Bugün (15 Eylül 2017) Ulaştırma Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı önünde “Emekten, barıştan, adaletten, eşitlikten, özgürlüklerden ve laik yaşamdan yana olanlar hukuksuz bir şekilde işten atılmaların, açığa alınmaların durdurulmasını, açığa alınanların ve işten atılanların işe iade edilmesi” talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdik.
Genel Başkanımız Musa ÖZDEMİR in konuşmasından sonra Genel Sekreterimiz Burak USTAOĞLU basın açıklamasını okudu. KESK Eş Başkanımız Mehmet BOZGEYİK’ in konuşmasından sonra basın açıklamamız sona erdi.
BASINA VE KAMUOYUNA
OHAL Zulmü KHK Kıyımıyla Sürüyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in üzerinden 14 ay geçmiştir. Saray tarafından ”Allah’ın lütfu” olarak değerlendirilen darbe girişimi adaletten barıştan ve kardeşlikten yana olan herkesi hedef haline getirmiş ve bir saldırı dalgasına dönüşmüştür. Adalet, barış ve insanca bir yaşam talep etmek suç haline gelmiştir. OHAL’i ülkenin tüm muhalefetini baskı altına almak için bir silah olarak kullanan iktidar, tek adam rejimini inşa etmektedir.
OHAL hukuksuzluğu ile tek adam rejimine uygun teksesli bir toplum yaratma amacıyla demokrasilerin en önemli güçlerinden biri olan medya organları yoğun bir baskı altına alınmıştır. Muhalif ve özgür basın kapatılmış, sansüre uğramış veya oto sansüre zorlanmıştır.
Darbenin engellenip demokrasinin taçlandırıldığı söylense de birçok haber ajansı, gazete, TV, radyo, dergi kapatılmış, hatta OHAL komisyon kararı beklenmeden varlıkları satışa çıkarılmıştır. Soruşturma, dava, tutuklama, tehdit ve ekonomik baskılara rağmen hala direnmeye çalışan muhalif birkaç gazete ve gazeteciyi saymazsak hakikati perdelemeden yayın yapan tek bir medya organı ve gazeteci kalmamıştır. 200’e yakın muhalif gazeteci hapislere atılmıştır. Medyanın bu içler acısı durumunun yanında internet gazeteciliği, yapanlar da hükümetin ‘erişim engeline’ takılmaktadır.
Kamu hizmeti yayıncılığı yapması gereken, her siyasi anlayışa aynı mesafede durması gereken, halkın vergileriyle yayın yapan TRT AKP’nin yayın organı gibi çalışmaktadır. TRT ve diğer yayın yapmasına izin verilen medya organları da AKP’nin borazanlığını yapmaktadır.
15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek, darbecilerle mücadele adı altında ilan edilen OHAL, yalnız darbe girişiminde bulunanlara yönelik değil, iktidarı rahatsız eden, muhalif olan tüm kesimlere yöneltilmiştir. En küçük bir eleştiriye dahi tahammül edemeyen hükümet bir cadı avı başlatarak, darbeyle alakası olmayan tek derdi insanca yaşam, insanca çalışma koşulları, barış içinde ve kardeşçe yaşamak olan üyelerimizin işine, OHAL hukuksuzluğu ile son vererek ya da açığa alarak ötekileştirmeye çalışılmaktadır. Herhangi bir gerekçe ortaya koymadan 150 bine yakın kamu emekçisinin işine son verildiği gibi savunma hakkı da elinden alınmıştır. Bu ihraçlar içerisinde 4009 kişi KESK üyesi ve yöneticileridir. Bunlardan Sendikamız Haber Sen’e üye 6 TRT, 1 BYEGM, ve 7 PTT çalışanı olmak üzere toplam 14 üye ve yöneticimiz hiçbir gerekçe gösterilmeden ihraç edilmiştir. İhraç edilen üyelerimiz aileleriyle birlikte açlığa ve sefalete mahkûm edilmiştir. Anayasal bir hak olan çalışma hak ve özgürlüğü elinden alınan arkadaşlarımız derhal görevlerine iade edilmelidir
TRT’den 1, PTT’den 37 üye ve yöneticimiz bir yıla yakın bir süredir haksız ve hukuksuz bir şekilde açıktadır. PTT de yıllardan beri sendikamız üyelerine dönük baskı ve haksızlıklara göz yuman, bununla yetinmeyip her türlü olanaklarını kendi yandaşları için kullanan yöneticilerden ne zaman hesap sorulacak. Cemaat düşmanınız değil dostunuz iken parlattığınız prenslere ne zaman dokunacaksınız. Yoksa hepsi mi kandırıldıklarını söylediler hepsimi af dilediler. PTT emekçilerinin üstünde dolaşan totaliter rejimin kılıcı hukuk tanımadan ihraç ve açıklarla yuvaları dağıtmaya devam mı edecek. Kurum müfettişleri tarafından yapılan inceleme sonucu olumlu rapor vermelerine rağmen, açığa alınan üyelerimiz işlerine dönememişlerdir.
Buradan soruyoruz;
– FETÖ’den ihraç olmuş kişinin hazırladığı listelere biat edip emekçileri açığa alıyorsunuz, ihraç ediyorsunuz ama kendi kurum müfettişlerinizin olumlu raporlarını neden görmezden geliyorsunuz.
-Eğer dediğiniz gibi OHAL, darbeciler için ilan edildiyse, neden Haber-Sen üye ve yöneticileri işten atılıyor ve açığa alınıyorlar.
PTT ve birçok kamu kurumu varlık fonuna devredildi. Bu devir ile neler yapmak istediğinizi biliyoruz. Yine Haber Sen üye ve yöneticilerini ihraç ederek, açığa alarak kendinize dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışıyorsunuz. Adaletsizliğin ve haksızlığın karşısında olan Haber-Sen olarak, halkın kurumlarının VARLIK fonu aracılığıyla talan edilmesine izin vermeyeceğiz.
Bizler Haber-Sen olarak;
Emekten, barıştan, adaletten, eşitlikten, özgürlüklerden ve laik yaşamdan yana olanlar hukuksuz bir şekilde işten atılmaların, açığa alınmaların durdurulmasını, açığa alınanların ve işten atılanların işe iadelerini istiyoruz.
İhraç edilen üyelerimiz işlerine iade edilene ve açıkta olan arkadaşlarımız görevlerine dönünceye kadar mücadelemizin süreceğinin bilinmesini istiyoruz.
Tüm bu antidemokratik ihraç kararlarına, baskılara karşın bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmeyeceğiz. İdari ve siyasi tasarrufla hayata geçirilen ihraçlar ve açığa almalar ile her türlü antidemokratik uygulamaya karşı örgütsel ve hukuksal mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
İktidarın hukuksuz ve keyfi uygulamalarını dayanak haline getirilen OHAL derhal kaldırılmalı, darbe girişimiyle ilgisi olmayan KHK’lar geri çekilmeli… açığa almalar durdurulmalı… hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine derhal iade edilmelidir.
Ülkemizi karanlığa çekmeye çalışan gerici kuşatmayı birlik, dayanışma ve örgütlü mücadele ile ortadan kaldıracağız.
Onlar gidecek… biz kalacağız…biz haklıyız…biz kazanacağız…
YAŞASIN HABER-SEN
YAŞASIN KESK
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
15.09.2017
HABER-SEN
MERKEZ YÜRÜTME KURULU