Uluslararası Sendika Konfederasyonu (ITUC) ve OECD Sendika Danışma Komitesi (TUAC); evrensel halk sağlığının yanı sıra tüm çalışanların ücretleri ve işlerinin korunması için G20 hükümetlerine eşgüdümlü hareket etme çağrısında bulundu.
Uluslararası sendikal hareket; ücretli hastalık izni, ücretsiz sağlık ve bakım hizmeti, gelir güvencesi, çalışma saatlerinin düşürülmesi gibi uygulamaların virüsün yaratacağı insani ve ekonomik krizin etkilerini azaltacağını vurguladı.
Mektubun Türkçe’ye çevrilmiş tam hali şu şekildedir:
“G20 ülkelerinden ve dünyanın her yerinden işçileri temsil eden sendikalar, G20 liderlerine eşgüdümlü hareket etme çağrısı yapmaktadır. COVID-19 salgınına kapsayıcı bir yaklaşımla karşılık verebilmek adına, evrensel halk sağlığının yanı sıra tüm çalışanların ücretleri ve işleri koruma altına alınmalıdır. Bu, işletmelerin ve reel ekonominin istikrarı için de kilit noktadır.
Ülkelerinizde sağlık sistemlerinin ve salgınla mücadelenin ön saflarında çalışan işçilerin ihtiyacı olan yaşamsal desteği sağlama konusunda kararlı biçimde harekete geçmiş olanlarınıza teşekkür ederiz. Şimdi sizlerden, bu eşgüdümü diğer hassas durumdaki ülkelerle ivedi bir işbirliğine girmek için genişletmenizi ve birlikte hareket etmenizi talep etmekteyiz.
Benzer şekilde işçiler adına aşağıdaki önlemleri uygulamaya koyanları da takdir ediyoruz. Hepinizi bu önlemleri, istihdam ilişkisine bakılmaksızın, tüm işçilerin faydalanacağı şekilde genişletmeye çağırıyoruz. Freelance çalışanlar, dijital platform işçileri, geçici işçiler, göçmen işçiler, kendi hesabına çalışanlar ve kayıtdışı işçilerin tamamı bu güvenceye ihtiyaç duymakta ve reel ekonomi de çalışan ailelerinin temel mal ve hizmetlere erişme ve faturalarını ödeyebilme kapasitelerine ihtiyaç duymaktadır. Bu önlemlerin etkili olabilmesi ve toplumsal olarak destek görmesi için ise sosyal diyalog aracılığıyla sosyal tarafların sürece dâhil edilmesiyle hayata geçirilmesi gerekmektedir.
- İlk gün itibariyle ücretli hastalık izni
- Ücret/gelir koruması
- Gerekli durumlarda çalışma saatlerinin düşürülmesi, hükümet desteğiyle gelir güvencesinin azami düzeye çıkarılması
- İpotek (mortgage), kira ve borç gibi konularda indirim veya dondurma
- Evrensel sosyal koruma ve sağlık hizmetlerine ücretsiz erişim
- Sağlık, süpermarket, eczane ve diğer temel hizmetlerde çalışan işçilere çocuk bakım hizmeti desteği
İşletmelerin de desteğe ihtiyacı olabileceğinin farkında olmakla beraber hükümetleri özellikle, küçük ve orta ölçekli işletmelere öncelik vermeye ve destek sağlanan tüm işyerlerini istihdamın ve işçilerin korunması için yukarıda listelenen önemleri sağlamalarını zorunlu kılmaya davet ediyoruz. Devlet desteğini alan hiçbir şirketin işçileri işten çıkarmasına veya ücretsiz izne ayrılmaya zorlamasına izin verilmemelidir!
Sizden çokuluslu şirketlere yönelik talebimiz ise, ülkelerinizde merkezleri bulunan bu şirketlerin tedarik sözleşmelerinden doğan ve tedarik zincirlerinde çalışan işçilere yönelik yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamanızdır.
Gelişmekte olan ekonomilere yönelik sağladığınız insani desteklerde, herkes için sağlık hizmeti ile işsizlik geliri, çocuk koruma, annelik haklarının korunması ve emeklilik dâhil olmak üzere evrensel sosyal koruma kurumlarına ödenek sağlanmasına öncelik verilmelidir. İnsan yaşamı en büyük önceliktir.
Ayrıca Uluslararası Ticaret Odası (ICC) ve Uluslararası İşverenler Örgütü (IOE) gibi küresel işveren örgütleriyle mutabakat içerisinde olduğumuzu belirtir, özellikle tıbbi ürünler, gıda ve diğer temel malların tedarik hatlarının işler kılınması için küresel düzeyde bir eşgüdümün yaşamsal olduğunu vurgulamak isteriz.
Geçtiğimiz hafta COVID-19 ile ilişkili temel ürünlerin ihracatına yönelik kısıtlamaların artırılmasını endişe ile kaydettik. Üye sendikalarımız, ulaşım işçilerini etkileyen sınır kapatmalarından dolayı olağandışı gecikmeler yaşanmakta olduğuna dair bilgileri bizlerle paylaştılar. Bu durum ihtiyaç sahipleri, işletmeler ve işçilerin sağlık ve güvenliği için potansiyel bir felakettir.
Tamamen ulusal çıkarlara yönelme isteği her ne kadar anlaşılır olsa da, dünyanın bir virüsten alacağı zararı en aza indirme şansını en üst düzeye çıkarabilmek adına tedarik zincirlerinin küresel olarak bütünleşmiş yapısı dikkate alınarak tamamen ulusal üretime dönülemeyeceği görülmelidir.
Ayrıca hükümetlerinizden, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Dünya Bankası (WB) ve elbette Dünya Sağlık Örgiti (WHO) gibi uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde küresel düzeyde uyumlu bir çalışma yürütülmesini desteklemelerini talep etmekteyiz. Bu doğrultuda, destek kriterlerini sağlayan, zamanında ve insan odaklı bir şekilde atılacak adımlarla küresel düzeyde yaklaşımlar oluşturulabilir ve hizmetler sağlanabilir.
Bu süreçte Uluslararası Para Fonu (IMF) da önemli bir role sahiptir. Tüm doğrudan finansal destekler yukarıda listelenen öncelikleri kapsamalıdır. Sağlanacak destekle tüm merkez bankalarının farklı yaklaşımlarının koordine edilmesine ilişkin kapasite oluşturulması da istikrarın sağlanması bakımından bir o kadar yaşamsaldır. Bu kriz, toplamda, 2008/9 küresel ekonomik krizinin yarattığı ekonomik etki bakımından çok daha büyük sonuçlar doğurabilir, bu da birlikte hareket etmeyi zorunlu kılmaktadır.
Kısa vadeye yönelik bu çözümlerin ve halkı ve işletmeleri korumak için devreye soktuğunuz kapsayıcı teşviklerin ötesinde, sendikalar yaşamsal yeniden yapılanma politikalarının oluşturulmasında işverenlerle ve B20 ile sosyal diyalog içerisinde tüm desteği sağlamaya hazırdır.
COVID-19’un yaratacağı olası insani ve ekonomik tahribat ancak etkili bir küresel işbirliği ile kontrol altına alınabilir. Bu da hepimizin birlikte çalışmasını gerekli kılmaktadır.
Sharan Burrow, Uluslararası Sendika Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri
Pierre Habbard, OECD Sendika Danışma Komitesi (TUAC) Genel Sekreteri