Anasayfa / Basın Açıklamaları / KESK Açıklamalar / OHAL Fırsatçılığı İle En Çok Kadınlar Hedef Alındı!

OHAL Fırsatçılığı İle En Çok Kadınlar Hedef Alındı!

15 Temmuz darbe girişimi sonrası, darbeye karşı ilan edildiği ve 45 gün içerisinde biteceği açıklanan, 2016 Temmuzunda başlayan ve 22 aylık süreyi aşan OHAL rejimi ile yönetiliyoruz.

OHAL sonrası Türkiye genelinde kamudan ihraç edilen kişi sayısı net olarak halen bilinmemektedir. Ancak taşeron emekçi olup kadroya geçirilmeyenler, kayyumlarca işten atılanlar, üniversitelerde sözleşmesi yenilenmeyenler gibi gruplar dâhil edilince OHAL nedeniyle kamudan atılan sayısı 140.000 kişiyi geçmektedir.

OHAL İşlemleri Komisyonu açıklamasına göre; “Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan KHK’lar ile 107.175’i kamu görevinden ihraç olmak üzere toplam 111.895 tedbir işlemi gerçekleştirilmiştir.” Konfederasyonumuzun araştırmalarına göre ise Sadece OHAL KHK’leri ile ihraç edilen kişi sayısı, 116.512 kişi olup 22.028’i kadındır. İhraç edilen kadın kamu emekçilerinin toplam sayı içerisindeki oranı %20’ye denk düşmektedir.

Cinsiyet eşitsizliğiyle kurgulanmış toplumsal düzende var olmaya çalışan kadınların uğradığı eşitsizlik ve ayrımcılık OHAL sürecinde derinleşerek artmış, İhraçlar özgürleştirici etkisi bulunan çalışma alanından kadınların uzaklaştırılmasına neden olmuştur. Ekonomik özgürlüğü ellerinden alınan kadınlar daha fazla eş, aile ve toplumsal baskıya maruz bırakılmıştır.

On binlerce kadın emekçinin işsiz bırakıldığı bu süreçte;

  • 600’den fazla kadın, erkek şiddeti ile katledildi.
  • Kadın ve çocuk hakları savunusu yapan 11 dernek kapatıldı.
  • 16 Kadın gazeteci tutuklandı.
  • 35 Kadın Belediye başkanı ve 5 kadın milletvekili görevleri engellenerek tutuklandı.
  • Kadın ve çocuklara yönelik istismar, taciz ve tecavüz saldırıları arttı.
  • Kadın ve çocuk haklarına ilişkin yasal değişikliklerle gerici bir saldırı başlatıldı.

İhraç politikası toplumsal cinsiyet boyutuyla değerlendirildiğinde kadın emeğine yönelik bir saldırı olarak nitelendirmek, AKP’nin kadına biçtiği geleneksel rolleri OHAL ve KHK’ lar eliyle hayata geçirmeye çalıştığını ifade etmek doğru olacaktır.

Yaratılmak istenen tek adam rejiminin hayat bulması önünde engel olarak görülen toplumsal muhalefeti sindirmek ve yok etmek amacıyla bir silaha dönüştürülen OHAL ve KHK’ ler siyasal iktidarın yıllardır yürüttüğü kadın düşmanı politikalarının bir aracı haline getirilmiştir. Siyasal, ekonomik ve sosyal alanda kadın kazanımlarını ve örgütlenmesini hedef alan saldırıların yanında emek alanında yürütülen cinsiyetçi baskılar ve politikaların amacı kadınları tüm toplumsallıktan dışlayarak mutlak itaate zorlamaktır. Kadınların toplumu dönüştürücü etkisi ve gücü nedeniyle örgütlü kadın mücadelesine karşı daha saldırgan ve intikamcı bir yaklaşım sergilenmektedir.

OHAL döneminde KESK’e bağlı sendikalardan ihraç edilen kişi ise 4.218 kişidir. Bu ihraçların % 25.3 ’ü (1.069’u) kadın emekçilerdendir. KESK’in kadın emeği mücadelesindeki sözüne tahammül göstermeyen siyasal iktidar OHAL fırsatçılığı kapsamında KESK’li kadınlara daha çok saldırmıştır.

Ekte sunduğumuz rapor, AKP OHAL rejiminin ihraç ettiği 232 KESK’li kadın arkadaşımızla yapılan anket çalışmasının sonuç raporudur.

Rapor incelendiğinde görülecektir ki; ihraç edilen kadınların % 68’i “İhraç öncesi hakkınızda açılmış herhangi bir idari veya adli bir soruşturma var mıydı? sorusuna “Hakkımda herhangi bir soruşturma yoktu” yanıtını vermiştir. OHAL KHK ihraçlarının açıkça hukuka aykırılığını ortaya çıkaran bu durum her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Hakkında soruşturma açılanlar ise çoğunlukla yasalara uygun sendikal faaliyetlere karşı açılan soruşturmaların olduğunu ve çoğunlukla mahkemelerde emekçilerin lehine kararların çıktığını ifade etmişlerdir.

Kamuda yaş ve kıdem süresi kazanılmış bir hak olan emeklilik hakkı ve ikramiyesinin kullanılmasında önemli bir faktördür. KESK’li Kadın ihraçlarla yapılan anketin sonuçlarına göre ihraç edilen kadınların sadece % 10’u, “50 ve üzeri” yaş grubundadır. İhraç edilen kadın emekçilerin % 55’i 40 yaş altı iken % 35’i de 40-49 Yaş grubundadır.

İhraç edilen kadın emekçilerin kıdem süreleri görünümüne incelendiğinde; ihraç edilen her 4 kadından birinin 5 veya altında bir kıdeminin olduğu ifade edilmiştir. Kıdem süresi 10 yılın altında olanların oranı % 46 iken, 15 yılın altında olanların oranı % 60, 20 Yılın altında olanları oranı yaklaşık % 72’dir. KESK’ li Kadın İhraçların sadece % 28’i 20 yıl ve üzeri kıdeme sahiptir.

KESK’li kadın ihraçların % 95’i lise üzerinde bir eğitim düzeyine sahipken % 9’u Doktoralı, % 12’si Yüksek Lisanslı’dır. Bu yönüyle ihraçlar nitelikli insan gücünün de kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmasına hizmet etmiştir.

İhraç Edilenin Eğitim Düzeyi Oran
Lisans 59%
Önlisans 15%
Yüksek Lisans 12%
Doktora 9%
Lise ve dengi 5%
Genel Toplam 100,00%

 

KESK kadın ihraç araştırması kapsamında ihraç edilenlerin ihraç edildiği dönemde medeni durumlarına ilişkin % 50 o dönemde bekar olduğunu, % 46,1 Evli olduğunu ifade etmiştir. Bu kapsamda ihraçtan sonra % 8 oranında medeni durumlarında değişiklik olduğunu ifade etmişleri.

İhraç Edildiğinde Medeni Durumu  Oranı
Bekâr 50,0%
Evli 46,1%
Belirtilmemiş 3,0%
Nişanlı 0,9%
Genel Toplam 100,0%

Medeni durum değişikliği; % 4 oranında boşanma veya ayrı yaşama şeklinde yaşanırken % 3 oranında evlilik ve % 1 oranında da nişanlılık şeklinde olmuştur.

İhraç edilen kadınların mevcut durumda yaşadıkları hanelerde, bakım yükü ve barınma durumu ihraç nedeniyle oluşan ekonomik kayıpları birçok soruna neden olmaktadır. Araştırmaya göre; ihraç edilen kadın emekçilerin % 62’sinin bakım kendileri dışında bir başka kişiye de bakma yükümlülüğü bulunmaktadır.  Bakım yükümlülüğü olan kadın ihraçların % 35’i çocuk, % 19’u Anne, % 17’si Baba ve % 3’ü ise kardeşine bakmakla yükümlü olduğunu ifade etmiştir.

Araştırma katılımcılarının % 72’si kendi evinin sahibi değildir. % 18’i ihraçtan sonra barınma yerini değiştirmek zorunda kalmış olan kadın ihraçların % 39’u da kiracı, % 14’ü de ipotekli konut kredisi borçlusudur. Bakım yükü olanların barınma durumuna bakıldığında % 63’ünün ev sahibi olmadığı ifade edilmiştir.

İhraçlar konusunda en temel sorunlardan biri de çoklu ihraçların aynı veya yakın hanelerde gerçekleşmiş olmasıdır. Bu kapsamda ihraç edilen kadın emekçilerin % 46’sının kendileri dışında en az bir yakını da ihraç edilmiştir.

Akraba İhraçları Durumu Oranı
Evet- 1 kişi 28%
Evet- 2 Kişi 6%
Evet- 3 Kişi 8%
Evet- 3’ten Fazla 3%
Yakınlarımdan İhraç Olan Yok 54%
Genel Toplam 100%

KESK Kadın ihraç araştırmasının sonuçlarına göre kadın ihraçların % 17’si ihraç edildikten sonra yaşadığı ili/ilçeyi değiştirmiştir. Yaşadığı yeri değiştirenlerin % 77’si bekâr  % 23’ü ise evli olduğunu ifade etmiştir. Yurtdışı göç oranı toplam göç edenler içerisinde % 5 oranındadır.

KESK Kadın İhraç Araştırmasına katılan kadınların % 68’i genel sağlık durumunun iyi olmadığını ifade etmiştir. Sağlık güvencesine ilişkin olarak kadın ihraçların % 28’inin “Anne/babaları üzerinden” % 25’inin “eşleri üzerinden” sağlık sigortalı olduğu ifade edilirken yaklaşık her 4 kadın ihraçtan biri güvencesiz olduğunu ifade etmiştir.

Sağlık Güvencesi Sağlık Durumu İyi Sağlık Durumu İyi Değil Toplam Toplam
Anne/baba üzerinden 32% 68% 100% 28%
Eş Üzerinden 40% 60% 100% 25%
Güvencesiz 32% 68% 100% 24%
Genel Sağlık Sigortası 23% 77% 100% 19%
Emeklilik üzerinden 50% 50% 100% 2%
Kayıtlı Çalışıyorum 0% 100% 100% 1%
Özel Sigortalı 0% 100% 100% 1%
Çocuklar Üzerinden 0% 100% 100% 0%
Genel Toplam 32% 68% 100% 100%

İhraç edilen KESK’ li kadınların dâhil edildiği araştırmada, araştırmaya katılanların % 42’si herhangi bir gelir veya desteklerinin olmadığı ifade etmiştir. İhraç edilen KESK’li kadınların sadece % 22’si çalıştığını ifade etmiştir. Uzun süren ihraç durumu ve gelir kaybı nedeniyle kadın ihraçların % 88’i gelir yetersizliği durumunda olduklarını ifade etmişlerdir.

KESK’li kadın ihraçların ihraç işlemi nedeniyle çok yaşamsal sorunlar yaşadıkları ifade edilmiştir. Kadın ihraçların % 89’u ekonomik durumlarında, % 81’i psikolojik durumlarında, % 66’si Sosyal/toplumsal yaşam ilişkilerinde sorunlar yaşadıklarını ifade etmişlerdir.

Yaşanılan Zorluklar Sayı Oran
Ekonomik 210 89%
Psikolojik 192 81%
Sosyal/Toplumsal Yaşam 156 66%
Aile/Yakın Çevre 94 40%
Fiziksel Koşullarda 57 24%
Örgütsel/Sendikal Yaşam 37 16%
Genel Toplam 236 100%

Raporumuzda özetle;

  • Kadın ihraçların % 68’i ihraçtan önce hiçbir soruşturma geçirmediğini ifade etmiştir.
  • Kadın ihraçların % 51’i 500 günü aşkın süredir ihraç edilmiş ve halen işlemeyen bir OHAL komisyonu dışında bir hak arama yolu sunulmamıştır.
  • Kadın ihraçların % 55’i 40 yaş altında iken % 60’ının kıdemi 15 yılın altındadır.
  • Kadın ihraçların % 95’i lise üzeri eğitim düzeyindedir.
  • Kadın ihraçların % 72’si kendi evinin sahibi değildir. % 18’i ihraçtan sonra barınma yerini değiştirmek zorunda kalmış olan kadın ihraçların % 39’u da kiracı, % 14’ü de ipotekli konut kredisi borçlusudur.
  • Kadın ihraçların % 46’sının kendileri dışında en az bir yakını da ihraç edilmiştir.
  • Kadın ihraçların % 17’si ihraç edildikten sonra yaşadığı ili/ilçeyi değiştirmiştir. Yaşadığı yeri değiştirenlerin % 77’si bekâr % 23’ü ise evli olduğunu ifade etmiştir. Yurtdışı göç oranı toplam göç edenler içerisinde % 5 oranındadır.
  • Kadın ihraçların % 68’i genel sağlık durumunun iyi olmadığını ifade etmiştir. Sağlık güvencesine ilişkin olarak kadın ihraçların % 28’inin “Anne/babaları üzerinden” % 25’inin “eşleri üzerinden” sağlık sigortalı olduğu ifade edilirken yaklaşık her 4 kadın ihraçtan biri güvencesiz olduğunu ifade etmiştir.
  • Kadın ihraçların % 42’si herhangi bir gelir veya desteklerinin olmadığı ifade etmiştir.
  • Kadın ihraçların sadece % 22’si çalıştığını ifade etmiştir.
  • Uzun süren ihraç durumu ve gelir kaybı nedeniyle kadın ihraçların % 88’i gelir yetersizliği durumunda olduklarını ifade etmişlerdir.

Anlatımlar ve detaylar için raporumuzun tümü ekte sunulmuştur. Raporun OHAL döneminde kadına yönelik saldırıların somut ve bilimsel verilerle gözler önüne serilmesine katkı sunacağını düşünüyor, sizler aracılığıyla kamuoyunun bilgisine, değerlendirmesine sunuyoruz.

 

KESK’Lİ İHRAÇ KADINLAR ARAŞTIRMASI RAPORUNU İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × 4 =

Örnek Resim