Ülkemizin geleceğinin darbeyle belirlenmeye çalışılmasını kabul etmedik, etmiyoruz. 15 Temmuz darbe girişimine dahli olan tüm kesimlerin ve kişilerin, devlette onlara sınırsız olanak açanların ve göz yumanların açığa çıkarılıp yargılanması mutlaka sağlanmalıdır.
Tüm bunlar yapılırken hukuk düzleminden uzaklaşmamak, fırsata çevirmemek ve adeta AKP’nin seçim çalışmalarına dönüştürmemek oldukça önemlidir. Ne yazık ki, bu ferasetten ve demokratik zihniyetten uzak bir süreç ısrarla yürütülmektedir.
AKP iktidarı 20 Temmuz 2016 tarihinde tüm ülkede başta AİHS olmak üzere uluslararası sözleşmeleri askıya alarak OHAL ilan etmiş, temel hak ve özgürlüklere darbe yapmıştır.
Siyasi iktidarın OHAL’e gerekçe olarak 15 Temmuz darbe teşebbüsünü gerekçe yapması adeta ironidir. Meclisi, anayasayı, yasaları ve uluslararası sözleşmeleri askıya alacak her girişim sivil ya da askeri darbe teşebbüsüdür.
Siyasi iktidarın sürenin daha kısa tutulacağını açıklaması oluşan tepkileri dindirmek amaçlı olup 90’lı yıllarda her süre uzatımının yıllarca “son kez” denilerek yapılmasını akla getirmektedir. Kaldı ki Cumhurbaşkanı gerekirse 3 ayın bitiminde yeni bir uzatmaya gidilebileceğini belirterek niyeti belli etmiştir.
Ülkemizde yıllarca uygulanan OHAL uygulamalarının daha fazla baskı, acı, gözyaşı, ekonomik ve siyasi rant, yolsuzluk, her türlü kayıt dışılık, gözaltında kayıplar, faili meçhuller, asit kuyularında ölümler, ölüm üçgenlerinde infazlar, mafyalaşma olduğunu kimse bizlere unutturamaz.
OHAL, Cumartesi Annelerine yeni anaların eklenmesi demektir.
Gazete binalarının bombalanmasıdır OHAL.
Elinde otomatik silahla poz veren valilerin sınırsız yetkiyle donatılmasıdır.
Sendikaların basılması, şubelerin mühürlenmesi, örgütlenme özgürlüğünün askıya alınarak eylem ve etkinliklerin tümden yasaklanması, yayınlara el konulmasıdır OHAL . Sürgündür, görevden atmadır. Halen fiilen yasaklanan grevlerin bundan böyle adının geçmesinin bile suç sayılmasıdır. Daha fazla sömürü, sermayeye daha fazla kardır. Çalışma yaşamında yeni 24 Ocak kararlarıdır.
Hukuksuzluğun hukuk haline getirilmesidir…
Hazırlığı yapılan kanun hükmünde kararnamelerin neredeyse tümünün temel hak ve özgürlükleri askıya alacağına dair basına yansıyan haberler kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir.
İçinden geçtiğimiz dönemin zorlukları ve risklerin farkındayız. Tam da bu nedenle daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlükler diyoruz. Acilen demokrasi diyoruz…
Siyasi iktidar OHAL kararını uygulamaya sokmadan geri çekmeli, barış ve demokrasi merkezli politika ve önlemleri derhal hayata geçirmelidir.
Yürütme Kurulu