Anasayfa / MANŞET / KESK'e ETUC'tan Destek

KESK'e ETUC'tan Destek

KESK’E ETUC VE ULUSLARARASI SENDİKALARDAN DESTEK.

Konfederasyonumuz ve bağlı sendikamız Eğitimsen’e yönelik operasyona uluslararası tepki yağıyor. ETUC Genel Sekreteri John MONKS Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Komiseri Oli REHN’e bir mektup yazarak düşüncelerini dile getirdi:

” Türkiye’den endişe verici çok kötü haberler duyuyoruz. ETUC üyesi KESK’e ait binalarına Jandarma tarafından baskınlar düzenlenmektedir. KESK’e ait eşyalara el konulmuştur. İçlerinde KESK eski genel sekreteri Abdurrahman Daşdemir, iki çok önemli kadın lider, biri KESK yönetim kurulu üyesi Songül Morsümbül, diğeri Eğitim sendikasının yönetim kurulu üyesi Gülçin İsbert olmak üzere kimi KESK üyesi sendikacılar polis tarafından gözaltına alınmıştır.

11 Mart 2009 tarihinde size göndermiş olduğumuz mektubumuzda, Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinde Sosyal Politika ve İstihdam Faslının açılmasına ilişkin tartışmalar bağlamında; ETUC, Türkiye’deki sendikacıların örgütlenme özgürlüğü hakkına devletin müdahalesi kapsamında yeteri kadar koruma sağlamayan mevcut yasal düzenlemelerle ilgili endişesini sizlere önceden iletmişti.

Bu son gelişmelerin ışığında, bizler KESK’in normal bir sendikal faaliyet yürütmesini zorlaştıracak bu tür gözdağı veren eylemlerden korkmaktayız. Bu noktada Komisyonu sadece 19. Sosyal Politika ve İstihdam Faslı ile ilgili değil ama aynı zamanda 23. Fasıl olan Yargı ve Temel Haklarla da ilgili olarak da tetikte kalmaya çağırıyoruz.

ETUC, Türkiye’de sendikal hakların korunması noktasında tetikte olmaya devam edecek, bu noktada gelişmeleri yakından takip edecek ve AB kurumlarına daha fazla bilgi ve değerlendirme sunmaya devam edecektir.

Bu mektubu Komiser Spidla’ya da gönderiyorum.

Sevgilerimle

John Monks
Genel Sekreter
ETUC ”

Cumhurbaşkanı, KESK ve sendikamız Eğitimsen’e gönderilen mektuplardan bazıları şöyle:
“Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,

Bu sabah, polisin yasal bir sendika olan Eğitim Sen’in üye ve yöneticilerine dönük gerçekleştirdiği operasyonu üzüntüyle öğrendik. Böylesine açık tacizler, gerçekten demokratik bir ülkede gerçekleştirilecek uygulamalar değildir. Bu, ne benim ne de tüm Birleşik Krallık’ta örgütlü olan sendikamız NASUWT’un tasvip edebileceği türden bir saldırıdır. Bu eylemi tüm gücümüzle kınıyoruz.

Biliyorum ki şu anda hissettiklerim, düşünce özgürlüğünü ve demokratik özlemleri önemseyen ve destekleyen tüm mantıklı insanlarda yankılanacaktır.

Türkiye’nin uluslar arası alandaki saygınlığını yok edecek böyle bir operasyonu hoş karşılamayacağınızı ve polisin bu tutumunu tersine çevirmek için derhal müdahale edeceğinizi umuyoruz.”
 İtalya’nın en büyük eğitim sendikası FLC CGIL Genel Sekreteri Domenico Pantaleo’nun Cumhurbaşkanı Gül’e mektubundan satırbaşları ise şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanı,

Bu mektubu, İtalya’da 180 bin eğitim emekçisini temsil eden FLC CGIL adına yazıyor ve Türk polislerinin bu sabah KESK genel merkezinde ve Eğitim Sen’in şubelerinde yürüttüğü operasyonu ve gözaltıları kınıyoruz.

Türkiye sendikal hareketi ve demokrasisi üzerindeki bu hukukdışı saldırıları kınıyoruz.

FLC CGIL sendika üye ve yöneticilerinin derhal serbest bırakılmasını ve sendikal hak ve faaliyetlere saygı gösterilmesini talep etmektedir.”

İspanya Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikaları Federasyonu STES – Intersindical’ın Genel Sekreteri Augusto Serrano ise gönderdiği mektupta Eğitim Sen ve KESK’in demokratik ve köklü mücadelesine karşı yürütülen bu operasyonların ve baskıların derhal son bulmasını talep ederek, operasyonları protesto etmiştir.

Almanya’nın 250 bin üyeli, en büyük eğitimci sendikası olan GEW’in Genel Başkanı Ulrich Thöne ise, Cumhurbaşkanı Gül’e, Başbakan Erdoğan’a ve Adalet Bakanı Ergin’e gönderdiği protesto mektubunda şu ifadelere yer vermiştir:

“Türk polisinin sendika bürolarına yaptığı baskın ve sendika lider ve aktivistlerinin demokratik meşru zeminde yürüttükleri faaliyetler nedeniyle gözaltına alınmaları uluslararası sendikal haklar hukukunun açık bir ihlalidir ve asla kabul edilemez. GEW, siyasi nedenlerle gözaltına alınan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Gülçin İsbert’in ve diğer KESK’li Eğitim Sen’li sendikacıların derhal salıverilmelerini talep etmektedir.  Ayrıca GEW olarak Türk resmi makamlarından KESK ve Eğitim Sen gibi yasal organizasyonların faaliyetlerini boğan uygulamalara son vermelerini ve demokratik toplumun gerekli bir parçası olarak sendikalara değer vermelerini bekliyoruz.”

Lübnan Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Walid Jradi ise, Başbakan Erdoğan’a gönderdiği protesto mektubunda şu ifadelere yer vermektedir:

“Sayın Başbakan,

Lübnan Öğretmenler Sendikası Eğitim Sen ve KESK’e dönük saldırıdan dolayı endişe duymaktadır. Sendikal aktivitelerinden dolayı faaliyetlerine müdahale edilen bu örgütler, unutmayın ki Eğitim Enternasyoneli’nin tüm üyeleri tarafından desteklenmektedir.
Sayın Başbakan, Lübnan Öğretmenler Sendikası olarak size hatırlatmak isteriz: Türkiye’nin de onaylandığı ILO’nun 87 nolu sendikal örgütlenme hakkına ilişkin sözleşmeye saygı duymanız gerekmektedir.”

Yunanistan’ın 65 bin üyeli Ortaeğitim Öğretmenler Sendikası OLME Genel Başkanı Kostas Maniatis ve Genel Sekreteri Themis Kotsifakis de, hükümete gönderdikleri mektuplarında şunları belirtmişlerdir:

“KESK Genel Merkezi’nde ve Eğitim Sen şubelerinde yürütülen baskınları, Ankara, İzmir ve diğer şehirlerde yürütülen operasyon sonucunda sendika yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınıyoruz. Meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarını bekliyoruz. Sendikaları ve üyelerini terörize etmeyi amaçlayan bu antidemokratik uygulamaların son bulmasını talep ediyor ve Eğitim Sen’in ve KESK’in Türkiye’de demokratik haklar için verdiği mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz.”

İtalya’da kamusal eğitimi savunan güçlü toplumsal hareketlerden “Comitati Buona Scuola Italia”nın Parma ve Milano temsilcileri ise gönderdikleri destek mesajında “demokratik mücadelenizi destekliyor ve dostlarınızın en kısa sürede serbest bırakılacaklarını umut ediyoruz.” diyerek tüm Eğitim Sen’li ve KESK’li emekçilerle dayanışma duygularını ifade etmişlerdir.
Dünyadaki en büyük öğretmen örgütü olan (180 ülkeden 30 milyonun üzerinde üye) ve Türkiye’den sadece Eğitim Sen’in üyeliğine kabul edildiği Eğitim Enternasyoneli’nin Genel Sekreteri Fred van Leeuwen ve Genel Sekreter Yardımcısı Charlie Lennon, gözaltı dalgası başlar başlamaz aşağıdaki mesajı göndermişlerdir:

“Değerli Mehmet,

Bu zor zamanda, Eğitim Sen ile dayanışma ve destek duygularımızı ifade etmemize izin veriniz. Tüm üye örgütlerimize gönderilmek üzere bir “Acil Eylem Çağrısı” hazırladık, bu metin yarın yayınlanacak ve tüm üyelere gönderilecek. Ayrıca hükümete gönderilmek üzere protesto mektubu da hazırlıyoruz.
Gözaltına alınanların en kısa sürede bırakılacaklarını ve kendilerinin güvende olduklarını umuyoruz.”
İngiltere’nin en büyük eğitim ve bilim emekçileri sendikası olan NASUWT’un Genel Başkanı Julian Chapman, tüm üyelerimize İngiliz eğitim ve bilim emekçileri adına selam ve desteklerini iletmiş ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdiği faks mesajında şu ifadelere yer vermiştir:
Avustralya Melbourne’den sendika aktivisti Helen Erlich ise mektubunda “muhalefet etmek, sağlıklı bir demokrasinin işaretidir. Modern ve ilerici olma iddiasındaki devletlerde farklı görüşlere sahip insanları tutuklamak mümkün değildir. Sendikanın gözaltına alınan üyelerini derhal serbest bırakınız ve dünyaya kendine güvenen bir demokrasiniz olduğunu kanıtlayınız” ifadelerine yer vermiştir.
 
Polonya, Varşova Üniversitesi’nden Dr. Julian Srebrny ise, Cumhurbaşkanı Gül’e bir mektup göndererek “KESK ve Eğitim Sen’e dönük bu saldırıları protesto ediyorum. Çağdaş toplumların en önemli bileşenlerinden birisi, sendikal faaliyetlerde özgürlüktür.” şeklinde görüşlerini belirtmiştir.

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × 5 =

Örnek Resim