Anasayfa / DAVALAR HAKKINDA / Davalarımız / Hukuka ve Toplu Sözleşme’ye Aykırı Olan Genelge’nin İptali için Danıştayda Dava Açtık!

Hukuka ve Toplu Sözleşme’ye Aykırı Olan Genelge’nin İptali için Danıştayda Dava Açtık!

Milyonlar Hukuksuzluğun Giderilmesini Bekliyor!

Hazine ve Maliye Bakanlığının 04.07.2022 tarihli ve 9 sıra no.lu Genelgesi ile kamu emekçilerine ve emeklilerine 1 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak zam oranının %41,69 olacağı ilan edilmiştir.

Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre yayımladığı verilere %70 oranında güvensizlik bulunan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılının ilk 6 ayı için %42,35 oranında enflasyon oluştuğunu açıklamıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen ve TÜİK’in resmi istatistiğinin (!) bile altında kalacak şekilde kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaş artışlarının %41,69 olarak belirlenmesi Toplu Sözleşme hükümlerine ve hukuka açıkça aykırıdır.

Mevzuatın TÜİK’e yüklediği en önemli görev; ülkenin ekonomi, sosyal konular, demografi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli görülen diğer alanlardaki istatistiklerini derlemek, değerlendirmek, analiz etmek ve yayımlamaktır. TÜİK bu görevini, iktidarın duymak isteyeceği istatistikleri kurgulayarak değil, gerçek tabloyu yansıtarak yerine getirebilir.  Bu da ancak güvenilir, yansız, kaliteli, uluslararası standartlara uygun, kıyaslanabilir, tutarlı, güncel ve toplumun ihtiyaç duyduğu istatistiklerin üretilmesiyle mümkündür.

TÜİK’in oluşturduğu bu istatistikler, özellikle de enflasyon değerleri, devletin ekonomik anlamda daha adil yönetilmesi için gerekli verilerdir.

Çünkü;

Mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişim oranlarının izlenmesinde,

Ödeme sözleşmelerinin vade farklarının hesaplanmasında,

Satın alma gücü değişiminin bulunmasında,

Ekonomik ya da parasal değer serilerinin deflate (indirgenmesinde) reel değerlerinin bulunmasında,

Verimlilik, kârlılık ve muhasebe hesaplarında,

Merkez Bankasının para politikalarında,

Hükümetlerin alacağı ekonomik önlemlerin belirlenmesinde,

Ekonominin gidişatı için bir gösterge olmasında,

Hükümetin ekonomi politikalarının belirlenmesinde,

Ücretlerin ve fiyatların ayarlanmasında,

Milli muhasebe hesaplarında,

Fiyat analizlerinde,

Ticari faaliyetlerin yönlendirilmesinde,

Kira kontratlarının artış oranlarının belirlenmesinde,

Enflasyon, yani fiyat endeksleri gösterge olarak kullanılmaktadır.

Oysa TÜİK, çok açık ki uzun süredir güvenilirliğini, tutarlılığını, tarafsızlığını ve şeffaflığını yitirmiştir. TÜİK’in verilerinin sendikaların ve Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı verilerle uzun süredir çelişki içinde olduğu tüm kamuoyu nezdinde de aşikârdır.

Dolayısıyla gerçek enflasyon oranlarının dahi sağlıklı, şeffaf ve objektif bir şekilde tespiti yapılmamış iken kamu emekçilerinin maaş zam oranlarının ne şekilde ve hangi veriler kabul edilerek hesaplandığı ise belirsizdir.

Öte yandan kamu görevlilerinin 2022 ve 2023 yıllarında yararlanacakları mali ve sosyal hakları belirlemek üzere 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmeleri 23 Ağustos 2021 tarihinde tüm itirazlarımıza rağmen iktidar ile yandaş Konfederasyonun mutabakatı ile sonuçlanmıştır.  O süreçte yaptığımız tüm eylem ve etkinliklerimizde; mutabakatın kamu emekçilerinin aleyhine olduğu, bırakalım geriye dönük hak kayıpların telafisini, önümüzdeki dönemde de sefalet ücretine mahkûm olunacağı belirtilmiştir. Ancak 25.08.2021 tarihli ve 31579 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme Toplu Sözleşme metniyle birlikte 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak resmi süreç tamamlanmıştır. Toplu Sözleşme’ye göre kamu emekçilerine Ocak 2022’de %5, Temmuz 2022’de ise %7 zam öngörülmüştür.

Söz konusu Toplu Sözleşme’nin İkinci Kısım Birinci Bölüm’ünün 5. maddesinin 5. fıkrasında;

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 8 inci maddede öngörülen hallerin gerçekleşmesi durumunda birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarda belirlenmiş olan katsayıları, sözleşme ücreti artış oranlarını ve ücret tavanları ile 7 nci maddede yer alan ortalama ücret toplamı üst sınırlarını; anılan fıkralarda belirlenmiş olan artış oranı ile 8 inci madde uyarınca verilecek enflasyon farkını yansıtacak şekilde yeniden belirler ve duyurur. ” hükmü yer almaktadır.

Bu çerçevede Hazine ve Maliye Bakanlığı, 04.07.2022 tarihli ve 9 sıra no.lu Genelgesi ile kamu emekçileri ve emeklilerine 1 Temmuz 2022 tarihinden geçerli olmak üzere %41,69’luk bir maaş artışı yapılacağını duyurmuştur. Ancak bu artış, 25.08.2021 tarih 31579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve halen yürürlükte olan 6. Dönem Toplu Sözleşme’ye göre toplam %46,96 oranında yapılmalıdır. %41,69’luk hesaplama 6. Dönem Toplu Sözleşmesine açıkça aykırıdır.

Toplu Sözleşme’nin “Enflasyon farkı ödenmesi” başlıklı 8. maddesine göre ise “Ocak-Haziran 2022 arası TÜFE endeksi %5’i aşarsa, katsayılar ve ücretler, aşan kısım kadar artırılır”. Bunun anlamı Ocak-Haziran 2022 dönemi enflasyon farkı kadar telafi artışı yapılmasıdır.

Ocak 2022’de yapılan %5’lik zammın yanında Hükümet ayrıca maaşlarda %2,5’lik bir “iyileştirme(!)” yapmıştır. 22 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7351 sayılı Kanun’la bu ek zam uygulanmıştır.  Kamuoyuna  “iyileştirme” olarak sunulan %2,5’lik bu fark, Hazine ve Maliye Banaklığının hesaplamasına göre geri alınmakta ve 6 aylık enflasyondan %7,5 (%5+%2,5) indirilerek enflasyon farkı %34,85 olarak bulunmaktadır. Oysa Ocak 2022’de yapılan %2,5 ek zam, bir iyileştirmedir; refah payıdır ve geri alınamaz. Bu yüzden enflasyon farkının %37,35 olarak uygulanması gerekirken %34,85 olarak hesaplanması hukuka aykırıdır.

Bu bağlamda, 6. Dönem Toplu Sözleşme’ye göre kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaş zammı hesaplanırken uygulanması gereken yöntem şöyledir: Enflasyon %42,35 olduğuna göre, aşan kısım %5 eksiltilerek bulunan rakam %37,35’tir. Buna göre mevcut maaş ve aylıklar %37,35 artacak ve 100’den 137,35’e yükselecektir. Ardından düzeltilmiş (enflasyon farkı eklenmiş, telafi edilmiş) maaş ve aylıklara %7 zam yapılacaktır. Böylece zamlı maaş ve aylıklar 100’den 146,96’ya çıkarak %46,96 artmış olacaktır.

Ancak iktidar ve yandaş Konfederasyon hesaplamayı böyle yapmamaktadır. Enflasyon farkı ile Temmuz zammını toplayarak %41,69’luk oran bulunmakta artış buna göre yapılmaktadır. Kamu emekçilerinin aleyhine olan bu hesaplama toplu sözleşmenin enflasyon farkının telafi edilmesi amacına uygun değildir.

Toplu Sözleşme hükümleri gereğince;

  1. Ocak 2022’de yapılan %5’lik zam oranının %42,35’lik 6 aylık enflasyon oranından düşülerek bulunacak %37,35’lik farkın doğru (!) hesaplanması,
  2. Mevcut maaşlarda yüksek enflasyon nedeniyle meydana gelen kaybın, hesaplanan fark oranında (%37,35) telafi edilmesi (artırılması),
  3. Telafi sonrasında, %7’lik Temmuz ayı zammının uygulanarak %46,96 oranında artış yapılması bekleniyorken,

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalacak şeklide hesaplama yapılması mevzuata aykırıdır.

Tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerin hak ve çıkarlarını savunan Sendikamız HABER-SEN, Toplu Sözleşme hükümlerine ve hukuka aykırı olan Hazine ve Maliye Bakanlığı Genelgesi nedeniyle eksik hesaplanan maaş zammına karşı Danıştayda dava açmıştır.

Davanın ve sürecin takipçisiyiz!

 

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

thirteen + 17 =

Örnek Resim