20 Ağustos gecesi siyasal ve toplumsal yaşamımıza zifiri bir karanlık gibi çöktü!
Antep Şahinbey ilçesi Akdere mahallesinde yapılan bir düğünde vahşet örgütü IŞİD’in gerçekleştirdiği alçakça saldırı sonucunda en az 51 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, onlarca insanımız da yaralanmıştır.
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış, karanlık, istihbarat örgütlerinin kuklası vahşilerce gerçekleştirilen saldırıyı lanetliyoruz.
Hepimizin başı sağolsun…
Hayatını kaybedenlerin yakınlarının acılarını yürekten paylaşıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bu son katliam ülkemizin tipik bir Ortadoğu ülkesine dönüştüğü, her gün bir ilinde, ilçesinde katliam gerçekleştiği, iktidar oyunları ve kavgaları uğruna vatandaşlarımızın kurbanlık koyun gibi kanlarının toprakları suladığı, baş aşağı gidişin hızlandığı bir sürece işaret etmektedir.
Bayramlarımız ve düğünlerimiz her tür siyasal amaç ve görüşten, etnik ve inanç farklılıklarından azade günlerdir. Bugünler halklarımızın aynı topraklarda bir arada yaşama iradesini perçinlediği, farklılıklarımızla birlikte geleceğe dair umutlarımızı ortaklaştırdığımız günlerdir. IŞİD denilen vahşet örgütü tam da bir arada yaşama irademize ve ortak geleceğimize yönelmektedir.
AKP-Erdoğan iktidarı ise ülkede ve Ortadoğu’da savaş, gerilim ve kutuplaştırmaya dayalı politikaları ile katliam zeminini sürekli canlı tutmakta, ortaya çıkan tablo üzerinden adeta iktidarda kalmasının ne kadar elzem olduğu algısını yaratmaya çalışmaktadır.
IŞİD’in, devletin resmi kurumları ile ne kadar içe içe geçtiği, devletin istihbarat örgütlerinin nasıl bir kollama içinde olduğu, 100 barış karanfilimizi yitirdiğimiz Ankara Katliamı iddianamesinde de açık delilleri ile ortadadır. Pek çok saldırı planından devletin istihbarat ve güvenlik güçlerinin önceden haberdar oldukları artık herkesin bildiği gerçeklerdir. AKP’nin konuya ilişkin Meclis araştırma önergelerinin tümüne ret oyu vermesi ise birçok şeyi daha anlaşılır kılmaktadır.
Her IŞİD saldırısından sonra AKP yetkililerinin ve yandaş medyanın ısrarla birçok örgütü sayarak “kokteyl örgüt” üretmesi tamamen bir algı yönetimidir ve IŞİD’e yönelik tepkileri minimal düzeye indirme amaçlıdır.
Endişemiz odur ki, AKP-Erdoğan iktidarı, bu tür katliamları bahane ederek OHAL ve dikta rejimini kalıcı hale getirmeyi, meşruluk kazandırmayı amaçlamaktadır. OHAL ve dikta rejim katliam üretirken, katliamlarla da OHAL ve dikta rejimi kalıcılaştırılmaktadır.
ARTIK YETER!
Emekçilerin ve halklarımızın kanı üzerinden hesap yapmayın, çocuklarımıza, gençlerimize daha fazla kıymayın!
Konfederasyonumuz barış ve demokrasiye hizmet etmeyen tüm politikaları, bu politikaları üretenleri ve hayata geçirenleri katliamların baş sorumlusu, planlayıcısı olarak görecektir.
Hamasi nutuklara, “izin vermeyeceğiz, başaramayacaklar” vaatlerine karnımız toktur. Sizler böyle dedikçe artık birer birer değil, ellişer ellişer yitip gidiyoruz…
Kanlı, kirli ve özel savaş politikalarına karşı tüm emekçileri ve demokrasi güçlerini Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği etrafında kenetlenmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz.
Bir kez daha Antep’teki alçak saldırı sonucu yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
YÜRÜTME KURULU