DİYARBAKIR
İZMİR
İSTANBUL
ANKARA
BASIN AÇIKLAMASI METNİ
TRT’DE TEK SES, TEK RENK DEĞİL KAMU HİZMETİ YAYINCILIĞI İSTİYORUZ
Anayasada ve yasasında özerk ve tarafsız bir kamu hizmeti yayıncısı olarak tanımlanan TRT, son yapılan yasa değişikliği ile tek adamın kontrolüne girdi. Özellikle seçim döneminde çok daha açık biçimde görüldüğü üzere tarafsızlığını yitiren, fiilen iktidarın yayın organına dönüştürülen TRT, 703 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ve sonrasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile hukuken de kamu hizmeti anlayışıyla hizmet sunması gereken bir yayın kurumu olmaktan çıkarıldı. 703 sayılı KHK ile TRT’de emekliliğe teşvik ve “İstihdam Fazlası Personel”in diğer kamu kurumlarına gönderilmesinin yolu açıldı.
TRT kapatılmıyor, küçültülmüyor ve özelleştirilmiyor ama “İstihdam Fazlası Personel” yaftasıyla deneyimli, bilgili, birikimli TRT emekçilerine “ya emekli ol ya da diğer kamu kurumlarına git” denilerek baskı kuruluyor. Ve şu anda yaklaşık 1800 kişi bu baskılar karşısında emekliliğini isteyerek yıllarını verdikleri kurumlarından, mesleklerinden koparıldı.
Tüm baskılara karşı kurumlarına, mesleklerine sahip çıkan TRT emekçileri ise tehdit edilmektedir; “Emekli olmayanlar, diğer kamu kurumlarına gönderilmeyenler, TRT’de kadrolu çalıştırılmayacak, ‘Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Personel’ olarak istihdam edilecek” denilmekte. Deneyimli, birikimli, yılların habercileri, yayıncıları ve sanatçıları hangi devlet kurumuna gönderilebilir? Habercilere, televizyonculara, radyoculara, sanatçılara başka devlet kurumlarında hangi işi yaptırılacak? TRT’deki uygulama birikim, deneyim, uzmanlığın yok sayılması; meslekleri ellerinden alınan haberci, televizyoncu ve radyocuların hiçleştirilerek, sürgün edilmesidir.
TRT’de programlar, haberler kime, kimlere yaptırılacak? Amaç yayıncılığa devam etmek ise yayıncılar, yayınların tüm yükünü sırtlayan emekçiler neden gönderilmektedir? Halkın olması gereken TRT’deki bu tasfiyeyi iktidar kendisinde nasıl “hak” görmektedir? Kamu hizmeti yayıncılığına, yayıncılığa verilen değer bu mu?
UZUN YILLARDAN BERİ KAMU HİZMETİ YAYINCILIĞINDAN GİDEREK UZAKLAŞAN TRT, ARTIK FİİLEN ŞİRKET OLDU!…
703 nolu OHAL KHK’sı ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile TRT fiilen şirkete dönüştürüldü. Bir zamanlar Yönetim Kurulu’nun toplumun farklı kesimlerinin temsilcilerinden oluştuğu; bununla da yetinilmeyip Danışma Kurulları ile çok sesli, çok renkli yayıncılık için çaba harcanan TRT, artık tek adamın kontrolüne sokulmuştur. 15 günde bir yapılan TRT Yönetim Kurulu toplantılarının ‘üç ayda bir’ şeklinde düzenlemesiyle amaçlanan da kurumun, yönetim iradesi sakatlanarak tek adamın kararlarını onaylayan notere dönüştürülmesidir. Dahası, şirket kurma, satın alma ve ortak olma düzenlemesi genişletilmiş ve TRT’nin tüm işlerinin şirketler aracılığı ile yapılmasının önü açılmıştır. Bununla da yetinilmeyip TRT ve TRT’nin kurduğu, satın aldığı, yüzde 1 payla ortak olduğu tüm şirketler, Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarıldı.
Bilindiği üzere kamu hizmeti yayıncılığı misyonunu üzerinde taşıyan TRT’ye, bu ülkede yaşayan, elektrik faturası ödeyen, satın aldığı cihaz başına bandrol bedeli veren tüm vatandaşlarımız, YAYIN BEDELİ adı altında kaynak sağlamaktadır. Gelirlerinin yüzde 80’inden fazlası halktan toplanan TRT, öncelikle halkındır ve kamu hizmeti yayıncılığı yapmak, halka hizmet etmek zorundadır. Tek sorumluluğu halka karşıdır.
Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu hizmetlerinin özelleştirildiği, kamu emekçilerinin şirket çalışanlarına dönüştürülerek güvencesiz istihdamın, hakim istihdam biçimi haline getirilmek istendiği, emeğe yönelik saldırıların OHAL’den istifade ve yeni rejimde her geçen gün arttığı bir ortamda TRT’ye yönelik bu saldırı kamuda yaşanan dönüşümün bir parçasıdır. 11. Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan “Kamuda İnsan Kaynakları Çalışma Raporu”nda kamuda istihdam şekli olarak önerilen ‘Özel Hukuk Hükümleri’ne göre istihdam, TRT’de uygulanmaya başlanmıştır ve tüm kamu emekçilerine yaygınlaştırılması gündemdedir. TRT açıktır ki bir pilot uygulamadır. Bu nedenle TRT’de yaşanan tasfiyelerin, dönüşümün, şirketleşmenin durdurulması toplum yararına, kamusal hizmet ve kamucu anlayışın korunması adına kritik bir eşiktir.
Bu bilinçle, aşağıda imzası olan bizler, TRT’nin;
- Anayasa ve yasasında belirtildiği üzere özerk ve tarafsız bir kurum olmasını, kamu hizmeti anlayışı ile yayın yapmasını,
- Kasasına giren her kuruşun nereye, nasıl harcandığının hesabının verilmesini,
- FP (İstihdam Fazlası Personel) var denilmesine rağmen, lağvedilen bakanlıklardan ve diğer kurumlardan TRT’ye geçişlerin nedenlerinin açıklanması,
- Çalışanlarının zorla emekli edilmesi, İFP (İstihdam Fazlası Personel) adı altında başka kurumlara gönderilmesi, ÖHHTP (Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Personel) gibi yeni istihdam şekilleriyle güvencesiz bırakılması uygulamalarına son verilmesi, çağrısı yapıyoruz.
DENEYİM VE LİKAYATIN ESAS ALINDIĞI; TEK SESLİ DEĞİL ÇOK SESLİ; ASIL SAHİBİNİN HALK OLDUĞU TRT’NİN, KAMU HİZMETİ ANLAYIŞI İLE ÖZERK, DEMOKRATİK, KATILIMCI BİR KURUM OLMA MÜCADELESİNİN VE BU MÜCADELEDE EN GÜÇLÜ ADRESİMİZ HABER-SEN’İN YANINDAYIZ. 21.11.2018
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)
Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB)
Türk Tabipler Birliği (TTB)
Dünya Küresel Sendikalar Birliği (UNI)
AVRUPA GAZETECİLER FEREDASYONU (EFJ)
ULUSLAR ARASI GAZETECİLER FEDERASYONU (IFJ)
ÇAĞDAŞ GAZETECİLER DERNEĞİ
DİSK / BASIN-İŞ
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI