu delege ve teknik danışmanların ILO Konferansında neyi temel alması gerektiğini de önemli olduğunu vurgulamıştır.
ILO Anayasasına göre çalışan delegesinin ister sendikalı/örgütlü olsun ister olmasın tüm işçileri, kamu emekçilerini, emeklileri, işsizleri yani emeğin tüm kesimlerini temsil etmesinin esas olduğunun altını çizen Genel Sekreterimiz, dolayısıyla çalışan delegesi ve teknik danışmanların ülkemizdeki emeğin tüm kesimlerinin sorunlarını ILO Konferansına taşımak gibi önemli bir sorumluluğu olduğunu vurgulamıştır. Genel Sekreterimiz ülkemiz çalışanlarını temsil edecek olan delegenin ve teknik danışmanların sorumluluğunun bununla da sınırlı olmadığına, önceden ilan edilen konferans gündemine göre dünyada emeğin-emekçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin de politika belirleme, katkı sunma gibi önemli bir sorumluluğu olduğuna dikkat çekmiştir.
Türkiye’nin bu konuda başından beri çeşitli sorunlar yaşadığını ifade eden Genel Sekreterimiz, son yıllarda hükumetin çalışan/işçi delegesinin belirlenmesi sürecine yaptığı müdahalelerinin yaşanan sorunları daha da arttırdığını kaydetmiştir.
Söz konusu hükumet-bakanlık müdahalelerinin ILO Anayasasına, ILO Anayasaya ruhunu veren “özgür irade” ilkesine aykırı olduğunun altını çizdiği konuşmasında, “Hükumetler dışı temsilcilerin yani çalışan/işçi delegesi ve işveren delegesinin belirlenmesi konusu ILO Anayasası’nın 3. maddesinin 5-9. fıkralarında düzenlenmiştir. Buna göre üye devletlere, hükumet dışı delegeleri ve teknik danışmanları, ülkedeki işverenlerin ve çalışanların/işçilerin en çok temsil edici örgütleri ile anlaşarak belirleme yükümlülüğünü üstlenmiştir. Söz konusu maddelerde ‘üyesi en çok olan’ değil, ‘en çok temsil edici örgütler” ifadesi kullanıldığına dikkatinizi çekmek istiyorum. Ayrıca hem ILO Anayasasında hem de 87 ve 98 sayılı ILO Sözleşmelerinde söz konusu örgütlerin gerçek ve bağımsız sendikal nitelikli örgütler olması gerektiği açık bir şekilde ortaya konmaktadır” diye konuşmuştur.
ILO Yetkileri Denetleme Komisyonunun bugüne kadar verdiği kararları da hatırlatan Genel Sekreterimiz, “Yetkileri Denetleme Komisyonunun çalışan/işçi delegesi belirlenmesi hususunda bugüne kadar defalarca verdiği kararlar konfederasyonların ‘olabildiğince geniş bir temelde’ anlaşmaya varmasının önemini ve devletlerin ise bu anlaşmayı temel alarak çalışan-işçi delegesini ILO’ya bildirmesi gerektiğini tartışmasız bir şekilde ortaya koymaktadır.
Buna rağmen Türkiye’de hükumetin-bakanlığın en çok temsil edici nitelik taşıyan sendikal örgütlerle anlaşmaya varma konusunda gayret göstermeden sürece müdahale etmesi üstelik geleceğe yönelik kararlar alması doğru değildir. Nitekim 2018 yılında bizlerle anlaşmaya varılmadan alınan ve ILO’ya bildirilen çalışan/işçi delegesi kararına ilişkin olarak Yetkileri Denetleme Komisyonu önemli uyarılarda bulunmuştur. Söz konusu komisyon hükumetten gelecek konferanslarda ILO Anayasasına uyulmasını, en çok temsil edici çalışan örgütleri arasında bir anlaşmayı sağlamak için çaba göstermesini istemiştir. Dolayısıyla önümüzdeki ILO konferansı ve çalışan/işçi delegesi belirleme süreci konfederasyonların kendi aralarında yapacakları toplantılarla sürdürülmelidir. Hükumet-bakanlık söz konusu sürece müdahil olmamalı, konfederasyonların vereceği karara saygı duymalı ve bu kararın gereğini yerine getirmelidir” diyerek sözlerini tamamlamıştır.
Toplantı katılımcı konfederasyonların ülkemiz çalışan kesiminin ILO’da temsiline ilişkin görüşlerini 16 Mart 2020 Pazartesi gününe kadar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirmesi hususunda mutabakata varması ile sonuçlanmıştır.