Anasayfa / MANŞET / Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Mart Ayı Toplantısı Yapıldı

Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Mart Ayı Toplantısı Yapıldı

Dördüncü dönem “Toplu Sözleşme” öncesi son KPDK toplantısı konfederasyonların ve hizmet kolunda yetkili sendikaların katılımı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu başkanlığında gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sivil toplum kuruluşlarının demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu ifade ederek, bir milyon 800 bine ulaşan üye sayısı ve %71’i aşan örgütlenme oranıyla kamu görevlileri sendikalarının, konfederasyonlarının en önemli sivil toplum kuruluşları arasında olduğunu kaydetti.

Geçtiğimiz toplu sözleşme döneminden kalan 23 başlık içinde yer alan, mutabık kalınmasına rağmen üzerinde tam 15 aydır çalışılan konular arasında yer alan,   Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan sözleşmeli personelin kullanamadıkları yıllık izinlerinin bir sonraki yıla devri konusunun yasal düzenleme ile çözüldüğünü kaydeden Çalışma Bakanı, ayrıca KİT’lerde ücret gruplarının beşten üçe düşürülmesi konusunda çözüm yoluna girildiğini, Havacılık tazminatı konusuna ise başbakanın olumlu baktığını ifade etti.

Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı “Hain darbe girişimine karşı bu masanın etrafında bulunan tüm paydaşlarımız aynı tavrı koydu, aynı duyarlılığı gösterdi. Dolayısıyla büyük sıkıntılara birlikte nasıl karşı koyduysak bundan sonra da sorunlarımızı paylaşarak aşacağız” dedi. Kamuda yaşanan ihraç ve açığa almalarda yer yer haksızlıklar, hatalar olduğunu kaydeden Çalışma Bakanı “Bu durumlarda da sizin duyarlılıklarınızı gördük. Bu duyarlıklarınıza karşı biz de duyarlı olmaya, yanlış yapanın her türlü yanlışın bedelini ödemesi ama kimsenin de haksızlığa maruz kalmaması konusunda da ortak akılla hareket etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

KESK Eş Genel Başkanı Köse: “KPDK Toplantıları İşlevini Yitirdi”

Toplantıya konfederasyonumuz adına katılan Eş Genel Başkanımız Şaziye Köse KPDK toplantılarının kurulun kendi yönetmeliğinde ve 4688 sayılı yasada belirlenen işleyişe uygun olmaktan çıktığını, bu nedenle de gittikçe işlevsiz hale geldiğini kaydederek “KPDK toplantıları Çalışma Bakanı ve ardından konfederasyon başkanlarının belli bir gündemi olmayan rutin konuşmalar yaptığı, sonuç alınmayan toplantılar haline gelmiştir. Biz bunu uzun süredir ifade ediyoruz. Bugün yapılan konuşmalardan diğer konfederasyonların da bu noktaya geldiği görülüyor” diye konuştu.

“Kamu Emekçilerinin Temel Sorunlarına Hiç Değinmeyenler 15 Ay Önce Çözülmesi Gereken Bir Konuda Oraya Buraya Teşekkür Ediyor”

Eş Genel Başkanımız Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan sözleşmeli personelin kullanamadıkları yıllık izinlerinin bir sonraki yıla devri sorunun çözülmesinin memnuniyet verici olduğunu ancak konunun geçtiğimiz Toplu Sözleşmeden kalan ve üzerinde mutabakata varılmasına rağmen 15 ay sonra çözülen bir konu olduğunu hatırlattı.  “Bugün kamu emekçilerinin bırakın geçtiğimiz toplu sözleşmeyi, ilk toplu sözleşmede imza altına alınmasına rağmen çözülmeyen onlarca sorunu bulunuyor. Diğer taraftan burada vergi dilimleri, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, 4/C’lilerin 4/B’lilerin kadroya alınması gibi kamu emekçilerinin yaşamsal, temel sorunlarına değinmekten kaçınan Memur Sen Genel Başkanı’nın onbeş ay önce çözülmesi gereken bir konuya ilişkin olarak sürekli oraya buraya teşekkür etmesini anlamakta zorlanıyoruz. On beş aydır üzerinde çalışma yürütülen diğer konular ise çözdük, çözeceğiz denilerek geçiştiriliyor” diye konuştu.

Memur-Sen Genel Başkanının KESK’i ve Türkiye Kamu Sen’i kastederek sarf ettiği “Yasanın merhameti ile masada bulunanlar” ve “beş milyon kişinin yükünü biz çekiyoruz, nimet ve külfet dikkate alınarak toplu sözleşmede dayanışma aidatı uygulanmalı” sözlerine Eş Genel Başkanımız ve Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı tarafında sert tepki gösterildi.

Eş Genel Başkanımız, “Memur Sen Genel Başkanı’nın her toplantıda, Toplu Sözleşme masasının bileşimine ilişkin kurduğu bu basmakalıp cümleler artık bıkkınlık verdi. Arkalarındaki siyasi iktidar desteği çekildiğinde geriye ne kalacağı herkesin malumu olan konfederasyonun Genel Başkanı toplu sözleşmeye katılım konusunda işçi sendikalarını örnek veriyor ama grev hakkından haberi bile yok. Hiç olmasa önce grevi içermeyen bu garabet toplu sözleşme düzenine ilişkin bir iki cümleniz olsun. Üç dönemdir toplu sözleşme yapıyoruz diyip altına imza attığı maddeleri bile yıllardır hayata geçirmeyenlere ilişkin bir iki cümle kurun. Ama nerede? Toplu sözleşme masasını bile çift başlılık kavramına sığınarak referanduma bağladınız. Biz kendi üyelerimizin de,  sizin üyeleriniz de dâhil tüm kamu emekçilerinin hakkını, hukukunu korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Kamu Emekçilerinin Sorunları Artmaya Devam Ediyor”

Kamu emekçilerinin mali ve sosyal sorunlarının ve iş güvencesini hedef alan saldırıların arttığına dikkat çeken Eş Genel Başkanımız, “ Mali ve sosyal haklar elbette ki tüm çalışanlar gibi biz kamu emekçileri açısından da çok önemlidir. Ancak bugün kamu emekçileri açsından mali ve sosyal hakların ikinci plana itildiği bir tablo ile karşı karşıyayız. Çünkü çok daha önemli bir tehdit, iş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen bir tehdit gittikçe daha fazla büyüyor” diye konuştu.

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu emekçilerinin iş güvencesinin fiilen ortadan kaldırıldığının altını çizen Eş Genel Başkanımız, “Bugün geldiğimiz noktada sıranın OHAL sonrasında da iş güvencemizin tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak, kamu çalışma hayatını özel sektör çalışma hayatı ile eşitleyecek  “reformlara”  geldiğini görüyoruz” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Özellikle 22-23 Ekim 2016 tarihlerinde Bursa’da yapılan “Kamu Personel Sisteminin Değerlendirilmesi” çalıştayının kamu hizmetleri alanında yapılması planlanan köklü değişikliklere, kamu emekçilerini bekleyen yeni tehlikelere ilişkin önemli ipuçları verdiğine dikkat çeken Eş Genel Başkanımız, “Sayın Çalışma Bakan’ın talimatı ile Devlet Personel Başkanlığı tarafından Bursa Çalıştayı’nda ele alınan konulara ilişkin olarak son günlerde düzenlenen mini çalıştaylar da kamu emekçilerinin iş güvencesini doğrudan ilgilendirmektedir. Bu kapsamda 22-23 Martta DPB tarafından düzenlenen “Kamu Personeli Alım Sistemi Değerlendirme Toplantısı”nda özel sektör temsilcilerine sunum yaptırılması, kamu hizmetlerinde özel sektör mantığını hakim kılma, dolayısı ile kamu emekçilerini tamamen güvencesiz hale getirme politikasının net yansımasıdır. Kamusal olan her alanın sermayeye devri ile yüz yüzeyiz” dedi.

“İhraçlar Birer Rakam Değil, İnsan”

Konuşmasında OHAL sonrası haksız, hukuksuz, sorgusuz bir şekilde ihraç edilen, açığa alınan kamu emekçilerinin yaşadığı sorunların altını çizen Eş Genel Başkanımız, “İhraç edilen yaklaşık yüz bin kamu emekçisi, halen açıkta olan yaklaşık 35-40 bin kamu emekçisi birer rakam değil, insandır. Onların aileleri var, çocukları var, kiraları var, geçim derdi, hayatta kalma mücadelesi var. Bu ülkede ihraç edildiği için intihar den kamu çalışanı sayısı kırkı aştı” dedi.

Buna rağmen Memur Sen Genel Başkanının “söz konusu vatansa gerisi teferruattır dediğini kaydeden Eş Genel Başkanımız,  “Hayır efendim vatan insanlarla, insan hakları ile çalışma hakkı ile sendikal haklar ile vatandır. Herkes kendi işini yapacak. Biz sendikayız, fikren aynı noktada olsak bile hükümetlerin değil, üyelerimizin hakkını hukukunu korumakla görevliyiz. Biz KESK olarak bu haksızlık, hukuksuzluk karşısında bizim üyemiz olsun olmasın üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğiz”  diye konuştu.

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

fifteen − 3 =

Örnek Resim